Manisa'nın 'Gizli Hazinesi' Darkale Pandemi Sonrası Turistler İçin Hazırlanıyor
Manisa'nın Soma ilçesinde geleneksel Türk evi mimarisine sahip yapılarıyla dikkati çeken ve vadiden geçilerek ulaşıldığı için "gizli hazine" olarak nitelendirilen Darkale Mahallesi, Kovid-19 salgını sonrası turistlerin ilgisini bekliyor.
MANİSA (AA) - Derince bir vadinin içinde sırtını kayalık dağlara yaslamış "Tarhala" olarak da bilinen Soma'ya 3 kilometre uzaklıktaki 800 haneli Darkale Mahallesi, tarih, yürüyüş, kaya tırmanışı ve fotoğraf meraklısı turistlerin ilgisini çekebilecek birçok güzellik barındırıyor.
Tarihi Bergama Krallığı'na değin uzanan, Bizans ve Osmanlı döneminde de önemli bir yerleşim birimi olan mahalle, Safranbolu, Beypazarı evleri gibi yapıları ve doğal güzellikleriyle ziyaretçilerini hayran bırakıyor.
Darkale'nin bir başka özelliği de tarihi Kırkoluk Camisi'nin altındaki çeşmenin suyu. Çevre mahallelerde yaşayanlar, yumuşak içimli suyu bidonlarına doldurup evlerine götürüyor.
Cumhuriyet'in ilk yıllarında 1000 kadar nüfusun olduğu belirtilen mahallede 80'li yıllarda başlayan göç nedeniyle 60'a yakın kişi yaşamını sürdürüyor.
Mahalleye dikkati çekmek isteyen bir grup gönüllü, bölgeyi turizmle ayakta tutmak için el birliğiyle çalışıyor.
"Darkale Yenileme ve Yaşatma Projesi"ni başlatan gönüllülerin, Manisa Valiliği, Soma Kaymakamlığı, Soma Belediyesi, Soma Ticaret ve Sanayi Odasının desteğiyle yürüttüğü çalışmalar meyvesini vermeye başladı.
Aralarında Japon çiftin de olduğu çok sayıda kişi, Darkale'nin nostaljik atmosferinde dünyaevine girdi.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca kentsel sit alanı ilan edilen Darkale'nin yürütülecek çalışmalarla yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sonrası cazibe merkezi olması hedefleniyor.
Darkale, özgün mimarisi ve doğası sayesinde son dönemlerde hafta sonları bisiklet, kaya tırmanışı, fotoğraf tutkunları ile yürüyüş gruplarının ilgisini çekip popüler olmaya başlasa da Kovid-19 nedeniyle bu dönemde yine eski yalnızlığına dönmüş görünüyor.
"Salgın sonrası herkesi buraya davet ediyoruz"
Darkale Doğa Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mustafa Küçükkayapalı, AA muhabirine, yaklaşık 1,5 yıl önce dernekte göreve başladığını söyledi.
Bölgenin hak ettiği değeri görmesi için çalışmalar yürüttüğünü belirten Küçükkayapalı, şunları kaydetti:
"Birtakım çalışmalara başladık ama şu koronavirüs yüzünden bütün planlarımızı ertelemek durumunda kaldık ancak pes etmedik, yetkililerin de desteğiyle 2000 yılı aşan tarihe sahip bu güzel beldeyi turizme kazandırmak ve tanıtmak istiyoruz. Yerli ve yabancı turistleri buraya çekmek için ünlü isimleri ve bazı tur şirketlerini buraya davet etmek istiyoruz. Kuvayimilliye'nin silah deposu olarak kullanılmış çok özel bir yer burası. Salgın sonrası herkesi buraya davet ediyoruz."
Küçükkayapalı, yürütülen çalışmalar sayesinde tarihi hamamın gün yüzüne çıkarıldığına işaret ederek, "Kırk oluğumuz güzel bir hale getirildi. Bunlar hep devletimizin yaptığı güzel çalışmalar. Bunları takdirle karşılıyoruz ve arkasının gelmesini istiyoruz. Korona öncesi çok sayıda ziyaretçimiz vardı, biz de onlarla en güzel şekilde ilgilenmeye çalışıyoruz. Hakikaten, tarihi dokusu, mimarisi ve havasıyla görülmesi gereken bir yer burası." diye konuştu.
Ziyaretçilerin burada ayrıca meşhur yöresel ürünleri de tadabildiğini belirten Mustafa Küçükkayapalı, konukların ilgisini çekebilecek bir kanyon projelerinin bulunduğunu dile getirdi.
"Tam yaşanacak zaman"
Darkale'de 20 yıl muhtarlık yapan ve halen birinci aza olarak hizmetini sürdüren 75 yaşındaki Mustafa Güven de bu dönemde ziyaretçilerin rahatça gezebilmesi için yolları yeniden yaptıklarını ve bu sayede her tarafa araçların girebildiğini anlattı.
Daha önce ulaşımın ancak hayvanlarla yapılabildiğini ve bu nedenle sıkıntı yaşandığını kaydeden Güven, şunları söyledi:
"20 yıl önce burada 500 kişi yaşardı. Şu anda 50-60 kişi anca kaldı. Gençler ilçeye gitti, kimileri Almanya'ya... Aslında şimdi burada tam yaşanacak zaman. Yollar yapıldı, sıkıntı kalmadı. Sonuç olarak artık burası bir turistik köy oldu. Pandemi öncesi hafta sonları hem yerli hem de yabancı ziyaretçilerimiz gelirdi. Ayrıca Japonlar gelip düğün yaptı. At bindiler. Onlar da köyün tanıtımına katkı sundu."
Güven, bölgedeki tarihi yapıların restore edilmesini istediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.