Sadullah Özcan

Sadullah Özcan

Korona virüsü ve Batının barbarlığı

Dünya Çin’de ortaya çıkan korona virüs salgını  ile boğuşuyor. Çin kapalı toplum modeli uyguladığından korona virüsü konusundaki gerçekler hakkında çelişkili bilgiler dolaşıyor.

Gerçeğin ne olduğunu anlamak mümkün değil. Hangi bilgilerin doğru hangi bilgilerin propaganda amaçlı olduğunu zaman gösterecek.

Şu dikkatlerden kaçmamalıdır; dünya her açıdan korkunç bir savaş yaşamaktadır. Bu savaş cephe savaşı değildir. Sıcak savaşlar artık cephe şeklinde değil vekâlet şeklinde gerçekleşmektedir ve adı terördür, etnik çatışmadır.

Bunun ötesinde ekonomik, ticari, enerji, sosyal, kültürel, psikolojik savaşlar daha önemlidir.  Bugün ülkeler ve çıkar grupları arasında asıl bu savaşlar yaşanmaktadır.

Bizim okullarda ve üniversitelerin tarih bölümlerinde dünya tarihi cephe savaşlarından ibaret görülür.

Bugün Osmanlı tarihini savaşlardan, Türkiye’nin doğuşunu meydan savaşlarından ibaret görürüz. Bu nedenle de savaş meydanında elde edilen muhteşem zaferleri sosyal, kültürel, ekonomik, ticari, teknolojik alanda yapılan diplomatik hatalarla nasıl kaybedildiği anlaşılmaz bile.

Bir taraftan Çin-ABD ticaret savaşları, diğer taraftan Çin-İngiltere bir kuşak-bir yol girişimleri, mavi kıtalarda yaşanan çıkar mücadeleleri, çıkar gruplarının güç dengelerini yeniden kurma düzeyde ilerliyor. Bu nedenle ülkelerin bir birlerine üstünlük sağlamak ve avantaj elde etmek için her türlü oyunu devreye koyduğu unutulmamalıdır.

İşte bu nokta da dünya tarihinde savaşların dışındaki güç mücadeleleri ve bu güç mücadelelerinde kullanılan taktik ve yöntemlerin çok iyi bilinmelidir.

Eğer bunlar bilinmezse yaşadığımız güç mücadele yöntemlerinin de farkına varamayız. Farkına varmadan da yok olur gideriz. Tıpkı Büyük Selçuklu imparatorluğu gibi. Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük Ticaret devleti olan Büyük Selçuklu İmparatorluğu Papalığın önderliğinde kendine kurulan oyunu göremediğinden tek kılıç sallamadan tarih sahnesinden silinip gitmiştir.

Bugün Çin’de baş gösteren korona virüs salgını gerçek salgında olabilir, biyolojik savaşın eseri de olabilir. Fakat bu virüs salgını dünya tarihine bakıldığında   güç dengelerini değiştirmede kullanılan psikolojik savaş taktiklerinin aynısıdır.

Ticaret savaşları göz önüne alındığında bu salgınla birlikte ABD’nin Çin üzerinde ciddi bir avantaj sağladığı düşünülebilir. ABD’nin gelinen noktada ticaret savaşlarında Çin’e karşı her türlü yöntemi kullanabileceği görülmektedir. Çünkü ABD’yi yönetenlerin atalarının Amerika kıtasını elde etmek için Kızılderililere her türlü vahşiliği uyguladıkları unutulmamalıdır. Çiçek hastalığını yayan battaniyeler, kısırlaştırma, yerlerinden etme, katliamlar dâhil her türlü vahşi yöntemin geçerli olduğu bir kültürden bahsediyoruz. Çıkarları için dünyayı ateşe vermekten çekinmeyeceklerdir.

Biyolojik savaşın babası bilinen ve Kızılderilileri çiçek hastalığı taşıyan battaniye ve mendillerle imha eden bu nedenle “Yeni  Dünyanın  en  göz  alıcı askeri  kahramanı”   unvanı verilen adı bu gün  Massachusetts Eyaleti’nin bir şehrinde yaşayan Lord Jeffery Ambherst unutulmamalıdır.  ABD-Çin mücadelesinde bugün korona virüsünün ne manaya geldiği daha iyi anlaşılacaktır.

Bize de yanı başımızda sıcak çatışma noktasına geldiğimiz Suriye rejimi ve Rusya tehlikesi ile Libya’da ki Hafter maşasına karşı verdiğimiz mücadeleden dikkatlerimizi kaçırıp ABD-Çin arasındaki psikolojik savaş gündemi ile oyalanmak düşer.

Korona virüsü açısından tek vakanın tespit edilemediği Türkiye’de  batı tekelindeki medyanın üzerinden toplum büyük bir korku ve endişe psikolojisine sokulmuştur. Bir an önce bu psikoloji dağıtılıp Ortadoğu ve Akdeniz Havzası’nda yaşadığımız gerçek gündeme odaklanmak zorunyız. ABD-Rusya’nın Türkiye’ye karşı kurduğu Ortadoğu ittifakı bir an önce bozulması için toplumsal hassasiyet sağlanmalıdır.

Kalın sağlıcakla

Önceki ve Sonraki Yazılar