KORKU TÜNELİ TÜRKİYE

Bir başkadır benim memleketim” sadece şarkı sözü olarak kaldı hafızalarda…

Evet, başka olmasına başka da öyle bir başkalaşım geçiriyoruz ki artık her türlü yolsuzluğu, soygunu, şiddeti, cinayeti, yoksullaşmayı hatta şehitlerimizi bile kanıksar olduk.

Bu minvaldeki her haberi okuyor, dinliyor başımızı çeviriyor olduk çok doğalmış gibi.

Vatanseverlik kavramını kişinin ülkesine duyduğu sevgi ve bağlılık olarak tarif etmek gerekirse, sevilecek ve bağlılık duyulacak nesi kaldı diye sormak gerekmez mi?

Taşına toprağına kurban olduğumuz bu memleketimize ne oldu da bizler kurban edilir olduk?

Çocuklarımız sokakta oynayamaz, kadınlarımız kızlarımız tenhada gezemez, yaşlılarımız gençlere güvenemez, sisteme güvenilemez, düşünceler ifade edilemez, anne babalar oğullarını asker edemez, eğitime inanılamaz, topraklarımız ekilemez, refah içinde yaşanılamaz ve ekonomik anlamda geçinilemez olan bu memleket ne ara “korku tüneli”ne dönüştü?

Global Finance dergisine göre ekonomik gelişme düzeyi, askeri çatışma olasılığı, vatandaşların güvenliğine yönelik tehdit düzeyi ve doğal afet olasılığı gibi kriterlerin dikkate alındığı, 128 ülkenin girdiği listede Türkiye’nin 107. sırada olması kimi şaşırtabilir?

Bugün pek çok ülke ekonomik ve siyasi sorunlar nedeni ile sokak isyanları çıkarıyor.

Şili, İspanya, İngiltere, Lübnan, Irak ve Hong Kong’da ardı ardına eylemler yapılıyor.

Londra’da Brexit, Lübnan’da zam ve vergi, Irak’ta da yolsuzluk protestolara neden oluyor.

Şili’nin başkenti Santiago’da metroya yapılan 30 Peso (24 Kuruş) zammın ardından patlak veren protestolar da hızla diğer şehirlere yayıldı.

İspanya’da Yüksek Mahkemenin ayrılıkçı Katalan siyasetçilere verdiği hapis cezasına karşı düzenlenen gösteriler birinci haftasına girdi.

2106 yılında referandumla Avrupa Birliği’nden ayrılma kararı (BREXIT) alan İngiltere’de sular durulmuyor.

Lübnan’da, 2011’de Suriye’deki krizin başlamasıyla maruz kalınan mülteci dalgaları ve derinleşen siyasi sorunlar nedeniyle ekonomik sıkıntılar sonucunda Beyrut’ta adeta sosyal patlama yaşanıyor.

Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’nde aylardır reform talebiyle yapılan hükümet karşıtı protestolardan dolayı yangın yerine döndü.

Kendimize bakınca biz suskun, biz pusmuş, biz korkmuş, biz acıdan besleniyor ve gıkımızı çıkar(a)mıyoruz.

Şiddetin sadece çözümsüzlük getirdiği gerçeğinin yanında damat Bakan’ın “tünelin sonundaki ışığın büyümeye başladığını” ve “adım adım sona doğru yaklaşıldığını” her ne kadar ifade etse de o “son”un ne olduğu tartışmaya açıktır.

 

Aşkım TAN
04.11.2019 - Ankara

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.