İsrail, Ben-gvir'in Baskınının Mescid-i Aksa'nın “statükosunu Değiştirmediğini” Savundu
İsrail hükümeti, aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir'in Mescid-i Aksa'ya düzenlediği baskının, mescidin statükosunu değiştirmediğini savundu.
Başbakan Binyamin Netanyahu'nun basın ofisi, Ben-Gvir'in sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında düzenlediği ve büyük tepki çeken Mescid-i Aksa baskını hakkında yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, Mescid-i Aksa’daki “statükonun” değişmediği vurgulanırken, Ben-Gvir’in "provokatif girişiminin" normal görülmesi dikkati çekti.
Daha önce başka İsrailli bakanların da kutsal mabedi ziyaret ettiği hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Başbakan Binyamin Netanyahu, Tapınak Dağı'ndaki (Yahudilerin Mescid-i Aksa’ya verdikleri isim) statükoyu hiçbir değişiklik olmaksızın katı bir şekilde korumaya kararlı. Hamas’ın diktelerine boyun eğmeyeceğiz. Statüko altında, son yıllarda başka bakanlar, Kamu Güvenliği Bakanı (şimdiki adıyla Ulusal Güvenlik Bakanlığı) Gilad Erdan da dahil olmak üzere Tapınak Dağı'na çıktılar; bu nedenle statükoda değişiklik yapıldığı iddiası temelsizdir.”
Ben-Gvir'in provokatif Aksa baskını
Provokatif eylemleriyle tanınan İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir, sabah İsrail polisinin yoğun koruması altında Mescid-i Aksa'ya baskın düzenleyerek Harem-i Şerif'e girmişti.
Arap ve Filistinlilere yönelik ırkçı ve ayrımcı politikalarıyla bilinen “Yahudi Gücü” partisi lideri Ben-Gvir, 5 yıl sonra Mescid-i Aksa'ya giren görevdeki ilk İsrailli Bakan oldu.
Baskına, Filistin yönetiminin yanı sıra, Türkiye'nin de dahil olduğu çok sayıda ülke ve kurumdan tepki açıklamaları gelmişti.
Yeni kurulan hükümette bakan olmadan önce milletvekilliği döneminde de Ben-Gvir, Mescid-i Aksa baskınları, Filistinlilere yönelik şiddet eylemlerini teşvik etmesi ve ırkçı söylemleri nedeniyle sıkça adından söz ettiriyordu.
Mescid-i Aksa, İsrail ile Ürdün arasında 26 Ekim 1994'te imzalanan barış anlaşmasına göre Ürdün Vakıflar, İslami İşler ve Mukaddesat Bakanlığına bağlı Kudüs İslami Vakıflar İdaresinin himayesinde bulunuyor.
Ancak Yahudiler, İsrail'in tek taraflı kararı ve bazı fanatik Yahudi örgütlerinin girişimleriyle, 2003'ten bu yana İslami Vakıflar İdaresinin izni olmadan polis eşliğinde kutsal mabede giriyor.
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.