Cüneyt Şaşmaz

Cüneyt Şaşmaz

İktidarın Yargı Oyunu ve CHP Kurultayı Üzerindeki Gölge?!

Bugün aslında dün'dü.
Öncelikle...
Su çok bulanık, iyi/kötü arasında bir tercih değil bu!
Güldürmeyen son şaka'dayız.
Büyük bir lider demek aynı zamanda "stratejist" demektir, analist başka mevzu.
Stratejist, ana hikaye'yi, yol'u, yöntem'i belirleyen, o uğur'da ölen adamdır.
Aynı zamanda "temininde güçlük çekilen adam"dır.
Başka?!
Baykal'ın kademe yaparak büyük riskler alarak yükselmesi, Kılıçdaroğlu'nun paraşütle o makam'a bir anda CHP kadrosu üzerinden eşzamanlı ABD arka plan katkısı ile gelmesi.
Real'ist, hayal'perest fark'ı.
Yahudiler her daim taşıyıcı, gerçek oyuncu'nun gölgesi.
Gazi'nin ardından Çankaya'ya çıkan ve/veya Rıza Nur'un istihbari çalışması üzerinden bir çırpıda vekil parmak katkısı ile Pembe Köşk'e yerleşen İsmet Paşa, savaş bitene kadar Almanlar'ın istediği yön'de söylen'miştir.
Demem o ki:
Hikaye ortada.
Enerji bazlı dünyalar savaşında, Trump'ın güvenli boru hattı akışkanlığına ihtiyacı var.
Dönen tüm fırıldaklar bununla alakalı.
Başka?!
Misal, 28 Şubat çarpması olacak diyelim, hikayenin baş'ındaki 1 numara da Londra, NATO, İsrail arka planlı olsun.
İstihbarat savaşları kapsamında işe yarar nefisli fani'yi önce t'avlarlar, sonra da avlarlar.
Hal böyleyken...
Son günlerde Türkiye siyasetinde dikkat çeken bir tartışma, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) kurultay süreci ve "mutlak butlan" kavramı etrafında yoğunlaştı.
Nitekim...
Av. Dr. Gönenç Gürkaynak'ın 25 Haziran 2025'te X platformunda yayımlanan paylaşımı (https://x.com/gurkaynakgonenc/status/1937910764200726894), bu konuyu hukuki ve siyasi boyutlarıyla ele alarak kamuoyunun gündemine oturdu.
Gürkaynak, CHP kurultayının "mutlak butlan" iddiasıyla geçersiz kılınmasının hukuken temelsiz olduğunu savunurken, bu durumun ardında yatan siyasi motivasyonları sorgulamak için bir zemin hazırlıyor.
Bu kapsamda cevap'ını arayan sorular ortada:
- İktidar yargıyı nasıl bir araç olarak kullanıyor?!
- CHP'de Kemal Kılıçdaroğlu'nu yeniden liderliğe taşıma senaryosu gerçekçi mi?!
- Bu hamlenin perde arkasında ne tür bir strateji yatıyor?!
Bu makale, mevcut verilere ve uzman görüşlerine dayanarak analiz sunarken, hukuki ve editoryal hassasiyetler gözetilerek olası senaryoları ele alıyor:
* Hukuki Çerçevenin Sınırları ve Siyasi Niyet
Gürkaynak'ın paylaşımında, "mutlak butlan"ın hukuki tanımını bir evlilik örneğiyle (örneğin, resmi nikahlı bir kişinin ikinci nikahının geçersizliği) açıklayarak konuyu sadeleştirmesi dikkat çekiyor.
Hukuken, bir işlemin baştan geçersiz sayılabilmesi için somut ve kanıtlanabilir bir ihlal gereklidir.
Ancak Gürkaynak'a göre, bir siyasi parti kurultayının usul ve yasaya uygun gerçekleştiği bir durumda, sonradan "şaibe" iddiasıyla mutlak butlan talep edilmesi, hukuki değil, siyasi bir hamle olarak değerlendirilmeli.
Hasılı:
Bu görüş, Türkiye'de yargının bağımsızlığı konusundaki genel kaygıları da yansıtıyor.
Makale yazarı olarak, bu durumun, yargının siyasi çıkarlar doğrultusunda araçsallaştırılmasının bir örneği olabileceğini düşünüyorum.
Ancak bu iddia, somut kanıtlarla desteklenmediği sürece spekülasyon olarak kalmalıdır.
X’te Mert'in (@Mr_MertAkalp) "İBB seçimi iptal edildiği günden beri Türkiye'nin hukukta yeri yok" yorumu, halk nezdinde bu algının ne kadar yaygın olduğunu gösterse de, hukuki bir analiz bu tür genellemelerden ziyade somut kararlara odaklanmalıdır.
* İktidarın Stratejik Hamlesi: Kaos ve Kontrol
İktidarın yargıyı kullanarak CHP kurultayını geçersiz kılma girişimi, birkaç stratejik hedefe işaret edebilir.
İlk olarak, CHP'nin Özgür Özel liderliğinde başlayan yenilenme sürecini baltalamak amaçlanıyor olabilir.
Özel'in liderliği, henüz parti tabanında tam anlamıyla kök salmadı; bu belirsizlik, iktidarın eski bir figür olan Kılıçdaroğlu'nun dönüşünü tetikleyerek partide iç çatışmalar yaratma planını güçlendirebilir.
İkinci olarak, bu hamleyle yaratılacak hukuki belirsizlik, halkın seçim süreçlerine olan güvenini sarsabilir.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin 2019'daki iptal kararı, bu tür bir stratejinin geçmişte uygulandığını gösteriyor.
Ancak, bu tür bir senaryonun hayata geçmesi için yargı kararlarının açıkça hukuki dayanaklara dayanması gerektiği unutulmamalı!
Aksi halde, bu durum demokratik kurumlara zarar verebilir.
* Kılıçdaroğlu’nun Dönüşü: Olası Bir Senaryo mu?!
Kılıçdaroğlu'nun CHP liderliğine geri dönmesi fikri, ilk bakışta düşük olasılıklı görünse de, siyasi tarihte sürpriz geri dönüşler yaşandığı bir gerçek.
Gürkaynak'ın paylaşımına gelen Süleyman Kavak'ın (@avsuleymankavak) VIII. Henry benzetmesi, hukukun siyasi çıkarlar için nasıl manipüle edilebileceğine dair tarihsel bir örnek sunuyor.
Yine de, bu senaryonun gerçekleşmesi için güçlü bir yargı kararı, Kılıçdaroğlu'nun parti içindeki desteğinin yeniden canlanması ve kamuoyunun bu değişikliği kabul etmesi gerekir.
Makale yazarı olarak, bu durumun daha çok bir blöf ya da psikolojik baskı aracı olma ihtimalini yüksek görüyorum.
CHP içindeki mevcut dengeler ve Kılıçdaroğlu'nun geçmişteki liderlik performansına yönelik eleştiriler, bu dönüşü zorlaştırabilir.
Bu nedenle, bu senaryo spekülatif bir olasılık olarak değerlendirilmeli ve kesin yargılardan kaçınılmalıdır.
* Perde Arkasındaki Strateji: Manipülasyon ve Güç Dengesi
Perde arkasındaki oyunu anlamak için manipülasyonun psikolojik ve siyasi boyutlarına bakmak gerekiyor.
Web kaynaklarında yer alan "Manipulation in Politics and Public Policy" çalışması, manipülasyonun bilgi kontrolüyle değil, bağlamı değiştirerek de etkili olabileceğini gösteriyor.
İktidar, yargı kararlarıyla muhalefetin hareket alanını daraltarak kamuoyunda bir güvensizlik havası yaratabilir.
X'te HiIQInaLowIQWorld Negatifim'in (@HiIQinLoIQ) "Sarayın hukukçuları nerede yetişmiş acaba?" sorusu, bu algının halkta ne kadar yer ettiğini yansıtıyor.
Ancak, bu tür ifadeler kişisel görüşler olup, hukuki bir dayanak sunmuyor.
Benim gözlemim, iktidarın yargıyı bir vitrin olarak kullanarak muhalefetin meşruiyetini sorgulatmayı hedeflediği yönünde.
Fakat bu strateji, uzun vadede yargıya olan güveni daha da aşındırabilir.
Erdal Türkkan'ın (@TurkkanErdal) "Ciddi bir hukuk sorunumuz var" tespiti, bu endişeyi desteklese de, çözüm için somut öneriler sunulması gerektiği unutulmamalı.
* Editoryal ve Hukuki Hassasiyetler
Bu makale, Gönenç Gürkaynak'ın hukuki analizine ve X platformundaki kamuoyu tepkilerine dayanarak hazırlanmıştır.
Yazarın kişisel görüşleri, analitik bir çerçeve sunmakla sınırlı tutulmuş ve kesin yargılardan kaçınılmıştır.
Hukuki açıdan, herhangi bir tarafa yönelik ithamlar kanıtlanabilir verilere dayanmadığı için dikkatle ele alınmış ve spekülasyonlar "olasılık" olarak ifade edilmiştir.
* Netice: Demokrasiye Yönelik Bir Uyarı
CHP kurultayına yönelik "mutlak butlan" tartışması, hukuki bir meseleden çok, iktidarın muhalefet üzerindeki kontrol arayışının bir yansıması olarak okunabilir.
Gönenç Gürkaynak'ın hukuki eleştirileri, bu hamlenin meşruiyetini sorgulatırken, kamuoyunun tepkileri de olası bir siyasi manipülasyonun sinyallerini veriyor.
Makale yazarı olarak, bu sürecin demokrasiye yönelik bir tehdit oluşturabileceğini düşünüyorum; ancak bu tehdit, ancak şeffaf bir yargı süreci ile bertaraf edilebilir.
Ezcümle:
Gazeteciler ve vatandaşlar olarak, bu tartışmayı yakından takip etmek ve hukukun üstünlüğünü savunmak zorundayız.
İktidarın yargıyı araçsallaştırma girişimleri, yalnızca CHP'yi değil, Türkiye'nin demokratik geleceğini riske atıyor.
Bu nedenle, konunun tüm boyutlarıyla ele alınması ve kamuoyunun bilinçlendirilmesi elzemdir.
Cüneyt Şaşmaz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.