Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK), eski Devlet ve Kültür Bakanı Fikri Sağlar’ın "Türbanlı bir hakimin karşısına çıktığım zaman adaleti yerine getireceği konusunda kuşkum var" sözleri üzerine, “Giyim, kuşam, yaşam biçimi, etnik kimlik gibi çoğaltılabilecek nedenlerle hâkim ve savcıların tarafsızlığına gölge düşürecek açıklamalar, 100 yaşına girmeye hazırlanan Cumhuriyetimize ve demokrasi kazanımlarına ters düşecek; birlik olma, beraber olma ve millet olma şiarımıza uygun olmayacaktır” açıklamasını yaptı.

HSK'dan, eski bakan Fikri Sağlar'ın "Yargılandığımda türbanlı bir hakimin adaleti yerine getirebileceğinden kuşkum var" sözleri üzerine yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Türk hakim ve savcılarının; anayasa, kanunlar, dosyadaki maddi gerçeğe ve hukuka uygun elde edilmiş delillere göre hüküm vermelerinin birinci öncelikleri olduğu vurgulandı. 

HSK'dan yapılan açıklama şöyle: 

“Türk Hâkim ve Savcıları, millet olmanın, bir arada huzur içinde yaşamanın bir gereği olarak; farklılıklara saygı duyma, birbirine anlayışla yaklaşma ve herkese eşit davranma bilinciyle; dil, din, mezhep, ırk, etnik köken, cinsiyet, siyasi düşünce, sosyal ve ekonomik durum, hemşehricilik, yaşam biçimi, dış görünüş, medeni hal gibi sebeplerin ayrımcılığa neden olmaması için toplumun her ferdinin göstermesi gereken duyarlılığın üstünde bir farkındalığa sahiptir.

"CUMHURİYETİMİZE VE DEMOKRASİ KAZANIMLARINA TERS DÜŞECEK, BİRLİK OLMA ŞİARIMIZA UYGUN OLMAYACAK"

Adil, hızlı, etkin ve güvenilir bir yargı sistemi için hâkim ve savcılar kadar toplumun da sorumluluklarının bulunduğu muhakkaktır. Giyim, kuşam, yaşam biçimi, etnik kimlik gibi çoğaltılabilecek nedenlerle hâkim ve savcıların tarafsızlığına gölge düşürecek açıklamalar, 100 yaşına girmeye hazırlanan Cumhuriyetimize ve demokrasi kazanımlarına ters düşecek; birlik olma, beraber olma ve millet olma şiarımıza uygun olmayacaktır.

"HUKUK DEVLETİ İLKESİYLE ASLA BAĞDAŞMAYACAK"

Hâkim ve savcı olabilmek için gerekli şartlar, anayasa ve yasalarımızda açıkça belirtilmiştir. Yasal mevzuat dışında başka sınırlamalar aramak; anayasamızda ve evrensel hukukta güvence altına alınan temel hak ve hürriyetler anlayışı ve hukuk devleti ilkesiyle de asla bağdaşmayacaktır.

"TARTIŞMAYA AÇMAK YARGI SİSTEMİMİZE, ADALETE HİÇBİR KATKI SUNMAYACAK"

Zor şartlarda üstün bir fedakârlıkla görevlerini yerine getiren Türk Hâkim ve Savcılarını; yaşam biçimleri, giyim kuşamları, inançları gibi çağ dışı anlayışla tartışmaya açmak, yargı sistemimize, adalete, ülkeye ve millete hiçbir katkı sunmayacağı unutulmamalıdır.”