Havza Temelli İl Sınırına Doğru mu Gidiyoruz?

Havza Temelli İl Sınırına Doğru mu Gidiyoruz?

Ulusal Su Planı, “Havza Sınırlarıyla Örtüşecek İdari Bir Yapı öneriyor!

1 Haziran 2019 tarihinden itibaren yürürlükte olan Ulusal  Su Planı” eksiklikleri olmasına rağmen bu alanda hazırlanmış  ilk kapsamlı plan olması açısından çok önemli bir adım olmuştur. Hazırlanması sürecinde de ilgili birçok kurum ve kuruluşu biraraya gelerek konu üzerinde görüş ve öneriler üretilmesini de teşvik etmiştir. Planın girişinde  “Türkiye’nin ilk Ulusal Su Planı (USP), milli su politikamızın, genel hatları ile ortaya konulması ve uygulanmasına rehber teşkil etmek maksadıyla hazırlanmıştır.”açıklaması yer almaktadır.

 

Ulusal Su Planında  vurgulanan birçok konu arasında havza ölçeğinde su yönetimi kurumsal yapı teşkiline ait aşağıdaki önemli öneri de yer almıştır.

Bu öneride;

  • “Su yönetiminde güçlendirilmiş merkezi bir yönetimin denetiminde, yerel yönetimlere yetki verilmeli ve buna göre;
  • Suyun bütünsel yönetilmesini, planlamasını ve uygulamaların koordinasyonunu sağlayacak,
  • Tabii havza sınırlarıyla örtüşecek idari bir yapı oluşturulmalıdır.”  denmektedir.

Buna Neden İhtiyaç Duyuldu ?

Bu sorunun yanıtı olarak ,bölgesel  kalkınma hedeflerine yönelik uygulamalarda sonuç almak  , çevre düzeni planlarının gerçekçi ve uygulanabilir olmasının sağlanması ,bütünleşik olarak su ,enerji,gıda güvenliği  çalışmalarını etkili olarak uygulamaya koyabilmek, gibi sosyal, ekonomik  ve ekolojik nedenler sayılabilir. Ancak bizim burada üzerinde duracağımız konu idari yapı olarak buna duyulan ihtiyaçtır.

Halen bölgelerde ve illerde su ve toprak kaynaklarının yönetimi açısından yetkin, yetkili ve kurumsallaşmış olan tek yapı DSİ Genel Müdürlüğüne Bağlı Bölge Müdürlükleri ve illerdeki Şube Müdürlükleridir. Ancak DSİ Bölge Müdürlüklerinin yetki ve sorumluluk alanı sınırları ile Nehir havzalarımızın hidrolojik sınırları ve illerimizin idari sınırları örtüşmemektedir. (Şekil1).

DSİ Bölge Müdürlüklerinin mevcut yetki ve  sorumluluk alanları kapsamındaki iller, konu nehir havza ölçeğinde ele alındığında değişmektedir.

Daha önce yayınlanan il koordinasyon kurulları ve Havza Yönetim heyetleri  kurumsal teşkilat yapılarında bazı eksiklikler vardır. Bu nedenle ,planda yer alan “Havza Yönetim Heyetlerinin yasal ve idari yapısı güçlendirilerek, havza ölçeğinde su kaynakları ile ilgili bütün planlama ve bunların uygulamalarında güçlü ve yetkili bir yapı haline getirilmesi sağlanmalıdır.” önerisi yerinde bir öneridir.

Şekil 1. DSİ Bölge Müdürlüklerin  ve Nehir Havzalarının  sınırları

 

 39  İl İki Veya Daha Fazla  Havzanın  Sınırlarına Giriyor

Yayınlanan tebliğ ve yönetmeliklerle  oluşturulan yereldeki su yönetimi yapısı daha çok il koordinasyon kurulları üzerine planlanmıştır. Ancak bu kurullar isminden de belli olduğu gibi koordinasyon kurullarıdır. Ayrıca bu kurullar il ölçeğinde yetkili olup 39 ilimiz birkaç havza sınırı içinde yer almaktadır. Yayınlanan tebliğlerle Havza ölçeğinde uygulamalar için Havza Yönetim Heyetleri de teşkil edilmiştir.Ancak havza sınırları ile il sınırları örtüşmediğinden Toplam 42 il sadece bir havzanın sınırları içinde yer alırken ,39 il ise  iki veya daha fazla havzanın  sınırları içinde kalmakta ve havza yönetim heyetlerinin  işi çok zorlaşmaktadır.

Sekil 2  de  görüldüğü gibi ,42 il 1, 28 il 2, 9 il 3, 2 il ise 4 havza sınırları içinde yer almaktadır.

Bu koşullar altında konuya sadece idari olarak baktığımızda ;

  • Nehir havzası ölçeğinde tesbit edilen koordinatör valiliklerin  havza ölçeğinde etkin bir  su yönetimi yapamayacağı,
  • Böylece havza  yönetiminin yerel ölçekte planlama ,uygulama yapacak etkili bir  kurumsal yapıdan çok uzak olacağı  görünmektedir.

Şekil 2. İl Sınırları, Nehir Havzaları ve DSİ Bölge Müdürlüğü Sınırları

 

Bu nedenlerle yakın geçmişte yayınlanan tebliğ ve yönetmeliklerle oluşturulmaya çalışılan  yeni yapının , havza ölçeğinde  planlama ve su yönetimi  çalışmalarında yetki karmaşası yaratacağı  ve su yönetiminin uygulama ayağının çok aksayacağı düşünülmektedir.

Yukarıda konu edilen   illerin idari sınırları , Nehir havzalarının doğal sınırları  ve DSİ Bölge Müdürlüklerinin yetki -sorumluluk alanları Şekil 2’de verilmiştir.

 Şekil 3. İl Sınırları ve Havza Sınırları (2)

Şekil 3 de verilen  mevcut il idari sınırları , nehir havzalarının doğal sınırları ile uyumlaştırıldığında ,diğer bir deyişle il sınırları havza temelli olarak yeniden düzenlendiğinde Şekil 4’deki gibi bir harita ortaya çıkmaktadır.

 

Şekil 4.  Havza sınırları ile uyumlaştırılmış revize il sınırları (2).

 

Kısa Değerlendirme

Öncelikle DSİ Bölge Müdürlükleri’nin yetki ve sorumluluk sınırları düzenlenmeli

Tebliğ ve yönetmeliklerle havza ölçeğinde oluşturulmaya çalışılan kurumsal yapının idari olarak zafiyet taşıyacağı ulusal su planında da tesbit edilmiş ve daha güçlü bir havza yönetim yapısına ihtiyaç duyulduğu ifade edilmiştir.

Bu nedenle nehir havzası veya nehir havza bölgesi ölçeğinde planlama ve uygulama yapacak kurumun DSİ’nin Mevcut  Bölge Müdürlükleri  üzerinden yeniden ve rasyonel bir düşünceyle  teşkilatlanması gerekir. Bu durumda mevcut il idari sınırlarına göre ortaya çıkacak olan farklı havzalardaki su ile ilgili il müdürlüklerinin lağvedilerek havza kurumsal yapısı ile ilişkilendirilmeleri gerekecektir. Daha önceki bazı çalışmalarda  önerilen havza temelli il sınırları ise uygulanmadan önce çok detaylı incelenmesi ve çok boyutlu analiz edilmesi gereken  bir konudur.

Bu konu daha detaylı bir şekilde incelendiğinde mevcut havzaların çeşitli teknik ekonomik ve sosyal gereklilikler nedeniyle birleştirilerek daha az sayıdaki havza bölgelerine dönüşme  gereği de ortaya çıkabilir

İl sınırlarının akarsu havzası sınırlarına göre yeniden düzenlenmesi Bölge Planı,Çevre Düzeni Planı gibi Makro plan perspektifinden ve havzanın özgün özelliklerine dayalı bütünleşik plan uygulamaları gibi açılardan  savunulabilir. Ancak bu karar için birçok disiplin ile birlikte yapılması gereken detaylı  çalışmalara ihtiyaç bulunmaktadır.

Dursun Yıldız

SPD Başkanı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler