Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu"nda konuştu. Bölgede yaşanılan gerilimleri hatırlatan Erdoğan, "Hürmüz Boğazı'nda, hava sahalarında çıkan belirsizlikler, güvenli ulaştırma güzergahlarının ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Küresel Ulaştırma Koridorları Forumu'nda gündeme dair değerlendirmelerde buldu.

Erdoğan'ın konuşmasının satır başları şu şekilde:

Forumun uluslararası toplantıdan öte, Türkiye'nin kapasitesini dünyaya göstereceğine inanıyorum. Foruma katkı verecek siz değerli dostlarıma teşekkür ediyorum. Lojistik hatların önemi daha da arttı. Küresel ekonomide İnsan ve mal dolaşımını sağlayan lojistik hatların önemi her geçen gün daha da artıyor. Bunun en açık örneğini Covid Salgını döneminde hep beraber yaşadık.

Yol medeniyettir dedik ve bu alanda gerçekten büyük bir yatarım seferberliğini başlattık. Ulaştırma ve altyapısına yaklaşık 300 milyar dolarlık yatırım yaptık. 177 milyar dolarlık kısmı kara yollarına, 64 milyarı demir yollarına, 25 milyarı hava yollarına harcandı. Bu yatırımların üretime etkisi 1 trilyon 65 milyar dolara tekabül ediyor. İstihdamda da ciddi artış sağladık. Ulaştırma yatırımları adeta ekonomimizin itici gücü haline geldi.

"BÖLÜNMÜŞ YOL MESAFEMİZ 29 BİN 742 KİLOMETREYE ÇIKTI"

6 bin 101 kilometreden devraldığımız bölünmüş yol mesafemiz 29 bin 742 kilometreye çıktı. Sadece 6 ilimiz bölünmüş yollarla birbirine bağlıyken, bugün bu sayı 77'ye yükseldi. Bin 714 kilometre olan otoyol uzunluğumuz 3 bin 796 kilometreyi buldu. Karayolu tünel sayımız 83'ten 513'e, tünel uzunluğumuz 50 kilometreden 790 kilometreye ulaştı. Köprü ve viyadük uzunluğumuzu 311 kilometreden 799 kilometreye yükselttik. Osmangazi, Yavuz Sultan Selim, Adıyaman Nissibi, Elazığ Ağın, Tohma, Hasankeyf-2, 1915 Çanakkale köprülerini ülkemize kazandırdık. Boludağı, Avrasya, Ilgaz 15 Temmuz İstiklal, İzmir Konak, Erkenek, Cankurtaran, Sabuncubeli, Ovit, Salarha, Pirinkayalar, Hasankeyf, Badal, Zigana tünellerini aziz milletimizin hizmetine verdik.

"KÜRESEL TİCARETİN YENİDEN ŞEKİLLENDİĞİNE ŞAHİT OLUYORUZ"

Türkiye'nin son 22 yıldır, iletişim ve enerji hatlarının gerisinde yatan işte bu yaklaşımdır. Yol medeniyettir dedik. Büyük bir yatırım seferberliği başlattık. Son dönemde ulaştırma yatırımları ekonomimizin adeta itici gücü haline geldi. Türkiye'yi hızlı trenle tanıştırdık. Küresel ticaretin yeniden şekillendiğine şahit oluyoruz. Hürmüz'ün kapatılma ihtimali de bunu net olarak gösterdi.

"MUHALEFETİN ENGELLEME ÇABALARI İLE MÜCADELE ETTİK"

Ülkemizdeki muhalefetin ve marjinal örgütlerin engelleme çabaları ile mücadele ettik. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü engellemek için her yolu denediler. İstanbul Havalimanı ile ilgili akla ziyan bir sürü iftira attılar. Gün oldu, “Yol mu yiyeceğiz?” dediler. Hizmetlerimizi dinamitlemeye çalıştılar. Ama biz bunlara aldırmadık. Muhalefetin takoz siyasetine hiçbir zaman teslim olmadık.

"BÖLGEMİZDEKİ GERİLİMLER GÜVENLİ GÜZERGAHLARIN NE KADAR ÖNEMLİ OLDUĞUNU HATIRLATTI"

Tarihte olduğu gibi günümüzde de ulaşım imkanlarını geliştiren ülkeler toplumlarının sadece refahına katkıda bulunmuyor, aynı zamanda kültürel ve bilimsel gelişimlerini de ilerletiyor. Bölgemizdeki gerilimler, Hürmüz Boğazı'nda, hava sahalarında çıkan belirsizlikler, güvenli ulaştırma güzergahlarının ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı.

"KALKINMA YOLU'NUN ÜRETİM ETKİSİ 50 MİLYAR DOLARI AŞACAK"

Bir başka önem verdiğimiz proje Kalkınma Yolu. Ticari bir tasavvur olmanın ötesinde bir barış projesi olan Kalkınma Yolu, kuzey-güney ekseninde coğrafyaları birbirine bağlarken, komşumuz Irak'ı merkez alan konumuyla bölgesel istikrar ve refahın anahtarıdır. Kalkınma Yolu'nun 10 yıllık projeksiyonla üretim etkisi 50 milyar doları aşacak. İstihdama etkisinin ise yıllık ortalama 63 bin kişiyi bulması hesaplanıyor. Kalkınma Yolu'yla jeopolitik imkanlarımızı tüm bölgemizin faydalanacağı kapsamlı bir ekonomik avantaja dönüştüreceğiz. Projenin en büyük kazananı bizimle ve komşumuz Irak'la birlikte bölgemizdeki bütün kardeş ülkeler olacak"

KALKINMA YOLU NEDİR

Kalkınma Yolu Projesi, Türkiye’nin Irak üzerinden Basra Körfezi’ne uzanan büyük çaplı bir ticaret ve ulaşım koridoru kurma girişimidir. Proje, Irak’ın güneyinde yer alan Faw Limanı’ndan başlayarak Bağdat, Musul ve Ovaköy sınır kapısı üzerinden Türkiye’ye ulaşan yaklaşık 1200 kilometrelik bir demiryolu ve kara yolu hattını kapsamaktadır. Bu hattın Türkiye içindeki devamı ise Mersin Limanı’na ve oradan da Avrupa’ya kadar uzanacak şekilde planlanmıştır.

Projenin amacı, Orta Doğu’daki ticaretin rotasını değiştirmek ve Türkiye’yi Basra Körfezi ile Avrupa arasında bir lojistik merkez haline getirmektir. Deniz taşımacılığına kıyasla daha hızlı ve düşük maliyetli olması hedeflenen bu koridor, Süveyş Kanalı’na alternatif bir güzergâh yaratma potansiyeline de sahiptir.

Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye için önemi büyük. Öncelikle, Türkiye’yi küresel ticaret yollarında daha merkezi bir konuma taşıma fırsatı sunuyor. Ayrıca, bölgedeki enerji kaynaklarının (petrol, doğalgaz) taşınmasında stratejik bir rol üstlenerek enerji güvenliğini ve transit gelirlerini artırmayı amaçlıyor. Aynı zamanda Türkiye’nin Orta Koridor stratejisinin önemli bir ayağını oluşturuyor ve Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi’ne alternatif bir bölgesel entegrasyon modeli sunuyor.

Projenin ekonomik getirisi de dikkat çekici. Uzun vadede milyarlarca dolarlık ticaret hacmi, on binlerce yeni istihdam ve bölgesel kalkınma sağlayacağı öngörülüyor. Bu yönüyle, sadece Türkiye için değil, Irak, Katar, BAE gibi bölge ülkeleri için de stratejik bir yatırım alanı haline geliyor.