Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu: İtalya İle Libya'da Kalıcı Barış İçin Çalışmaya Devam Edeceğiz
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Libya'da kalıcı barış ve sonuç verici siyasi süreç için İtalya ile Türkiye'nin birlikte çalışmayı sürdüreceğini söyledi
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İtalya Dışişleri Bakanı Luigi Di Maio ile Dışişleri Bakanlığındaki görüşmesinden sonra düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Çavuşoğlu, Di Maio ile görüşmesinde önceki gün yaptığı Libya ziyareti hakkında bilgi verdiğini aktardı. Çavuşoğlu, şunları dile getirdi:
"İtalya ile birlikte Libya'da kalıcı bir barış ve sonuç getirici bir siyasi süreç için çalışmaya devam edeceğiz. Burada İtalya'nın oynadığı kritik rolün farkındayız. Kendilerine teşekkür ediyoruz. Dengeli bir rol oynadılar. Bazı AB ülkeleri gibi darbeci Hafter'in yanında olmadı ama ateşkes ve siyasi süreç için samimi çaba sarf etti."
Çavuşoğlu, Libya konusunda bundan sonraki ikili üçlü ve diğer platformlarda İtalya'yı da görmek istediklerini, bunu Rusya'ya ve diğer ülkelere de söylediklerini belirtti.
"Doğu Akdeniz'in iş birliği alanı olmasını istiyoruz"
Türkiye ile İtalya'nın yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınındaki dayanışmasının dostluğu güçlendirdiğini belirten Çavuşoğlu, iki ülke arasında hükümetler arası zirve ve Türk-İtalyan Forumu gibi düzenlenmesi gereken önemli toplantılar bulunduğunu, bunları gerçekleştireceklerini bildirdi.
Çavuşoğlu, iki ülkenin ticaret hacminin 20 milyar avro olduğunu, İtalya'nın Türkiye'nin ihracatında üçüncü, ithalatında beşinci sırada bulunduğunu, 30 milyar avro hedefine çıkılması halinde İtalya'nın birinci ülke olabileceğini kaydetti.
AB'nin demir çelikle ilgili Türkiye ve bazı diğer ülkelerin ihracatında kısıtlamaya gittiğini hatırlatan Çavuşoğlu, "AB ile demir çelik anlaşmamız var. Bu tür kısıtlamaların kaldırılması için Luigi'nin desteğini istedik." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Türkiye ile İtalya'nın enerji, turizm, savunma sanayisi gibi alanlarda ortak çalışma ve projelerinin bulunduğunu, bu alanlarda iş birliğini derinleştireceklerini ifade etti. Çavuşoğlu, "AB içinde Türkiye'ye yönelik en güçlü desteği her zaman İtalya'dan gördük. Bundan sonraki süreçte bu desteğin devam edeceğinden şüphemiz yok." ifadesini kullandı.
İtalyan mevkidaşıyla Suriye ve Doğu Akdeniz konusunda görüş alışverişinde bulunduğunu belirten Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Biz Türkiye olarak Doğu Akdeniz'in bir çatışma alanı değil, iş birliği alanı olmasını istiyoruz. Aynı duygu ve düşünceyi İtalya'da da gördük. Şu anda Türkiye'yi dışlama çabalarının neticesi olarak maalesef bu iş birliği yok. Biz de kendi haklarımızı korumak için adımlar atmak durumunda kaldık. Aynı şekilde Kıbrıs Türk halkının da haklarını korumak bizim yükümlülüğümüzde garantör ülke olarak. Bu konularda herkesle iş birliği yapmak istediğimizi, buna hazır olduğumuzu, başta Yunanistan olmak üzere bir kere de dostum Luigi'yi söyledim. İtalya'nın bu konularda yapıcı rol üstlenmek istediğini gördük. Biz bunu memnuniyetle karşılarız. İtalya her zaman dengeli, adaletli, objektif davranan, ara buluculuk yapan bir ülkedir. Önümüzdeki süreçte gerek AB içinde gerekse Doğu Akdeniz'de İtalya ile bu tür çalışmaları birlikte yürütmeye hazırız."
"İtalya ile Yunanistan arasında imzalanan münhasır ekonomik bölge anlaşmasını bölgemiz için önemli buluyoruz." diyen Çavuşoğlu, diyalogla meselelerin çözülebildiğini, Yunanistan'ın aynı anlayışla Türkiye'ye yaklaşmasını beklediklerini bildirdi.
"Huzurun ve paylaşımın olmadığı yerde her zaman gerginlikler olur"
Çavuşoğlu, "Türkiye ile İtalya Doğu Akdeniz'de hangi alanlarda iş birliği yapabilir?" sorusuna ilişkin, Doğu Akdeniz'in iki önemli ülkesi Türkiye ve İtalya'nın, bu bölgenin barışı, huzuru ve refahı için birlikte çalışabileceklerinin altını çizdi.
Var olan sorunların diyalog yoluyla çözülmesinde İtalya'nın da önemli katkı sağlayabileceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Biz, Doğu Akdeniz'in tüm zenginliklerinin, Doğu Akdeniz etrafındaki tüm ülkelerce paylaşılmasını savunduk." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin bugüne kadarki reaksiyonunun, Türkiye'yi dışlamaya çalışan adımlara karşı atılmış adımlar olduğunu dile getirerek, Türkiye'nin, paylaşıma açık herkesle iş birliğine hazır olduğunun altını çizdi.
"Huzurun ve paylaşımın olmadığı yerde her zaman gerginlikler olur." diyen Çavuşoğlu, bu nedenle, Doğu Akdeniz'de enerji faaliyetleri konusunda da İtalya ile birlikte çalışmak istediklerini vurguladı.
Çavuşoğlu, Libya'nın elektrik ihtiyacının tedarikinde de İtalya ile çalışabileceklerini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yine Doğu Akdeniz'de Libya'nın istikrarı için birlikte çalışmamızda fayda var. Libya'daki durumun en çok etkisi kuzeyde en yakın ülkeler olarak Malta ve İtalya'da görüldü. Bize kadar da etkisi var. Burada Doğu Akdeniz'deki iş birliğini de vurgularken, İrini (operasyonu) ile ilgili de samimi düşüncemi söylemek isterim. Buradaki çatışmaların bir an önce durması için, bu İrini operasyonuna katılan İtalya'nın iyi niyetinden de hiç şüphemiz yok ama bir şeyi söyledik. Dengeli olması lazım. İrini operasyonu dengeli değil taraflı. Ulusal Mutabakat Hükümetinin talep ve endişelerini hiçbir şekilde karşılamamıştır. Suriye'den Libya'ya gelen savaş uçaklarıyla ilgil İrini'nin herhangi bir tespiti, açıklaması oldu mu ya da Abu Dabi'den gelen silahlarla ilgili bir tespiti olabildi mi? İrini'nin içinde olan Fransa'nın sürekli Hafter'e silah vermesiyle ilgili bir raporlaması var mı? Bunun içinde olan Fransa bizzat oraya silah götürüyor."
Çavuşoğlu, bu nedenle, İrini operasyonunun objektif olmadığını dile getirerek "Genel anlamıyla İrini operasyonu, Libya sorununun çözümüne ya da ambargo gibi konuların çözümüne, denetlenmesine bir katkı sağlamaz. Bunu da samimi olarak söylemek isterim." dedi.
"AB'nin seyahat uyarısı konusunda aldığı kararlar hakkaniyetten uzak"
Bakan Çavuşoğlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle Avrupa Birliği'nin (AB) yayınladığı seyahat uyarısına ilişkin, İtalyan turistlerin Türkiye'ye, Türk turistlerin de İtalya'ya gitmek istediğini belirterek, "İki ülke için önemli sektör turizmin bir an önce başlaması gerekiyor. O yüzden de ağustos itibarıyla uçuşların başlamasını konuştuk, birlikte planlayalım dedik." diye konuştu.
İki ülkenin sağlık ve turizm bakanlıklarının da devrede olduğuna işaret eden Çavuşoğlu, "Diğer taraftan AB'nin bize yönelik aldığı karar hakkaniyetten uzak. Burada objektif kriterlerin belirlenmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin aldığı tedbirlerin tamamını AB ile paylaştığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:
"Burada, İtalya ile Türkiye aynı bakıyor ama AB ve bazı AB ülkelerinin de bunu siyasi bir baskı unsuru olarak kullanmaması gerekiyor. Gerek AB üyesi gerek AB dışından ülkeler için objektif kriterler konulsun ve bu objektif kriterlere göre karar verilsin. Almanya'da da seyahat özgürlüğünün kısıtlanmasına yönelik Türk firmalar açtığı davaları kazanıyorlar. İtalya'nın da bize AB içinde de destek vereceğinden şüphemiz yok."
"Libya'da sürdürülebilir bir ateşkes olmasını istiyoruz"
İtalya Dışişleri ve Ulusal İşbirliği Bakanı Luigi Di Maio, görüşmede ikili ilişkilerin yanı sıra Libya, Avrupa Birliği (AB) ve Doğu Akdeniz konularının masaya yatırıldığını ifade ederek, Libya'da çatışmaların sona ermesinin sağlanması gerektiğini söyledi.
Libya'daki tarafların silah almaya devam etmemesi, sahada paralı askerlerin bulunmaması ve sivil can kayıplarının önlenmesi için mayınlar ve patlayıcıların bulunması gerektiğini ifade eden Di Maio, "İtalya olarak sürekli sivil ölümlere yol açan mayınların temizlenmesi için Trablus yakınlarındaki çalışmalara destek verdik. Libya artık Avrupa ve İtalya için güvenlik tehdidi oluşturmamalı. Bunun için de politik çözüm bulunması gerekiyor. Biz İtalya olarak Berlin Konferansı'nda da ifade ettiğimiz gibi Birleşmiş Milletler (BM) önderliğindeki barış sürecini destekliyoruz." diye konuştu.
Di Maio, Libya'da tarafların tekrar müzakere masasına oturma niyeti göstermesinin memnuniyet verici olduğunu da vurgulayarak, "Libya'da sürdürülebilir bir ateşkes olmasını istiyoruz. Ülkede bölünmelere yol açacak silahlı ihtilaflara yol açmamak gerek. Bu yüzden en kısa zamanda BM Genel Sekreterinin özel temsilcisinin atanması gerekiyor." şeklinde konuştu.
BM'nin Libya'ya yönelik silah ambargosunu uygulamak amacıyla AB tarafından başlatılan İrini Operasyonu'na da değinen Di Maio, İtalya'nın operasyona deniz ve hava gücü katkısında bulunduğunu ve amacın Libya'daki silahlı ihtilafın sona erdirilmesi olduğunu söyledi.
Di Maio, İrini Operasyonu'na ilişkin bir soruya, "AB ülkeleri tam olması gerekeni yapmadı, bizim gemilerimiz de yeni devreye girdi. Tam manasıyla abıhayat gibi hastalıklara çözüm oldu diyemem ama en azından ambargoya riayet edilmesi açısından önemli bir adım olabilir." yanıtını verdi.
"İtalya, Türkiye'yi olmazsa olmaz bir ortak olarak görüyor"
İtalya Dışişleri ve Ulusal İşbirliği Bakanı Luigi Di Maio, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkilerin daha da geliştirilmesinden yana olduklarını belirterek, "İtalya, Türkiye'yi olmazsa olmaz bir ortak olarak görüyor ve kesin kararımız bu diyaloğumuzu muhafaza etmek, daha da ileriye taşımaktır." dedi.
Görüşmede Libya, Doğu Akdeniz ve Avrupa Birliği (AB) - Türkiye ilişkileri gibi konuların ele alındığını söyleyen Di Maio, iki ülke arasındaki diyaloğun yapıcı, samimi ve olumlu olmasının hem Türkiye hem de İtalya'nın menfaatine olduğunu söyledi.
İkili ilişkilerin daha da geliştirilmesinden yana olduklarını belirten Di Maio, "İtalya, Türkiye'yi olmazsa olmaz bir ortak olarak görüyor ve kesin kararımız bu diyaloğumuzu muhafaza etmek, daha da ileriye taşımaktır. Ülkelerimiz birbirine çok bağlı, tarihi dostuluğu ve kültürel benzerliği olan ülkeler." diye konuştu.
Ticari ve ekonomik ilişkilerde de iki ülkenin birbirine çok yakın olduğunu kaydeden Di Maio, 2019 yılında İtalya'nın Avrupa'da en çok ticaret yaptığı ikinci, dünyada ise beşinci ülkenin Türkiye olduğunu vurguladı.
Di Maio, iki ülke arasındaki ticaret hacminin 18 milyar avroya ulaştığını da vurgulayarak, "Ortak Ekonomik - Ticari Komisyon toplantısı gerçekleştirmek istiyoruz. Büyük dikkatle analizler yapılacak ve her iki ülkenin de ticareti ile yatırımlarını değerlendirme imkanı bulacağız. Bu sayede hem İtalyan ekonomisi hem Türk ekonomisinde bir ivme oluşacak, çünkü ikisi de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından zarar gördü." ifadelerini kullandı.
Pandemi sürecinde Türkiye'nin İtalya'ya verdiği desteğe de değinen Di Maio, "Türkiye'ye ve halkına pandeminin en zor haftalarında yanımızda durduğu için gönülden teşekkürlerimi sunmak istiyorum." şeklinde konuştu.
"Küresel boyutta sınamalara karşı birlikte çalışmamız gerekiyor"
Di Maio, AB ile Türkiye arasında diyaloğun ana unsur olması gerektiğini belirterek, "İki taraf da vazifelerini yerine getirerek yola devam etmeli. Bu çağda çok büyük, küresel boyutta sınamalarla yaşanıyor ve bunlara karşı birlikte çalışmamız gerekiyor." diye konuştu.
Düzensiz göç konusunda da Türkiye'nin çalışmalarını takdir ettiğini söyleyen Di Maio, 2016 yılında AB ile Türkiye arasında yapılan anlaşmanın devam etmesi gerektiğini savundu.
Doğu Akdeniz'de de diyalog kanallarının açık tutulması gerektiğini ifade eden Di Maio, Doğu Akdeniz enerji kaynaklarının bölge halklarının refahı açısından önemli olduğunu söyledi.
Di Maio, AB'nin salgın nedeniyle yaptığı seyahat uyarısına da değinerek, "Türkiye'de salgın kontrol altında, rakamlar çok iyi ve vaka sayıları hep azalıyor. Biz İtalya olarak AB ülkelerine yönelik bile bazı adımlar attık. Fakat Sayın Çavuşoğlu'na da söyledim, İtalya olarak yanınızdayız çünkü veriler objektiftir." ifadelerini kullandı.
Fransa ve Yunanistan'ın Türkiye ile Libya konusunda yaşadığı anlaşmazlık karşısında İtalya'nın hangi adımları atacağına yönelik soruya ise Di Maio, şu yanıtı verdi:
"Biz hep diyalogdan yana olduk ve her zaman Birleşmiş Milletler'in de kabul ettiği (Libya Başbakanı Fayiz) es-Serrac hükümeti ile müzakere çabasında olduk. Bizim pozisyonumuz da her zaman Libya halkına destek vermek, bütün aktörlerle ve bu bölge üzerinde etkisi olan bütün ülkelerle maksimum diyalogdur. Libya birkaç kilometre ötemizde, sahilimize çok yakın. Libya'nın birliğini ve egemenliğini muhafaza etmeyi arzu ettik ve terörizm riskinin olmamasını sağlamaya çalıştık. Libya hükümetiyle ve Libya’daki başka aktörlerle de diyalog kurarak sadece İtalya ve AB için değil, bütün uluslararası topluluğun kabul edeceği bir noktaya ulaşmak istiyoruz."
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.