Cumhuriyet Tarihine Işık Tutan Belgeler Devlet Arşivleri'nde

Cumhuriyet Tarihine Işık Tutan Belgeler Devlet Arşivleri'nde

Türk milleti, bir asır önce Cumhuriyet'in ilanı ile yeni bir döneme uyandı. Cumhuriyete giden süreç ve sonrasında yaşananlara, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığında özenle saklanan tarihi belgeler ışık tutuyor

Cumhuriyet'in 100.yıl dönümü dolayısıyla hazırladığı dosya haberler kapsamında bu haberde Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri'nde bir asırdır saklanan Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasına ilişkin tarihi belgeler anlatıldı.

Devlet Arşivleri'nde saklanan, Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasında yaşananlara ilişkin kayıtlar arasında, yeni devletin yönetim biçiminin, "Cumhuriyet" olduğunun duyurulduğu belge dikkati çekiyor.

Belgelerde, TBMM'nin 29 Ekim 1923'teki toplantısında, Türkiye Devleti hükümet şeklinin "Cumhuriyet" olarak kabul edildiği ve Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın "Cumhurbaşkanı" seçildiği bilgisi ile bunun İstanbul'daki sefir ve mümessillere Dersaadet Murahhaslığınca tebliğ edildiği görülüyor.

Cumhuriyet'in ilanı tüm yurtta coşkuyla kutlanırken, Türk limanlarındaki müttefik harp gemilerinin de top atışı yaptığı ve gemilerini alay sancaklarıyla donatarak bu kutlamalara katıldıklarına ilişkin bilgiler, 30 Ekim 1923 tarihli belgede yer alıyor.

Cumhuriyet'in ilanının, sadece yurt içinde değil, yurt dışında da geniş yankı uyandırdığı tarihi belgelerde yer buluyor.

Aralarında Amerika'nın 1919'un sonlarında İstanbul'da "yüksek komiser" olarak görevlendirdiği Tuğamiral Mark Lambert Bristol'un da bulunduğu bazı ülke temsilcilerinin Mustafa Kemal Paşa'ya iletilmek üzere, İstanbul Murahhası Adnan Bey'e gönderdikleri 1 Kasım 1923 tarihli belgelerdeki Fransızca ve İngilizce kutlama mesajları, Cumhuriyet'in ilanının yurt dışındaki etkisini gözler önüne seriyor.

Hutbelerde "ad anmaksızın" millet ve Cumhuriyet'in saadet ve selameti için dua edilmesi hususunda vilayetlere tebligatta bulunulduğu, 5 Mart 1924 tarihli belgede, "Cumhuriyet" unvanıyla çıkarılacak ajanda, takvim ve defterlere resminin basılması hususunda Mustafa Kemal Paşa'nın izninin Ticaret Bakanlığına bildirildiği" 16 Mart 1924 tarihli bir başka belgede belirtiliyor.

Atatürk inkılaplarına dair belgeler

Cumhuriyet'in Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi ifadesiyle "milletin esenliği için halk adına" yapılan ve yeni Türk devletini çağdaş bir devlet haline getirmeyi amaçlayan inkılaplarına dair de arşivlerde çok sayıda kayıt bulunuyor.

Bu kapsamda 30 Mart 1924 tarihli belgede, Atatürk inkılaplarının uygulanması konusunda devlet görevlilerinin gerekli hassasiyeti göstermeleri, ihmali olanların ise görevden alınmalarına dair bilgiler göze çarpıyor.

Arşivlerde saklanan 23 Mayıs 1928 tarihli bir başka belge, 1 Kasım 1928'de hayata geçirilecek harf inkılabına ilişkin çalışmalara ışık tutuyor. Belgede, Türk dilinde Latin harflerinin uygulanmasını görüşmek üzere heyet kurulmasının bilgisi veriliyor.

Cumhuriyet Hükümeti adına verilen ziyafet ve davetlere gelecek kişilerin eşlerini de getirmelerine dair talep içeren belge ise kadınlara verilen haklar konusundaki önemi gösteriyor.

İnkılapların halka doğru iletilmesinin önemine işaret eden bir başka belgede de Atatürk inkılapları ruhuna uygun olarak halkı aydınlatan müftülere takdirname verildiği görülüyor.

Cumhuriyet'in 1. yılında 101 pare top atışı

Cumhuriyet'in 1. yılı ve diğer yıl dönümlerinde tüm yurtta yapılacak kutlamalara dair hazırlıklar da belgelere yansıyor.

Buna göre, 26 Ekim 1924 tarihli belgede, Cumhuriyet'in ilan günü olan 29 Ekim'de tüm yurtta 101 pare top atışı yapılmasına ilişkin duyuruyla başka bir belgede yıl dönümü dolayısıyla Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Paşa'nın tebrikleri öğleden sonra kabul edeceği ve kabul sırasına ilişkin bilgilere yer veriliyor.

Cumhuriyet Bayramı kutlamalarında ülke genelinde akşamları minarelerin ışıklarının yakılmasına ilişkin talimat ile Milli Saraylar Müdürlüğü'nde bulunan yemek takımlarının Cumhuriyet Bayramı töreni dolayısıyla Ankara Palas'ta verilecek ziyafetler için Ankara'ya sevkine dair 1928 ve 1929 tarihli belgeler dikkati çekiyor.

Cumhuriyet'in 10. yıl kutlamaları için günün anlam ve özelliğini anlatan farklı alanlarda kullanılabilecek logo tasarımları da arşivlerde muhafaza ediliyor.

Resmi mühürlerde "Türkiye Cumhuriyeti" ibaresinin kullanılması

Arşivlerde, 3 Ağustos 1927 yılına ait belgede, İzmir için imal edilen tramvaylara Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni ve resmi armasının konulması kararı yer alıyor.

Yurt dışında kullanılacak resmi mühürlerin Türk Devleti'ne ait olduğunun anlaşılması için "Türkiye Cumhuriyeti" sözünün kullanılması hakkındaki belge de arşiv kayıtlarında dikkat çekiyor.

"Devlet geleneğimizin siyasi ve beşeri hafızası olma vasfı"

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, binlerce yıllık tarihi geçmişe ve devlet geleneğine sahip Türk milletinin büyük gayret ve fedakarlıkla kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yılını kutladı.

Devlet geleneğinin en önemli unsurlarından birisinin çağ açıp çağ kapamak, tarihin ve insanlığın akışını değiştirmek olduğunu belirten Ünal, bu tarihin, yaşandığı şekliyle kaydedilmesinin de önemine işaret etti. Prof. Dr. Uğur Ünal, şunları kaydetti:

"Arşivlerimiz, Türkiye Cumhuriyeti'nin birinci yüzyıllık periyodunda, devlet geleneğimizin siyasi ve beşeri hafızası olma vasfını güçlü şekilde devam ettirmiş, bu mirası Osmanlı Devleti'nden kopan diğer siyasi ve insani unsurlarla paylaşma yolunda önemli adımlar atmıştır.

Osmanlı Devleti'nden devralınan ve sayısı 100 milyona ulaşan belge mirasının büyük kısmı, özellikle son çeyrek asırda arşivlere güçlü şekilde sahip çıkan siyasi iradenin de kararlılığı ile daha hızlı tasnif edilip, dijital ortamda tüm dünyanın erişimine açılmıştır. Aynı süreç, Cumhuriyet tarihi boyunca üretilen ve sayısı 60 milyonu bulan evrak koleksiyonu için de geçerlidir."

Cumhuriyet'in ilanı ve sonrasında yaşananlara ilişkin belgelerin de arşivlerde muhafaza edildiğini belirten Prof. Dr. Ünal, "Arşivlerimizde, yeni yönetim şeklinin 'Cumhuriyet' olduğunun duyurusundan yapılan kutlamalara, yabancı ülkelerin tebrik mesajlarından inkılaplara giden süreçlere kadar birçok belgeyi görebilirsiniz." dedi.

Arşivlerin, yalnızca Türklerin değil, etkileşim içinde bulunulan tüm toplumların yaşantılarına dair tarihi hakikatin objektif şekilde kaydedildiği belge koleksiyonları olduğunu dile getiren Ünal, "Bu tarihi perspektif ve sorumluluğun bilincinde olarak Devlet Arşivleri Başkanlığı, Türkiye Cumhuriyeti'nin ikinci yüzyılında da hakikatin hafızası olma sorumluluğunu kararlılıkla sürdürmeye devam edecektir." değerlendirmesini yaptı.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler