
Metin Külünk
⚠️ Bir Çakar Hikayesi.
MUHAFAZAKARLIK,
GÜÇ, AHLAK, HAK VE ADALET İLİŞKİSİNDE CİDDİ BİR ÇÖZÜLME TEHLİKESİYLE KARŞI KARŞIYADIR.
Maalesef, çakar tartışması ve haklı olarak toplumun bütün kesimlerinin bu eşitsizliğe haklı itirazı, ciddi bir sosyal kırılmanın işaretidir.
İtirazın da ötesinde, özellikle siyasal muhafazakârlık odaklı iktidar ve güç ilişkilerinin bireysel anlamda Kuran sosyolojisi ve Hz.Peygamberin Nebevi pratiği ile asla uyuşmayan “üstünlük psikolojisine” dönüştüğü bir modelin, toplumun bütün kesimlerini haklı şekilde olumsuz etkilediğini ve tepki gösterildiğini görüyoruz.
Bu durum, din ve insan ilişkilerinde bir gevşemeye, sorgulamaya;
hatta din-insan ilişkisinin adeta tüketildiği bir sürece dönüşüyor.
Böylece, küresel ölçekteki pagan yapılar ve emperyalist odakların işini kolaylaştıran bir zemin oluşuyor.
Din ve dindarlık odaklı kendilerini ifade eden bütün yapılar cemaatler topluluklar sivil toplum kuruluşları şapkalarını önlerine koyup hep birlikte düşünmek mecburiyetindeyiz.
Ne oluyor nereye gidiyoruz?
Nerede hata yapılıyor?
Ak Parti iktidarının sandıkta milletin iradesiyle vücut bulması ve bu ülkede dindar olan ya da olmayan bütün vatandaşların oy verdiği Ak Parti iktidarı ve gücü üzerinden dindarlık odaklı hareket eden yapıların kendilerini güç merkezi görerek hak hukuk adalet kavramlarıyla ahlak kavramlarıyla uyuşmayan fotoğrafların ortaya çıkmasının sonuçlarını hep beraber düşünüp özeleştiri yapıp doğru odaklı hafızamızı güncelleme hedefimiz derdimiz yok ise bu ülkeyi PAGAN SOSYOLOJİ tehlikesinin beklediğinide haber verelim.
Sorumluları ise;
sokaktaki vatandaşlar değil din ve dindarlık adına güç elde edenlerin sorumsuzluklarıdır.
Ve kendilerini İslam üzerinden meşrulaştırıp Nebevi olmayan modelleri kendi hayatlarında meşru gören sapkın İsrailoğlu modellemesidir.
Yani Müslüman kimliği ile Yahudileşme tehlikesidir bunun önünün açılmasıdır
Artık hep birlikte oturup düşünmeliyiz.
Türkiye’deki İslami hassasiyetleri yüksek olan kesimler ????yani sürekli ayet, hadis ve İslami semboller üzerinden konuşan çevreler ????şapkalarını önlerine koyup düşünme vaktidir.
Ne oluyor burada?
Biz neyi eksik bırakıyoruz? Nerede hata yapıyoruz?
Toplum neden İslam’ı sorguluyor?
Neden Müslüman kimliğiyle haksızlık yapmayı meşrulaştırmak isteyen, adaletsizliği İslam’la örtmeye çalışan anlayışlar, toplumda bu kadar öfke ve de nefret ile karşılık buluyor?
Ve neden gücü elinde bulunduran bazıları, otoriter ve totaliter bir bakış açısıyla kendilerini belirleyici ilan edebiliyor?
Toplumda, din ve insan, din ve toplum ilişkileri üzerinden ortaya çıkan nebevi sosyoloji ile hiçbir alakası olmayan ama dindarlık odaklı gözüken fotoğraftan dolayı büyüyen öfkenin farkında mıyız?
İslami kimliği kalkan yaparak trafikte çakar kullanmak,
veya
“Sen benim kim olduğumu biliyor musun?” tavrı sergilemek ya da yaptığı bir haksızlığı “Benim yakınım falanca” diyerek meşrulaştırmaya çalışmak…
Veya sahip olduğunuz güç üzerinden her türlü haksızlığa adaletsizliği davranış biçimlerindeki bozukluğu yapmaya kendinde hak gören modelden dolayı,
Kendinizi bu ülkenin akıl ve alın teriyle vergi ödeyen vatandaşlarının üstünde görmenize sebep olan bu ayrıcalık modeline hangi referansla ulaştınız?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.