Bakan Fidan: SDG'nin (şam Yönetimiyle Entegrasyon Görüşmelerinde) İlerleme Kaydetmeye Niyeti Olmadığını Görüyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, (Şam yönetimiyle entegrasyon görüşmelerinde) "(SDG'nin) çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadıklarını görüyoruz." dedi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani ile Şam'daki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu.
Başta ikili ilişkiler olmak üzere çok geniş kapsamlı görüşme yaptıklarını dile getiren Fidan, bölgesel güvenlik ve Suriye'nin istikrarına yönelik tehditleri ele aldıklarını ifade etti.
Fidan, Suriye'nin istikrarının Türkiye'nin istikrarı demek olduğuna dikkati çekerek, bunun Türkiye için fevkalade önemli bir konu olduğunu söyledi.
Suriye'de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ile ilgili konuyu da masaya yatırdıklarını belirten Fidan, "Maalesef, değerli meslektaşımın da ifade ettiği gibi, orada kendi izlenimleri, (SDG'nin) çok fazla ilerleme kaydetmeye niyeti olmadıklarını görüyoruz. Burada tabii bunun sebepleri üzerinde de konuştuk. Orada SDG'nin belli faaliyetlerini İsrail ile koordinasyon içerisinde götürüyor olması gerçeği, aslında Şam ile yürütülen görüşmelerde de şu anda büyük bir engel teşkil etmekte." diye konuştu.
Fidan, diğer taraftan son bir yılda gerçekten çok büyük ilerleme sağlandığına işaret ederek, bunun için emeği geçen herkese ayrıca teşekkür etmek gerektiğini dile getirdi.
İstikrar ve güvenlik konusunda büyük bir ilerleme olduğuna dikkati çeken Fidan, ABD Senatosunun Suriye'ye yaptırımlar getiren Sezar Yasası'nı yürürlükten kaldırmasıyla artık yatırımların bu ülkeye gelecek olmasının da büyük avantaj olduğunu vurguladı.
Fidan, bu konuda başta ABD Başkanı Donald Trump olmak üzere Washington yönetimine ayrıca teşekkür edilmesi gerektiğini belirterek, "Sezar Yasası'nın kaldırılması bölge istikrarına yapılacak büyük bir katkı. Ben Suriye'deki kardeşlerimizin de bu fırsatı en iyi şekilde değerlendireceklerini düşünüyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’ya ev sahipliği için teşekkür eden Fidan, Suriye özgürleştirildikten sonra ziyarette bulunan ilk dışişleri bakanının kendisi olduğunu hatırlattı.
Fidan, tam bugün, bir sene önce ziyarette bulunduğunu anımsatarak, ülkenin özgürleşmesinin 1. yılında da yine Suriye’de bulunmanın gururunu yaşadığını dile getirdi.
Bugün 3+3 formatı kapsamında ziyarette bulunduklarını vurgulayan Fidan, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanı İbrahim Kalın’la Suriye’ye geldiklerini belirtti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Şara ve Şeybani başta olmak üzere birçok yetkiliyle çok verimli görüşmelerde bulunduklarını ve önemli konuları tartıştıklarını dile getirdi.
Bölgesel, ikili ve Suriye’ye ait konuları teker teker stratejik işbirliğine yakışır ve detaylı şekilde ele aldıklarını vurgulayan Fidan, Türkiye'nin Suriye'nin istikrarına verdiği önemin altını çizdi.
Fidan, Türkiye’nin bunun için elinden gelen yardımı ve işbirliğini göstermeye her zaman hazır olduğuna dikkati çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da bu konuda özellikle çok hassas olduğunu aktardı.
İsrail, bölgede "yayılmacı politikalar" izlememeli
Bakan Fidan, Ankara'nın Suriye ile İsrail arasındaki müzakerelerin sonuca ulaşmasını beklediğini ve bunun Suriye ve bölgenin istikrarı hususunda önemini vurgulayarak, İsrail'in "bölgede yayılmacı" politikalar izlemek yerine, bölge ülkeleriyle karşılıklı rızaya dayanan bir anlaşma ve anlayış birliğinde olmasının bölgenin istikrarı ve küresel güvenliğe katkı yapacak bir husus olduğuna değindi.
Suriyeli yetkililerle Şam'ın "SDG" adını kullanan terör örgütü PKK/YPG ile yürüttüğü müzakerenin gidişatıyla ilgili görüş alışverişinde bulunduklarını aktaran Fidan, Türkiye'nin bu konudaki perspektifini koruduğunu bildirdi.
Fidan, terör örgütü SDG'nin Suriye yönetimine "diyalog ve uzlaşma yoluyla" entegre olmasının ve Suriye'nin istikrar, bütünlük ve refaha kavuşmasının önünde engel olmaktan çıkmasının önemine dikkati çekti.
Terör örgütü DEAŞ ile mücadelenin önemine atıfta bulunan Fidan, Suriye'nin terör örgütüyle mücadeleye yönelik uluslararası koalisyonun üyesi olduğu ve bu hususta çok ciddi çaba ortaya koyduğunu belirtti.
Fidan, bu çabaların daha da ilerletilmesi ve bunun için neler yapılabileceğinin ele alındığını dile getirerek, iki ülke ilişkilerinin de gündemde olduğunu söyledi.
Başta ticaret, mültecilerin onurlu ve gönüllü şekilde geri dönüşü, lojistik, enerji gibi konuların ele alındığını aktaran Fidan, "Suriye'de geçtiğimiz bir yıl içerisinde hem biz hem bütün dünya gördü ki Suriye yönetimi, Sayın Ahmed Şara yönetiminde; liderliğinde, gerçekten istikrarı sağlayan, bütünlüğü de mümkün oldukça güçlendirmeye çalışan bir yönetim ortaya koydu." dedi.
Fidan, Türkiye'nin bundan teröre zemin verilmemesi ve ticaretin geliştirilmesi dolayısıyla duyduğu memnuniyete işaret ederek, buna yönelik katkılara devam edilmesi gerektiği mesajını verdi. Bu çerçevede Türkiye ile Suriye arasındaki sınır ticareti, bağlantısallık gibi konuların önemine değinen Fidan, iki ülkenin birbirleri üzerinden farklı bölgelere ulaşım sağlayabileceğini anımsattı.
Türkiye'deki başta tekstil olmak üzere bazı sektörlerin Suriye'de daha sistemli ve yaygın iş yapmasının da ele alındığını belirten Fidan, enerji konusundaki işbirliğini de görüştüklerini söyledi.
Fidan, Şeybani ile bölgesel, ekonomik ve ticari işbirliği açısından büyük fırsatlar olduğunu ele aldıklarını bildirdi.
Miami'deki dörtlü toplantı
Fidan, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını cevapladı.
ABD, Mısır ve Katarlı yetkililerin katılımıyla 19 Aralık'ta ABD'nin Miami kentinde düzenlenen "Gazze" konulu toplantıda Şarm el-Şeyh Barış Zirvesi'nden beri sürecin nasıl geliştiğini, ne türden engellerle karşılaşıldığını ve bu krizlere ne gibi çözümler getirip getirilemediğini ele aldıklarını belirten Fidan, planın ikinci aşamasına geçişin kapsamlı şekilde görüşüldüğünü söyledi.
Fidan, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararında yer alan hususların ve Barış Kurulu gibi organların birçoğunun barış planında da yer aldığına işaret ederek, Miami'deki toplantıda bunlarla ilgili görüştüklerini aktardı.
ABD tarafının, toplantıda Gazze'nin yeniden imarı konusundaki ön proje çalışmalarını sunduğunu belirten Fidan, çalışmalara ilişkin fikirlerini dile getirdiklerini kaydetti.
Fidan, kurulların nasıl hayata geçirileceğine ilişkin fikir teatisinde bulunduklarına dikkati çekerek, "Bizim beklentimiz önümüzdeki ayın, yeni yılın ilk haftalarından itibaren belki Sayın (ABD Başkanı Donald) Trump'ın deklarasyonuyla ikinci aşamanın hemen başlaması." dedi.
Bakan Fidan, Gazze'de yönetimin Filistinlilerden oluşan bir yapıya devredilmesinin öncelikli olduğunu kaydetti.
Şeybani: "(Kuzeydoğunun entegrasyonu) Malesef SDG’den herhangi bir irade görmedik"
Türk mevkidaşı Hakan Fidan ile Şam’daki Halk Sarayı’nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Şeybani, Suriye’de SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'nin 10 Mart mutabakatını uygulamadığını belirtti.
"(Kuzeydoğunun entegrasyonu) Malesef SDG’den herhangi bir irade görmedik." ifadesini kullanan Şeybani, SDG'nin somut bir adım atmadığını ve oyalama politikası izlediğini kaydetti.
Şeybani, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara’nın Türk heyetiyle yaptığı görüşmelerde, başta ABD’nin Suriye’ye uyguladığı yaptırımların kaldırılması olmak üzere ekonomik ve ticari işbirliği, istihbarat ve askeri işbirliğinin güçlendirilmesi ile mültecilerin geri dönüşü konularının ele alındığını söyledi.
Görüşmelerde ayrıca terörizmle mücadele, DEAŞ ile mücadele, örgütün Suriye’de yeniden ortaya çıkmasının önlenmesi ve kuzeydoğu Suriye’ye ilişkin ortak bir vizyon geliştirilmesi başlıklarının da görüşüldüğünü belirten Şeybani, bu alanlarda eşgüdümün artırılmasının önemine dikkati çekti.
Suriye’de entegrasyon sürecine de değinen Şeybani, 10 Mart’ta imzalanan anlaşmanın, Suriye’nin ulusal bütünlüğünü güçlendirme ve ülke topraklarını diyalog, ortak kaygıların anlaşılması ve medeni yöntemlerle birleştirme iradesini açık şekilde ortaya koyduğunu ifade etti.
Ancak geçen süre zarfında ve bugün itibarıyla SDG adını kullanan terör örgütü PKK/YPG'nin söz konusu anlaşmayı hayata geçirme konusunda gerçek ve ciddi bir irade ya da somut bir adım attığının görülmediğini, aksine sistematik bir oyalama sürecinin yaşandığını dile getirdi.
Şeybani, son dönemde entegrasyon sürecini canlandırmaya yönelik, özellikle askeri boyuta ilişkin bir önerinin gündeme geldiğini belirterek, "Bu öneri Savunma Bakanlığımız tarafından hazırlanmış, karşı tarafın cevabı dün tarafımıza ulaşmıştır." dedi.
Söz konusu yanıtın şu anda detaylı şekilde incelendiğini kaydeden Şeybani, sürecin ulusal çıkarlara nasıl hizmet edeceğinin değerlendirildiğini vurgulayarak, "(Suriye’nin kuzeydoğusu) Cezire bölgesine daha fazla önem vereceğiz. Suriye devleti orada olacaktır." ifadelerini kullandı.
Amaçlarının entegrasyonun fiilen hayata geçirilmesi, Suriye topraklarının tek ve bölünmez bir bütün olarak korunması, herhangi bir bölünmeye yol açılmaması ve Suriye’nin egemenliğini zedeleyecek idari ayrıcalıkların oluşmaması olduğunu söyledi.
Şeybani, söz konusu önerinin bugün ayrıntılı biçimde ele alındığını ve yakın zamanda Amerikan tarafına resmi yanıtın iletileceğini belirtti.
Suriye’deki geçmiş medeniyetleri temsil eden bayraklar basın toplantısında sergilendi
Suriye topraklarında geçmişte yaşamış bazı medeniyetlere ait temsili bayraklar, ilk kez resmi bir etkinlikte sergilendi.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ile Suriye Dışişleri Bakanı Esad Hasan Şeybani’nin, Suriye Cumhurbaşkanlığı Halk Sarayı’nda ortak basın toplantısı düzenlediği salonda bu bayraklar da yer aldı.
Suriye Dışişleri Bakanlığı protokol ekibinin AA muhabirine verdiği bilgiye göre, tasarlanan bayraklar Suriye’de geçmişte yaşamış bazı medeniyetler ile İslam devletlerini temsil ediyor.
Bakanlık yetkilileri ayrıca sergilenen bu bayraklarla ilgili kitap çalışması içerisinde olduklarını aktardı.
Bayraklar, Suriye tarafından ilk kez diplomatik bir etkinlikte kullanılmış oldu.Muhabir: Ekip
Kaynak:
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.