Babacan: Belirleyeceğimiz isim, 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak

Babacan: Belirleyeceğimiz isim, 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak

Ali Babacan, "Şu anda Cumhurbaşkanı adayı belirlemenin zamanı değil. İnşallah Türkiye için en hayırlı ismi belirleyeceğiz ama belirleyeceğimiz isim inşallah Türkiye’nin 13’üncü Cumhurbaşkanı olacak. Hedefimiz ve amacımız bu" dedi.

Partisinin düzenlediği mitinge katılmak ve bir dizi temaslarda bulunmak üzere Malatya'ya gelen DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti il teşkilatında basın mensuplarıyla bir araya geldi. Altılı Masa'nın parlamenter sistem vesilesiyle kurulduğunu anımsatan Babacan, parlamenter sistem ile ilgili çalışmaları tamamladıklarını ve mutabakat metnini açıkladıklarını kaydetti.

“84 MADDELİK BİR ANAYASA PAKETİNİ KAMUOYU İLE PAYLAŞTIK”

Babacan, 28 Kasım'da anayasa değişiklik paketini açıkladıklarını anımsatarak şunları söyledi:

* “2012 yılından bu yana ilk defa Türkiye'de bir anayasa değişiklik teşebbüsünde bulunuldu. 2012'deki başarılamamış, tamamlanamamıştı. Şu andaki çalışmamız tamamlandı ve 84 maddelik bir anayasa değişiklik paketini kamuoyu ile paylaştık.

* Altı partinin yüzde yüz tam mutabakatla bu kadar geniş bir anayasa değişikliği üzerinde uzlaşması da yakın siyasi tarihimizde bir ilk. Bunu başarmış olmaktan gerçekten memnunuz.

* Türkiye'nin yarınlarında buluşmak, güçlü bir parlamenter sisteme geçmek için gerekli bütün hazırlıkları bugünden tamamlamak, ana kalifikasyonu tamamlanmış bir anayasa metnini ortaya koyabilmek gerçekten çok çok önemliydi.”

“AMACIMIZ SADECE SEÇİMİ KAZANMAK DEĞİL, TÜRKİYE'Yİ DE KAZANMAK”

Altılı Masa olarak seçimlerden sonra kurulacak hükümetin programını da çalıştıklarını ifade eden Babacan, şunları söyledi:

* “Bu şekilde seçimlere doğru ne yapacağımızı bilerek, seçimlerden sonra Türkiye'yi kazanacak bir şekilde çalışmalarımızı devam ettirmiş olacağız çünkü bizim amacımız sadece seçimi kazanmak değil, seçimden sonra Türkiye'yi de kazanmamız gerekiyor. Bu ülkenin birikmiş sorunlarını çözmek için hızlı bir şekilde hareket etmemiz gerekiyor.

* Bunları erken aşamada bitirip, kamuoyuna duyurmamızdaki en önemli sebep; eksiğimiz olabilir tamamlayalım, yanlışımız olabilir düzeltelim, yeni öneriler gelebilir ekleyelim. Bugünden uzlaşıp, konuşup, anlaşıp seçme doğru gitmenin Türkiye için çok faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu bir ilk, daha önce denenmedi, demokrasi tarihimizde hiç yok. Onun için yaptığımız bu çalışmaları çok kıymetli buluyoruz.”

“MASADA BUGÜNE KADAR HİÇBİR İSİM GÜNDEME GELMEDİ”

Babacan, bir gazetecinin “Altılı Masa henüz Cumhurbaşkanı adayını belirleyemedi mi?” sorusunu ise şu şekilde yanıtladı:

* “Belirleyemedi değil, belirlemek için çalışmalara başlamadık. Altılı Masa'nın nasıl çalışacağıyla ilgili bir sıralama açıkladık. Açıklamalarımıza bakarsanız, Altılı Mas ilk olarak anayasa metnini ortaya koyacak. Daha sonra seçimlerden sonra parlamenter sisteme geçene kadar ülkenin nasıl yönetileceği çalışmasının bitirilmesi ve ortak politikalar metninin bitirilmesi gerekiyor’ dedik. Bunları bitirdikten sonra cumhurbaşkanı adayı ki olsun diye konuşmaya başlayacağız.

* Liderlerin oturduğu Altılı Masa'da bugüne kadar hiçbir isim gündeme gelmedi. Hiçbir isimle ilgili de ‘Bu olur ya da olmaz' diye bir değerlendirmede bulunmadık. Ortak politikalar metni bitmeden de Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesini sakıncalı buluyoruz. Partilerin politikaları ortaklaşmadan önce aday belirlendiğinde büyük bir sıkıntımız olacak. ‘Dış politikada, ekonomide, ne yapacaksın?’ diye sorulacak.

* Aday, kendi dağarcığındakileri mi anlatacak? Yoksa ‘Ben bilmem 6 partiye sormam lazım’ diyerek, bize sorduktan sonra mı cevap verecek? Şu anda cumhurbaşkanı adayı belirlemenin zamanı değil. İnşallah Türkiye için en hayırlı ismi belirleyeceğiz ama belirleyeceğimiz isim Türkiye'nin 13'üncü Cumhurbaşkanı olacak. Hedefimiz ve amacımız bu.”

“CUMHURBAŞKANI KİMİ KİME ŞİKAYET EDİYOR”

“Hükümetin belirlediği bir sürü fiyatlar var” diyen Babacan, sözlerini şöyle sürdürdü:

* “Elektrik fiyatını Erdoğan belirliyor. Onun önüne gitmeden elektrik fiyatını belirlemek mümkün değil. Bürokrasinin eli ayağı titrer, yapamaz. Doğal gaz fiyatlarını Erdoğan belirliyor. ‘Müfettiş göndereceğim’ diyor ya kendi belirlediği elektrik ve doğal gaz fiyatına hangi müfettişi gönderecek bilmiyoruz.

* Karkas et piyasasını ithalata izin vererek ya da vermeyerek Et ve Süt Kurumu'nun da politikalarıyla beraber Cumhurbaşkanı'nın kendisi belirliyor, şeker fiyatını da öyle. Buğday taban fiyatını Erdoğan belirliyor.

* Marketlerdeki fiyatlar yüksek diyoruz ama ana girdi süttür. Süt ve et fiyatını Erdoğan belirliyor. Maliyetlerle alakalı, gıdayla ilgili ana fiyatları belirleyen Cumhurbaşkanı'nın kendisi. Dolayısıyla kimi kime şikâyet ediyor diye merak ediyorum.

“HER KELİMESİNDE 6 PARTİNİN MUTABAKATI VAR”

* Yeni bir anayasa değil. 6 partinin bir asgari müştereğidir. Her kelimesinde de 6 partinin tam mutabakatı vardır. Dolayısıyla burada yeni bir anayasa yapıp, Türkiye'nin bütün sorunlarına cevap olacak ya da Türkiye'nin, Cumhuriyet'in yeni yüzyılına hazırlayacağımız bir çalışma değil. O ancak parlamenter sisteme geçtikten, basın özgürlüğü tam olarak sağlandıktan, sivil toplum örgütleri özgürce çalışmaya ve konuşmaya başladıktan sonra yeni bir anayasanın A'dan Z'ye çalışması söz konusu olabilir ama bizim şu anda yaptığımız hastanelerin acil servisi gibi.

* Şu anda çok ciddi bir sistem sorunumuz var. Bu sistemde kanayan yara ve acil müdahale gerektiren hususlar var. Dolayısıyla bu paketi, hastanelerin acil servisine benzetebiliriz. Acil müdahaleden sonra rehabilitasyon, hastanenin sıhhatini kazanması, tekrar koşmaya başlaması yani arzu ettiğimiz o ideal demokrasi yeni anayasayla yapılır.

“ALEVİ SORUNU, BU ÜLKENİN GERÇEK BİR SORUNUDUR”

* Alevi sorunu, bu ülkenin gerçek bir sorunudur. Bu sorunun çözümü de eşit vatandaşlık ve fırsat eşitliği kavramının içindedir. Biz, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan tüm vatandaşlarımızın Kürt ya da Alevi olsun hiç fark etmez insan olmaktan kaynaklanan her türlü hakkının doyasıya yaşaması gerektiğini söylüyoruz.

* Devlet sadece bu hakları tanımalıdır. Bu hakları asla müzakere konusu yapılamayacağını, oylama konusu dahi olmayacağını söylüyoruz. Bir grup insanın doğuştan gelen hakkını kullanıp kullanamayacağını bir yerlerde oylatamazsınız. 85 milyonluk bir ülkede sadece 85 kişi bile olsa onların hakkını dönüp başkalarına oylatamazsınız.”

“ENFLASYON HIRSIZLIĞIN MODERN BİR YÖNETİMDİR”

Partisinin düzenlediği mitingde konuşan Babacan, enflasyon, maaş zamları ve Altılı Masa konularına değindi. Seçimlerden sonra kurulacak hükûmetin programını hazırladıklarını belirten Babacan, şunları söyledi:

* “Bütün bakanların ev ödevlerini hazırlıyoruz. İktidara soruyorum. Böyle bir hazırlığınız var mı? Bu ülkenin sorunlarını nasıl çözeceksiniz? Bugüne kadar 16 tane eylem planı açıklamışız. Verdiğimiz her sözü yazılı veriyoruz. Ne yapacağımızı sıralayıp takvime bağlıyoruz. Sabit ücretle geçinmeye çalışan herkes çok haklı. Enflasyon patladı gitti. ‘Yıl başında asgari ücrete zam vereceğiz, emekli maaşını artıracağız' diyorlar. Kepçeyle aldıklarını kaşıkla verecekler.

* Enflasyonun kazananı parası olandır. Kaybeden; sabit gelirle geçinmeye çalışan işçidir, memurdur, emeklidir. Enflasyon, hırsızlığın modern bir yöntemidir. “‘Fiyatı niye yükselttin' diye esnafı, marketçiyi, pazarcı esnafını suçluyorlar. Halbuki maliyeti düşürün. Enflasyon böyle düşer. Gübrenin, yemin parasının yarısını devlet olarak karşılayacaksın; elektriği, mazotu çiftçiye ucuza sağlayacaksın ki maliyet düşsün.

* Maliyeti aşağı çek, fiyatlar nasıl düşüyor, gör. 200 lira 2009'da tedavüle çıktığında 134 dolar ediyordu. Bugün 11 dolar ediyor. 123 dolar kaybolmuş. Bu paranın içinden 123 doları kim aldı? Nereye gitti bu para? Bu paranın değeri niye düştü? Malatya cevabı biliyor: Kötü yönetim.”

“BİR KİŞİ HER ŞEYİ BİLMEZ”

Akıllı telefonun temel ihtiyaç olduğunu belirten Babacan, şu ifadeleri kullandı;

* “Gençlere ‘Şikâyet etme, çıkart bakayım telefonunu' diyorlar. Öyle diyen cevabını alıyor. Amerika'da asgari ücretle geçinen birisi 1 haftalık maaşıyla en iyisinden bir telefon alabiliyor. Türkiye'de bu süre 6 ay. Amerika'da 7 gün, Avrupa'da 8-9 gün, bizde 180 gün. Bu mu ekonomi yönetimi? ‘Ben ekonomistim, alanım ekonomi' deyip ülkeyi içine düşürdüğü alanı görüyorsunuz. Bir kişi her şeyi bilemez. Ülkeyi yönetiyorsanız bilenlerle çalışmak zorundasınız. Bir lider ancak sağlam kadroların üzerinde yükselir. ‘Her şeyi ben yaptım, ben yapıyorum' demeye başlarsan ülke de kaybeder sen de kaybedersin.”

“İKİ YILDIR NE KOYDULAR ORTAYA?”

“Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli ‘yeni anayasa' deyip duruyorlardı. İki yıldır ne koydular ortaya?” diye soran Babacan, şu ifadeleri kullandı:

* “Biz altı parti bir araya geldik, 84 maddelik anayasa değişiklik önerimizi masaya koyduk. Biz iş üretiyoruz. Bunların işi gücü laf üretmek. Hükûmetin yaptığı bir miktar bir şeyler var, doğru. Sayısı az. İyi yaptığı şeyleri devam ettireceğiz. Yarım yaptıklarını tamamlarız. Yanlışlarını da çöpe atarız, doğrularını yaparız. Siyaha siyah, beyaza beyaz. Türkiye'de bir demokrasi mücadelesi veriyoruz. İnsan hak ve özgürlüklerinin doyasıya yaşandığı bir ülke hedefliyoruz.

* Eşit vatandaşlığın olduğu, her bir vatandaşın haklarını doyasıya yaşadığı bir ülke hedefliyoruz. Adaleti hep beraber sağlayacağız. Bu ülkede bir Kürt sorunu var. Pek çok kesimin farklı sorunları var. Bu sorunları aşmakta eşit vatandaşlık diyoruz. İnsanın anasından doğduğu için sahip olduğu hakkı devlet aynen tanımalı. Temel haklar pazarlık konusu yapılmaz. Devlet bunun kefili olur. Onu da biz gerçekleştireceğiz.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler