Mars'a yerleşmek uzun süredir pek çok bilim kurgu yazarının, maceracının ve milyarderin hayallerini süslüyor.

Bu konuda çalışmalar yürüten Elon Musk’ın SpaceX’i ve Jeff Bezos’un Blue Origin’i bulunuyor.

Florida Üniversitesi!nden nörobilimci ve mikro yerçekimi çalışmaları yapmış bir isim olan Rachel Seidler, insanların Mars'ı kolonileştirmek konusunda optimist olduklarını ancak bu hedefin biraz hayali olduğunu söylüyor.

Mars’ta yaşamın bir diğer zorluğu ise düşük yer çekimi. Mikro yerçekimine sahip olan Mars’ta yaşamak, insan vücudu üzerinde oldukça ciddi değişikliklere neden olacak. Biyoloji bilimine göre, hem hızlı değişimler geçirmek hem de üremek aynı anda pek de mümkün görünmüyor. Mümkün olan üreme de çok sağlıklı nesiller ortaya çıkarmıyor. 

Araştırmacılar, Mars yüzeyinin altına devasa oyuklar yapıp orada yaşamayı deneyebileceğimizi dile getirerek, gezegen yüzeyine dev kubbeler koyup, yapay atmosfer oluşturmanın da bir başka alternatif olduğunu söylüyor.

Ancak hepsini gerçekleştirebilecek altyapıyı inşa edecek malzememiz bulunmuyor. Bu malzeme ya Mars'tan çıkarılacak ya da Dünya’dan gönderilecek. Her iki durumda da sürecin binlerce yıl süreceği öngörülüyor.