Anayasa Masalı?!

Anayasa Masalı?!

Memleketin gündemi yine bir "yeni anayasa" masalıyla çalkalanıyor! AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, 1982 Anayasası'nı sıfırdan yazma hevesinde.

Sevgili okurlar;

Memleketin gündemi yine bir "yeni anayasa" masalıyla çalkalanıyor!

AKP ve MHP'nin oluşturduğu Cumhur İttifakı, 1982 Anayasası'nı sıfırdan yazma hevesinde.

"Yerli ve milli" diyerek süsledikleri bu niyet, kulağa hoş gelse de, altında yatanlar pek öyle değil.

Demem o ki:

Bu hamle, demokratik bir reform mu, yoksa iktidarın güç kalesini tahkim etme oyunu mu?!

Gelin, bu masalı didik didik edelim.

Gerçekleri çarpıcı bir şekilde masaya yatıralım.

Ne yapmamız gerektiğini konuşalım.

Ezcümle:

Susma vakti değil, uyanma vakti!

---

* İktidarın Derin Niyeti: Neden Şimdi?!

İktidar, 1982 Anayasası' "darbe ürünü" diye yerden yere vuruyor.

Haklı bir eleştiri mi?!

Kısmen evet; darbe anayasası, yıllardır hepimizin değişmesini istediği bir metin.

Nüans?!

"Sıfırdan anayasa” derken, iktidarın muradı;

Demokratik bir metinden ziyade kendi ideolojik kurgusuna uygun bir çerçeve çizmek.

2017'de "Başkanlık Sistemi"ne geçişle yetinmediler.

Şimdi anayasanın kalanını da bu sisteme uydurmak, hatta daha ötesine gitmek istiyorlar.

"Yerli ve milli" söylemi, muhafazakâr tabanı ateşlerken, muhalif kesimlerde "biz hariç tutuluyoruz" hissi uyandırıyor.

Hal böyleyken...

Bu anayasa, birleştirici bir belge olmaktan çok, ayrıştırıcı bir silaha dönüşme riski taşıyor.

Demem şu ki:

İktidarın motivasyonu üç ayaklı:

Bir, mevcut anayasayı "düşman" ilan ederek reform kahramanı pozu kesmek.

İki, 2017'de yamalı bohçaya dönen sistemi tamamen kendi lehlerine sabitlemek.

Üç, ekonomik kriz, işsizlik, adaletsizlik gibi yakıcı sorunlardan halkın dikkatini dağıtmak.

Hülasa:

Bu bir reform değil, siyasi bir manevra!---

* Süreç: Yol Haritası mı, Duvar mı?!

Anayasa değiştirmek kolay iş değil.

TBMM'de 360 milletvekiliyle referanduma gidilir ya da 400 oyla doğrudan kabul edilir.

Mart 2025 itibarıyla Cumhur İttifakı'nın 320 sandalyesi var; yani tek başına yeterli değil.

Ya muhalefetten destek bulacaklar ya da halkı referandumda ikna edecekler.

Peki, bu mümkün mü?!

Nitekim...

Geçmiş deneyimlere bakalım:

2011-2013'teki Anayasa Uzlaşma Komisyonu çöktü, 2017 Referandumu kıl payı geçti.

Bugün ekonomik krizle boğuşan, kutuplaşmış bir toplumda;

Halkı "yeni anayasa" için ikna etmek, iğneyle kuyu kazmak kadar zor.İ

ktidar, süreci meşrulaştırmak için "toplumsal katılım" tiyatrosu sahneleyebilir.

Ama muhalefet - CHP, İYİ Parti, DEM - bu oyuna gelmeye niyetli değil.

Onlar da "demokratik anayasa" diyor, ama içerik ve yöntem konusunda uzlaşma uzak.

Hasılı:

İktidar ya muhalefeti ikna edecek ya da tek taraflı dayatmayla krize oynayacak.

İkinci yol, Anayasa Mahkemesi'nin devreye girmesiyle veya sokak protestolarıyla kaosa yol açabilir.

Demem o ki:

Bu yol, duvara toslama riskiyle dolu.

---

* Engeller: Dağ Gibi, Gerçek Gibi

- Muhalefetin Direnci:

CHP ve diğer muhalefet partileri, iktidarın "yerli ve milli" anayasasına şüpheyle bakıyor.

Haklılar; çünkü bu metnin özgürlükleri genişletmekten çok, mevcut otoriter yapıyı betona gömeceği endişesi var.

Uzlaşma olmadan ilerlemek, imkânsız değilse de çok zor.

- Toplumsal Kutuplaşma:

Laik-muhafazakâr, Türk-Kürt, zengin-yoksul...

Türkiye'nin her kesiminin anayasadan beklentisi farklı.

İktidarın tek taraflı bir metin dayatması, toplumsal gerilimi patlatabilir.

2025'te Saraçhane ve Kadıköy'deki protestolar, halkın öfkesinin ne kadar biriktiğini gösteriyor.

- Hukuki Tuzaklar:

Sıfırdan anayasa, mevcut anayasayı feshetmek demek.

Bu, Anayasa Mahkemesi'ni harekete geçirebilir.

AİHM kararlarını hiçe sayan bir iktidarın, böyle bir süreçte hukuku tamamen rafa kaldırması, uluslararası arenada da tepki çeker.

---

* Güncel Tablo: Temmuz 2025

Temmuz 2025'te iktidar, hâlâ "yeni anayasa" türküsünü çağırıyor, ama somut bir taslak ortada yok.

2021'deki gibi cılız girişimler, muhalefetin duvarına çarptı.

Erken seçim veya başka bir siyasi kırılma olmazsa, bu söylem gündemi ısıtmaya devam eder, ama fiiliyatta tıkanır.

Nüans?!

İktidar, bu meseleyi hem tabanını konsolide etmek hem de muhalefeti "statükocu" diye köşeye sıkıştırmak için kullanıyor.

Ama halkın derdi anayasa değil; ekmek 15 TL, asgari ücret eriyor, gençler işsiz.

Bu ortamda "yeni anayasa" vaadi, karın doyurmuyor.

---

* Çözüm: Halkın Anayasası İçin Ne Yapmalı?!

Ezcümle:

İktidarın sıfırdan anayasa hayali, bir masaldan ibaret kalmaya mahkûm.

Ama bu, bizim susmamızı gerektirmez.

Gerçek bir değişim için, halk olarak harekete geçmeliyiz.

İşte yol haritası:

- Birleşik Mücadele:

Muhalefet partileri, STK'lar, barolar, akademisyenler bir araya gelip, özgürlükçü, demokratik bir anayasa taslağı hazırlamalı.

Bu, iktidarın dayatmasına karşı bir kalkan olur.2025'te Kadıköy'deki dayanışma etkinlikleri, bu birliğin tohumlarını attı.

- Toplumsal Baskı:

Barışçıl protestolar, sosyal medya kampanyaları, imza toplama gibi yöntemlerle halkın sesi yükseltilmeli.

Ama dikkat: Hukuk dışına çıkmadan, birleştirici bir dille.

Demem şu ki:

"Hain" yaftalamadan, her kesimi kucaklayarak.

- Uluslararası Destek:

AİHM kararlarının uygulanması için diaspora ve insan hakları örgütleriyle işbirliği yapılmalı.

Berlin'deki protestolar gibi, dünya kamuoyu bu sürece dahil edilmeli.

- Hukuki Direnç:

Anayasa Mahkemesi'ni ve bağımsız hukukçuları destekleyelim.

İktidarın hukuku by-pass etme hamlesine karşı, yargı son kale.

Netice:

Uyan Türkiye, Masala Kanma!

Hülasa:

İktidarın "sıfırdan anayasa" söylemi, reform kılıfına sarılmış bir güç oyunu.

Başarı şansı düşük; çünkü ne sandalye sayısı ne de toplumsal destek yeterli.

Ama bu, bizim elimiz kolumuz bağlı oturacağımız anlamına gelmez.

Hal böyleyken...

Birleşelim, demokratik bir anayasa için kendi gündemimizi yaratalım.

İktidarın masalına kanmayalım; özgürlük, adalet, eşitlik için mücadele edelim.

Nitekim...

Türkiye’nin geleceği, birilerinin iki dudağı arasında değil, bizim ellerimizde!


Not: Bu makale, demokratik çerçevede bir farkındalık çağrısıdır. Şiddet veya hukuk dışı yollar, ne yazarın ne de gazetemizin savunduğu yöntemlerdir. Birlikte, akılla, kararlılıkla!

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler