Akşener: 20 sezonluk keyifsiz bir dizinin sonuna geldik

Akşener: 20 sezonluk keyifsiz bir dizinin sonuna geldik

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Akşener, "az kaldı" mesajı vererek Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'yi ti'ye aldı.

3 aylık aranın ardından yeni dönemin başladığı TBMM'de, partiler de haftalık grup toplantılarına kaldıkları yerden devam etmeye başladı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de partisinin haftalık grup toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Akşener partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda kürsüdeki yerini almadan önce Eski TÜİK Başkanı Birol Aydemir konuştu. Aydemir İYİ Parti'ye katılmasıyla ilgili açıklama yapmadan önce, Akşener rozetini taktı.

Akşener Meclis'te görüşülen sosyal medya yasasıyla ilgili yaptığı açıklamasında "Mesela; Facebook gidecek, yerine dezenformasyondan arındırılmış, “AKbook” mu gelecek? Twitter gidecek, yerine “Saray Kuşu” mu gelecek? YouTube gidecek, yerine “ŞahsımTube” mu gelecek?" dedi.

Akşener'in konuşmasından satırbaşları şöyle:

Sadakat madakat havagazı, tek sadakat var önce Allah'a sonra milletimize. Liyakat konusu hassas noktamızdır. Şeffaflık partimizin kurumsallaşmış alanıdır. Dolayısıyla bu ilkelere uymak üzere adım atan tüm arkadaşlarımızın en mutlu olacağı siyasi parti İYİ Parti'dir.

20 sezonluk keyifsizce uzatılmış bir dizinin final sezonu sonunda geldi çattı. Hiç merak etmeyin, o sene bu sene. İyilerin şafağı artık ufukta görünüyor, emin olun çok az kaldı.

TBMM'nin 27. Yasama Yılı'nın milletimiz ve memleketimiz için hayırlı olmasını diliyorum. Ak Parti iktidarı yüzünden memleketimizin bereketi de güzellikleri de soluyor. Balık baştan kokar derler, en tepedeki şımarıklık acımasızlık toplumun tamamına yayılıyor. Oysa ülkeyi yöneten kişi her tavrıyla örnek olmalıdır.


Beğenmediği herkese saldıran hakareti ve iftirayı kendine hak sayan, ülkeye nifak tohumlara eken zihniyetin neden olduğu toplumsal gerilim artık tehlikeli bir seviyeye ulaştı. Türkiye artık bu gerilimi taşıyamıyor.

Ankara’da bir eğlence mekanında yaşananlar bu gerilimin sonucudur. Sanata ve sanatçıya düşman bir iktidarın yönettiği ülkemizde, sırtını iktidara yaslayan herkes kendini her şeyin sahibi zannediyor.

Kendisini dev aynasında görenlerin şiddete sığınan acizliğine lanet olsun.

İnsanlıktan nasibini alamayanların evlere, ocaklara, yüreklere düşürdüğü yangınlara lanet olsun. Hayat iyilerle kötüler arasında bitmek bilmeyen bir mücadelenin özetidir. Tarih kötü işler yapanları nefretle, iyi işler yapanları da minnetle not eder. İnsanın yaradılışından bu yana kötülüğü rehber edinenler hep oldu. Ölümler, katliamlar, soykırımlar, işgaller kötülerin verdikleri hasarlardır.


RUSYA-UKRAYNA SAVAŞI
Bugün bile ne yazık ki soğuk savaş zihniyetinin yıkıntılarına sığınan, sıfır toplamlı oyunların hesabını yapan, en temel toplumsal sözleşmeleri bile kendi çıkarlarına uydurmaya çalışan kirli zihniyetlerin sebep olduğu acılara şahit oluyoruz.

Rusya’nın 24 Şubat 2021’de Ukrayna’ya yönelik, özel askeri operasyon adı altında başlattığı haksız işgalin üzerinden 7 ay geçti. Güya başkent Kiev bir haftada alınacaktı değil mi?

Peki ne oldu, Rus ordusu Ukrayna topraklarında çamura saplandı. Putin ise çizilen karizmasını toparlamak için son çareyi sopalı referandumlar sonucunda bazı yerleri ilhak etmekte buldu.

Biz daha önce bu filmi Kırım’da izledik. Nasıl ki o gün ilhakını tanımadıysak bugün de tanımıyoruz.

Rusya’nın uluslararası toplum tarafından kınanan bu saldırganlığını Rus halkı da desteklemiyor. Rusya, ilhak ettiği Ukrayna topraklarını her türlü imkan ile koruyacağını söyledi. Yani gerekirse nükleer silah da kullanmakla tehdit etti.

Bu tehdit sadece Ukrayna için değil ülkemiz için de kabul edilemez bir tehdittir.

Uluslararası toplum daha somut ve net adımlar atmalıdır.

ERDOĞAN'IN ENFLASYON AÇIKLAMASI
Erdoğan "Yılbaşında enflasyonun düşeceğine inanıyorum" dedi. Kendisi de epistemolojik bir kopuş yaşadığı için artık söz veremiyor, sadece inanıyor. Tek seferde söylemek de bayağı zor, sayın Erdoğan tek seferde söyleyebiliyor mu acaba?

Kıştan yaza, yazdan kışa ertelenen bu mevsimsel sabır döngüsünde olan da milletimize oluyor. İktidarın fantastik modelinin üzerinden tam 10 ay geçti.

Yılın ilk 8 ayında ihracat sadece yüzde 18 artarken, dış ticaret açığı ise yüzde 146 oranında rekor bir artış gösterdi. Paramız bir yılda yarıya yarıya değer kaybetti. MB'nin kayıp 128 milyar dolarına da 75 milyar dolar daha dahil oldu.

Hatırlıyor musunuz rahmetli Münir Özkul Şener Şen’e ne diyordu? Ufak at Ziya! Ufak at sayın Erdoğan.

SOSYAL MEDYA YASASI
Biliyorsunuz, 1 Ekim itibariyle, iktidarın, “dezenformasyonla mücadele” adı altında çıkardığı, Sosyal Medya Yasası yürürlüğe girdi. Yeni yasama yılının başlangıcında, Meclis gündeminde yer alan ilk düzenleme, iktidarın yüksek standartlarına göre bile, ucubelikte adeta bir baş yapıt oldu. Sözüm ona, internetteki yalan haberleri durdurmak amacıyla çıkartılan, bu yasada; en çok merak ettiğimiz konu ise, yasanın nasıl işleyeceği… Yalanı kim ayırt edecek? Doğru nasıl bilinecek? Dezenformasyonu hangi kurum denetleyecek? Hiçbiri belli değil…Mesela yalanları; havuz medyasının bir alt birimi gibi çalışan, RTÜK mü ayırt edecek? Mesela doğruyu; ENAG’ın, yüzde 186 olarak açıkladığı enflasyon rakamının karşısında, kendi çalışanlarını bile, zar zor ikna edip, enflasyonu, yüzde 83,45 açıklayan, TÜİK mi bilecek? Mesela, şu meşhur dezenformasyonu; trollerin efendisi, iftiraların prensi, algıların bekçisi, İletişim Başkanlığı mı denetleyecek? Mesela; Facebook gidecek, yerine dezenformasyondan arındırılmış, “AKbook” mu gelecek? Twitter gidecek, yerine “Saray Kuşu” mu gelecek? YouTube gidecek, yerine “ŞahsımTube” mu gelecek? İktidar her zaman olduğu gbi, yine bir cambaza bak oyunu sergiliyor.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler