AA muhabirinin Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) son verilerinden derlediği bilgilere göre, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe iş gücüne daha fazla katılım sağladığı görüldü.

Okuryazar olmayan kadınların iş gücüne katılma oranı yüzde 13,9 olarak hesaplanırken, bu oran lise altı kadınlarda yüzde 27,1, lise mezunlarında yüzde 36,1, mesleki veya teknik lise mezunlarında ise yüzde 43 oldu. Yükseköğretim mezunu kadınların iş gücüne katılma oranı ise yüzde 68,8 olarak gerçekleşti.

Kadın akademisyen sayısı yıllar içinde artış gösterdi. Yükseköğretimde 2013-2014 döneminde 60 bin 993 kadın akademisyen bulunurken, 2022-2023 döneminde bu sayı yüzde 40 artarak 85 bin 220'ye çıktı. Böylece kadın akademisyen sayısı 10 yılda 24 bin 287 kişi artış gösterdi.

Söz konusu 10 yıllık süreçte kadın profesör sayısı yüzde 102,4 artışla 5 bin 740'tan 11 bin 616'ya çıktı. Kadın doçent sayısı da yüzde 110 artışla 9 bin 160'a yükseldi. 2013-1014 döneminde 4 bin 360 kadın doçent üniversitelerde görev yapıyordu.

Üniversitelerde 2022-2023 döneminde 20 bin 625 doktor öğretim üyesi, 19 bin 41 öğretim görevlisi, 24 bin 778 araştırma görevlisinin çalıştığı belirlendi.

Kadın büyükelçi sayısı da artıyor

Üniversitelerin yanı sıra diplomasi alanında da çalışan kadın sayısında artış yaşandı.

Türkiye'yi 2014'te 32 kadın büyükelçi yurt dışında temsil ederken, bu sayı 2023'te 81'e ulaştı. 2015'te 37, 2016'da 43, 2017'de 51, 2018'de 56, 2019'da 60, 2020'de 65, 2021'de 73, 2022'de 78 kadın büyükelçi yurt dışında görev yaptı.

Kadın büyükelçi oranı 2014'te yüzde 13,9 iken, 2023'te bu oran yüzde 27,3'e yükseldi.

Akademik unvanlarına göre yükseköğretimde görevli kadın öğretim üyeleri:

(1) Yardımcı doçent kadrosu, 2017-2018 öğretim yılı itibarıyla "doktor öğretim üyesi" kadrosu olmuştur

(2) Okutman, uzman, çevirici ve eğitim öğretim planlayıcı kadrosu, 2017-2018 öğretim yılı itibarıyla "öğretim görevlisi" kadrosu olmuştur.