Dr. Sevinç Koçak

Dr. Sevinç Koçak

TÜRK GENÇLİĞİNİN 19 MAYIS ATATÜRK’Ü VE ANMA GENÇLİK VE SPOR BAYRAMI …

Dünyanın birçok ülkesinde bambaşka gündemlerle geçen bu güzel Mayıs ayında Türkiye, çok önemli bir bayramını, sokağa çıkma yasağı altında ama yüreğinde büyük bir coşkuyla kutluyor…

101 yıl önce 19 Mayıs 1919 günü bağımsızlık ve istiklal için atılan büyük bir adımın sembolü olan Bandırma Vapurundan Samsun’a çıkan Mustafa Kemali’in, hayal ettiği Türkiye Cumhuriyetinin temelleri de atılmış oluyordu. Kurtuluş Savaşı sonrasında Samsun halkının Mustafa Kemal’in Samsun’a gelişi daha sonra da büstünün açılışı ile özdeşleştirerek kutladığı Gazi günü, daha Sonra Atatürk günü olarak kutlanmaya başlanmıştı. Öyle ki, 19 Mayıs’ta Samsun’da yapılan bu kutlama tüm ülkede coşku yaratmaktaydı. Yıllar geçtikçe, özellikle bahar aylarında öğrencilerin idman bayramı olarak etkinlikler yaptıkları bahar bayramı ile 19 Mayıs’ın birleştirilmesi gündeme geldiğinde takvimler 1937 yılını göstermekteydi ve bir yasa ile 19 Mayıs kutlamaları “Gençlik ve Spor Bayramı” olarak kabul edildi. Ulu Önder Atatürk, Milli Bayram olarak ilk ve son kez 1938 yılında 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına katılabildi. Ve yıllar sonra 17 Mart 1981 tarihinde de bayramın adı “19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı” olarak düzenlendi.

Ulu Önder Atatürk'ümün başlattığı Kurtuluş Savaşı mücadelesi ve Cumhuriyet’in ilanı ile yaşanan dönem yalnızca Atatürk’ün askeri olarak büyük bir deha olmasını yansıtan stratejiler ve siyasi-ekonomik stratejiler bütünü değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin muasır medeniyetler seviyesine yükselmesi sırasında attığı bütün adımlar aynı zamanda Atatürk’ün, şahsının üstün zeka, bilgi, tecrübe, ileri görüş, cesaret, liderlik ve devlet adamı olması özelliklerinin de birer yansımasıdır.  Tüm dünyanın kabul ve takdir ettiği gibi Atatürk, bir milleti büyük bir esaret ve savaş atmosferinden çıkartıp, bağımsız ve güçlü bir demokrasi geleneği oluşturacak Cumhuriyet ilkeleri etrafında birleştirirken, bugünkü manasıyla ele aldığımız “iletişim” kavramının tüm unsurlarını da büyük bir yetenek ve stratejik planlama ile kullanmıştır. Ulu Önder Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti'ni kurarken ve geliştirirken uyguladığı bir çok uygulamayı iletişim kavram ve stratejileri çerçevesinde günümüz Halkla İlişkiler, İmaj Yönetimi, İtibar Yönetimi, Lider İletişimi, Kamuoyu ve Gündem oluşturma, Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi  prensipleri ile örtüştürmemiz gerekir. Günümüzde bir çok Devlet Yöneticisinin geniş ekipler ile koordine ettiği tüm bu iletişim kavram ve konseptlerini tek başına ve büyük bir plan dahilinde üstelik ilk kez ve sistemlerini kurarak gerçekleştirmesi şahsının büyük dehasını kavramamıza belki yardımcı olabilir…

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 19 Mayıs tarihini kendisinin doğum günü olarak belirtmiştir. Bir milletin uyanışı ve istiklal  meş'alesinin yakılışını simgeleyen bir günü doğum günü olarak belirtmesi, Kurtuluş Savaşı için Anadolu’ya geçişi ve Kuvvay-ı Milliye ruhunu koordine etmeye yönelik çabalarını doğum günü olarak nitelemesi, Türkiye halkına yaptıkları ile şahsı arasındaki bağı merkeze alan derin bir anlam sunmakta ve önemli bir mesaj vermektedir. 19 Mayıs, bütün bu anlamlarının yanı sıra Anadolu'ya geçerek bir büyük direnişi başlatıp, küllerinden yeniden doğan Türkiye Cumhuriyeti gibi bir milletin doğuşunu simgeleyen başka hiçbir tarihin uygun olamayacağı kadar kuvvetle Ulu Önder Atatürk’ün doğum günü olabilecek yegane tarihtir.
 
 
Öte yandan Samsun halkının 19 Mayıs’ı özel bir gün olarak coşkuyla kutlaması bağımsızlık ve istiklal için atılacak adımların ilk tarihinin altının çizilmesine de katkı sunmaktadır. Bir Milli Bayramın halkın gönlünden gelerek ve kendi isteği ile oluşan coşku neticesinde başlayan bir tarihe sahip olmasının önemini anlatmaya gerek yoktur sanırım…

Mayıs ayındaki genç öğrencilerin jimnastik ve idman olarak kutlamalar yaptıkları günlerin 19 Mayıs ile birleşmesi ise kaçınılmaz olarak Milli Bayramlar ile toplumun önemli bir kesiminin – gençlerin-sahiplenmesi ve yıllar boyu kutlayarak ulusal bir geleneğin sürdürülmesi anlamında son derece önemlidir. Böylece hem gençlere koruyup, yüceltip, hatırlayacakları bir özel tarih hem de etrafında birleşecekleri uzun dönemli bir ideal ve ülkesine bağlılık unsuru verilmektedir.  Tıpkı, 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramının ülkemizin çocuklarına armağan edilen ve TCBMM’nin geleceğin mimarı olarak çocuklar tarafından korunup, yüzyıllar boyu var olmasının temellerini benliklerinde hissetmelerini sağlayan bir mesajı barındırması gibi, 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı da gençlerin ortak bir ideal ve takım ruhu  ile Türkiye’nin gelişmesinde, ruhen, bedenen, enerjik, atılgan, güçlü varlıklarıyla ve geniş bir vizyon ile geleceği simgelemesine ve bu anlamda fiilen ve düşünce olarak ülkesine katkıda bulunmasına yönelik faaliyetlerde bulunmasına kaynaklık etmesi mesajını vermektedir. 19 Mayıs gençlerimizin ruhlarında bir yandan bağımsızlık ve istiklalin en değerli hazinemiz olduğunun altını çizerken, diğer yandan gençlerin gelecek ve ülkeleri uğruna yapabilecekleri çabaları sergileyebildikleri bir platform ve bütünleşme ortamı da sunmaktadır.

19 Mayıs tam da baharın en güzel günleridir,  doğanın uyanarak tazelendiği, yepyeni ve yeniden bolluk ve bereketin topraklara, bitkilere, canlılara ve gökyüzüne sunuluşunun, sakin ve tekdüze geçen soğuk ve durgun kış döneminin ardından güzel ve heyecanlı günlerin başlangıcıdır. Bu anlamıyla da gençler ile gençliğin hissettirdiği tüm dinamizmi yansıtmasının yanı sıra, yeni ufuklar ve beklentilerin tazelendiği bir duygusal devinimin de anlam bütünleşmesidir. Bu anlamıyla da “Ey yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz! Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz!” sözü, Ulu Önder Atatürk’ün gençlerden tüm beklentilerini özetleyen özdeyişidir.

Milli bir bayramın anlam ve önemi, kuşkusuz gerçekten o önemli günün bütün olarak halk tarafından benimsenip kutlanması ve değer bulmasıyla doğru orantılıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bugüne kadar kutlanan tüm Milli Bayramların anlam ve önemi her birimiz  için tarif edilemeyecek kadar yüce ve güzeldir. Bu yıl 19 Mayıs Atatürk’ü anma ve Gençlik ve Spor Bayramı Covid-19 Pandemi döneminde, küresel bir salgının tehdidi altında evlerimizde kaldığımız ve gönlümüzce sokaklarda, meydanlarda kutlayamadığımız bir bayram olarak çok farklı bir şekilde güncemizde yer alacak… Ancak hiçbir şartta ve durumda, 19 Mayıs ruhu ve bayram coşkusu kalplerimizden, umutlarımızdan ve geleceğimizden uzak kalmayacaktır. Çünkü Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi “… muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!”

Sevgili Mustafa Kemal Atatürk, tüm silah arkadaşları ve şehitlerimize saygı, rahmet ve minnetle 19 Mayıs Atatürk’ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramımız Kutlu olsun!.
 
Gündemden dikkatimi çekenler

  • THY’nin, 19 Mayıs’a özel Samsun’a Hatıra Bilet uygulaması son dönemlerdeki en etkili Halkla İlişkiler uygulamalarından birisi oldu.  THY’nin www.tarihiyolculuk.com internet sitesinden alınabilen ve sosyal  medyada  #TarihiYolculuk  ve  #TK1919 tagleriyle  duyurulan çalışmayla 2,5 milyon kişinin hatıra bileti aldığı açıklaması yapıldı.
  • Dijital iletişim bizlere çok güzel bir fısatı daha sunuyor. Her yıl milyonlarca kişinin Ata’sını ziyaret ettiği Anıtkabir’in bu yıl sokağa çıkma yasağı nedeniyle ziyaretçisiz kalmaması 360 derece sanal Anıtkabir ziyaret ile mümkün kılınıyor. Bunun için http://www.anitkabir.tsk.tr/09_sanal_muze/sanal_muze.html linkini tıklmak yeterli olacak.
  • Covid-19 Pandemi döneminde markaların itibara yönelik reklam uygulamaları bütün hızıyla devam ediyor.  Tüketicilerinin  yanında olduğu ve gelecekte de tüketicilerinin kendilerini hatırlamalarının yönlendirmelerini kapsayan bu reklamlar, kriz dönemlerinde reklamların da kesilmesi alışkanlığının artık geçerliliğini yitirdiğinin  de bir göstergesidir diyebiliriz. Arçelik’in “Nefes Al”, Molped’in “Biz Ayrılamayız”, Hepsiburada’nın “Tüm Gizli Kahramanlara Teşekkür Ederiz” reklamları bunlardan bazıları…
  • Fenomen dizi Arka Sokaklar 20 Nisan itibarıyla setlere geri dönerek yeni çekimlerine başladı. Tüm oyuncularının tüm sahnelerini sosyal mesafe ve maske ile gerçekleştirdiği çekimleri de 65 yaş üstü olan “Rıza Baba” karakterini canlandıran Zafer ergin ve Yönetmen Orhan Oğuz yeni bölümlerde yer almıyor. Arka Sokaklar TV’deki en uzun soluklu dizi olması özelliğine “her koşulda çekilen ve yayınlanan” dizi olma özelliğini de katmış bulunuyor.

 
 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.