CHP’de neler olacak, neler…

 

19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramımız bu kez bambaşka yerlere gelecek. Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkası neredeyse yüz yıla yaklaşan siyasi hayatı bu kez bambaşka bir duruma gelecek. Atatürk'lü  Cumhuriyet Halk Partisi 10 Kasım 1938’den itibaren farklı bir konuma dönüştü. Bu değişim Atatürk’ü kaybettiğimiz günden başlayarak ondan ne anlamamız gerektiği pek tartışılmadan bambaşka bir konuma büründü. İlkeler ve Cumhuriyetin başta ekonomik gelişmesine paralel olarak başlatılan farklı anlayış daha İsmet İnönü'nün ’önemini de kapsayan sınıf değişikliği kurulmuş birçok fabrikanın kapatılması ile devam etti. Söz konusu değişikliğin ağa babası hep Amerika Birleşik Devletleri olmuştu. O dönemde kapatılan fabrikaların sayısını internette bulabilirsiniz.

Ardından çok partili yaşama geçilmesi ile iktidar yer değiştirdi. Şimdi bir an yaşanılan değişimin aktörlerin kişiliklerine bakalım. Hepsi Atatürk döneminde siyasete davet edilmiş kişilerdi. İlkeler doğrultusunda birbirlerinden farkları yoktu. Ancak liderini kaybeden bir ülke yönetimine geçenler Atatürk ile yaşamlarını, dertlerini birlikte yaşamışlar teker teker siyasetten çıkarılmıştı.

Bu değişimi kabul etmeyenler sadece kendi aralarında şikayet eden kişilere dönüştü. Her ne kadar bir dünya savaşını atlatmış bir ülke olarak yapılan değişikliklere açıkça isyan etmemişlerdi.

Ne var ki, iktidarın değişiminde en çok faydalanan parti Marşal Planı ile Türkiye’ye yapılan maddi ve eğitim olanakları insanları yurt dışına çıkardı. Bu plan Kore’ye asker çıkarma, NATO’ya Meclise sormadan alınan kararlar, Gazetecileri teker teker hapishanelere mahkum edilmesi sonucu 27 Mayıs 1960 devrimi ile halkın oyu ile iktidara gelen siyasetçilerin idam ile sonuçlanan trajik durum medeniyetten ne anladığımızı tüm dünyaya kanıtlamış olduk.

CHP İsmet Paşalı bir koalisyon hükümeti kurulsa da 1957’lerde siyasete giren Bülent Ecevit’in önce Partinin Genel Başkanı olması ardından da iki kez Başbakan olması işleri değiştirmişti. Halktan, emekçiden yana hükümetler kurulmuştu.

Sora bir 12 Eylül darbesiyle siyaset sona erdirilmiş, kurucu meclis aracılığıyla yeni bir Anayasa ve yepyeni siyaset partilerin kurulması ile hayat yoluna devam etti.

Eski Başbakan Bülent Ecevit, yattığı Ulucanlar Hapishanesinden çıktıktan sonra siyasete nasıl devam  edeceği merakla bekleniyordu. Bir gün Bülent Beyin çalıştığım Sabah Gazetesine ziyaret edeceği haberi çalkalanmaya başladı. Sabah Gazetesinin yanında a-TV, Ercan Arıklı’nın Aktüel Dergisi, Bu Gün Gazetesi, Yeni Yüzyıl Gazetesi, Yeni Asır Gazetesi hepimiz aynı binada çalışmaktaydık.

Kısa bir süre sonra Genel Yayın Yönetmenimiz Zafer Mutlu hepimizi topladı “Bana bakın Bülent Bey gelecek. Öyle alkış malkış yok. Her kez normal olarak işine devam edecek. Tantana istemiyorum” dedi. Talimatı almıştık ama Gazetenin matbaası da ordaydı, emekçiler, a-TV teknik servisine bu talimata uyacak adam değildi. Bakalım diye beklemeye başladım. Saat 11:30 sularında Bülent Ecevit Sabah Gazetesinin binasına girdi, fuayede görevli kızlara “Zafer Mutlu ile görüşmeye geldim. Adım Bülent Ecevit” dedi. O anda Gazetenin kapısında bir kıyamet koptu. Emekçi, işçi, ona Kara oğlun dediği kişiyi görünce birden bire önüne gelerek alkışlamaya başladı. Bizim medyada en asından bin beş yüz kişi çalışıyor.

O anda Zafer ağabeye bakıyordum. “Zafer Ağabey tabanı değiştiremezsin, Genel Yayın Yönetmeni olsan bile” dedim.

Gelelim bizim CHP’ye. İki dönem Ardahan’dan seçilen Milletvekili Öztürk Yılmaz partisinden atıldı. Bu atılmanın arkasında da 15 Temmuz darbesi sırasında Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na üç kez bu darbeye karşıyız diyecek tepkisini rica etti. Ne var ki, bu darbeye karşı olmayı çok sonraya bırakan Gazı Mustafa Kemal Paşanın kurduğu Cumhuriyet Halk Fırkasından Kemal Kılıçdanoğlu’ndan söz ediyorum. İsmet Paşa, Atatürk’ü kaybettiğimiz anda uyguladığı farklı politika ne ise Kılıçdaroğlu’nun da 15 Temmuz darbesindeki çekingen davranışı odur.

Bir çok TV ekranına katılan Ardahan Bağımsız Milletvekili Öztürk Yılmaz artık yeni bir geleceğe yepyeni bir siyasi parti kurma çabası içinde.  Ekranlara katılan anketörler ve farklı siyasi parti üyeleri Öztürk Yılmaz’a “E artık, ne zaman kuracaksın. Bekliyoruz” demekteler.

Türkiye’de yeni siyasi seçimler yakın bir tarihte olsa da olmasa da yepyeni bir siyaset konuşulacak, hem de tabanın desteği ile iktidarın bir parçası olacağını şimdiden görülecektir. Kim bilir!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.