TTB’ye göre toplum bağışıklığı için altı ayda 120 milyon doz aşı uygulanmalı

TTB’ye göre toplum bağışıklığı için altı ayda 120 milyon doz aşı uygulanmalı

Türk Tabipleri Birliği (TTB), ‘Türkiye’de uygulanacağı söylenen aşının toplum bağışıklığı sağlaması için altı ay içerisinde yaklaşık 120 milyon doz uygulanması gerektiğini’ bildirdi.

TTB’nin resmi internet sitesinde yayınlanan açıklamada, Covid-19 pandemisinde ‘güvenli ve etkili aşılar ile yapılacak yaygın aşılamanın, salgını kontrol altına almaya katkı sağlayacağı açık olduğu’ belirtilerek şunlar kaydedildi:

“Türkiye’de ise ilk Covid-19 hastası resmî olarak 11 Mart 2020 tarihinde açıklandığı günden beri Sağlık Bakanlığı’nın veri paylaşımları şeffaf olmamış, bilimsel akla aykırı uygulamalarla devam etmiş ve korumaya değil güvenliğe dayalı iç politikalar nedeniyle başarısız sonuçlarla karşılaşılmıştır.

Pandemi nedeniyle bugüne kadar on binlerce yurttaşımız ve yüzlerce sağlık çalışanımız yaşamını kaybetmiştir. Siyasi otorite maske dağıtımındaki belirsizlikler ve gecikme gibi aşı uygulamasına gelindiğinde de çözüm üretmede başarısız olmuştur. Sağlık Bakanlığı tarafından 11 Aralık 2020 tarihinde getirileceği duyurulan aşılar aralık ayı sonuna kadar getirilememiş, hatta ‘Beşeri Tıbbi Ürünler Ruhsatlandırma Yönetmeliği’ bile ancak 18 Aralık’ta Acil Kullanım Onayı (AKO) maddeleri eklenerek mevzuat açığı giderilmeye çalışılmıştır.”

‘Acil kullanım onayı’ belirsizliği

TTB üyelerinin, aşıların etkililik ve güvenilirlik verilerinin, ‘özellikle faz-3 verilerinin, bağımsız bilim kurulları tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, kamuoyu ve basınla paylaşılmasının katılım sağlamak için önemli olduğunu’ bildirdiği anımsatılan açıklamaya şöyle devam edildi:

“Ancak gelinen aşamada AKO verilen aşının hangi bilimsel kurul tarafından ve hangi verilerle değerlendirildiği belirsizliğini korumaktadır.

Aşılara toplum katılımının ve kabullenmesinin en önemli gerekliliği de hekim-hasta ilişkisinin başlangıcı olan güvendir. Aşı ile ilgili toplumda ve sağlık çalışanlarındaki tereddütlerin başlıca nedenleri: Sağlık çalışanlarının aşıyı tanımıyor olması, çok kişinin kısa zamanda aşılanması baskısı yaşamaları; yeni aşıların yan etkileri hakkında yeterince bilgi sahibi olunmaması ve aşılama sonrası istenmeyen etkiler konusunda kaygıların körüklenmesi; bilim dışı görüşlerin toplumda etkili olması şeklinde sıralanabilir. Bu tereddütleri ortadan kaldırma görevi Sağlık Bakanlığı’ndadır.”

Aşı verileri

Açıklamada, ‘TTB COVID-19 İzleme Kurulu ve Aşı Çalışma Grubu ile birlikte yapılan değerlendirme ışığında’ şu anda adı geçen aşılar hakkında bazı veriler paylaşıldı.

Buna göre;

* Ağır hastalık ve ölümü önleme konusundaki etkililik tüm aşılar için yüzde 100’e yakın.

*Aşılanan kişide hastalık gelişmesini önleme konusundaki etkililik,

  • Pfizer-Biontech aşısı için yüzde 95
  • Moderna aşısı için yüzde 94.1
  • Oxford-AstraZeneca aşısı için ilk aşının yarım doz 28 gün sonra yapılan ikinci aşının ise tam doz uygulandığı tüm grupta yüzde 90,0
  • Coronavac aşısı için: Türkiye’de yüzde 91,25, Brezilya’da yüzde 50,38 (çok hafif hastalık için) ve yüzde 77,96 (hafif hastalık için)

*Aşıların hiçbirinde kısa dönem (bir iki ay) ciddi yan etki oluşma sıklığı kontrol grubundan yüksek değil,

*mRNA aşılarının ciddi olmayan lokal ve sistemik yan etkileri özellikle genç yaş grubunda belirgin olarak fazla,

*İleri yaştaki kişilerde mRNA aşılarının etkililiği genç yaşlardakine benzer şekilde yüksek,

*Oxford-AstraZeneca aşısında 55 yaş üzerinde etkililik biraz daha düşük,

*CoronaVac aşısında Brezilya’daki çalışmanın 60 yaş üstündeki kişileri de kapsamasıyla birlikte bunlara ait veri henüz yayımlanmadı.

Açıklamaya şöyle devam edildi: “Mevcut durumda dünyada uygulanmaya başlanan dört aşının hastalığı önleme konusundaki etkililikleri farklı olmakla birlikte ağır hastalık ve ölümleri önleme konusunda etkililiklerinin yüzde 100’e yakın olduğu, farklı yaş ve risk gruplarında etkililik ve yan etki açısından değişiklikler gözlendiği, bugüne kadarki veriler ışığında hiçbirinin ciddi yan etki oluşturmadığı gözlenmektedir.”

Dört soru

Açıklamada, aynı zamanda, ‘kamu kaynaklarının doğru yönetilmesi adına’ dört soru soruldu.

Sorular şöyle sıralandı:

  1. TİTCK bünyesinde hangi verilere göre AKO uygun görülmüştür?
  2. Çeşitli aşıların farklı yaş ve risk gruplarına yukarıda özetlenen birbirlerine göre farklı avantaj ve dezavantajları olduğu dikkate alındığında Türkiye’deki aşı çeşitliliği artırılacak mıdır?
  3. Aşı temininin sürekliliği sağlanabilecek midir?
  4. Satın alınan aşıların birim doz maliyeti kaç TL olmuştur? 3 milyon doz aşıya kaç TL ödenmiştir?

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler