Yükselen Gıda Fiyatları Turizmciyi Korkutuyor

Yükselen Gıda Fiyatları Turizmciyi Korkutuyor

Turizmci 2019’a senesine umutlu başladı. Hem turist sayısında hem de gelirde artış bekleniyor.

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD) Başkanı Oya Narin, bu sene kişi başı turizm harcamaları 700 doları geçeceğini 2014’teki 850 dolarların ise 2021’de yakalanacağını söyleyerek, 2019’un turizm açısından çok iyi bir yıl olacağını düşünüyoruz, ama özellikle gıdadan kaynaklanan maliyetlerde beklenmedik artışlar var.

Yaz sezonunun başlamasıyla buradaki sıkıntının daha iyi anlaşılacağını söyleyen Narin, “Bizim için gıdadaki önemli kalemler et ve süt ürünleri, alkollü içkiler.

Bunların tüketimi ve fiyatları çok yüksek. Birtakım indirimler talep ediyoruz.

2019 iyi gidiyor

Ekonomide kriz olmasına rağmen turizmde rakamlar iyi geliyor, nasıl geçiyor 2019?

Sektörümüzün 2019 yılı iyi geçiyor. Rakamlara bakarsak 2017’den sonra 2018 artık bir çıkış yılı olmuştu 2019 da iyi görünüyor. Türkiye turizmi tekrar geri dönüşünün işaretini veriyor.

Dünya piyasalarında turizmin yüzde 5’e yakın büyüme göstermesi bekleniyor. 2050 yılına kadar en en çok büyüyecek ikinci sektör olacak. Turizm Türkiye’de hak ettiği yere doğru tekrar geliyor.

Bundan sonraki en önemli hedefimiz 2023’te 75 milyon turiste ulaşmak. Bunun için ağırlama, ulaşım, transfer, konaklama ihtiyaçlarının çok iyi planlanması lazım.

Gelirleri artıracak tedbirlere ihtiyacımız var. Bununla ilgili çalışmalarımız var. Turizm de bu sene çok daha iyi olacak.

Ama maliyetler açısından sıkıntımız olacak. Özellikle gıda fiyatlarının nereye gideceğini kestiremiyoruz, burada beklemediğimiz artışlar oldu. Yaz sezonunda bunların biraz toparlanacağını umut ediyoruz.

Oteller için giderlerin ne kadarını gıda oluşturuyor?

Yüzde 40 civarı giderimiz insan kaynaklarına. Enerji, su, altyapı hizmetleri ve yiyecek içecek de giderlerin önemli bir kısmı tutuyor. 5 yıldızlı otel ile 3 yıldızlı otelin gıda harcamaları farklı.

Yüzde kaç indirim talep ediyorsunuz?

Bazı ürünlerde yüzde 30 aşan fiyat artışları var. Sivribiberin fiyatı mesela çok yüksek. Bizim indirim talebinden ziyade ihracatçı kapsamına alındığımızdan dolayı ihracatçıların yararlandığı avantajlarından yararlanmak istiyoruz.

Dahilde işleme rejimi ve benzeri bir model öneriyoruz. Biz de eğer döviz kazandırıyorsak bizim de ithalat hakkımız olmalı.

İhracatçılar nasıl ki kumaşını kendisi getiriyor ve sonra ihraç edebiliyorsa biz de böyle bir hodelden faydalanmalıyız. Bir yıldır yazılı bir talebimiz var, tabi mevzuat açısından kolay bir şey değil.

Bir süre yavaşlamalıyız

Çok fazla otel inşaatı var, gerçekten ihtiyaç var mı yeni otellere?

Şu anda Türkiye’nin 1 milyon 300 bin yatak kapasitesi var, 400 bin yatak da yatırım sürecinde. Bazı noktalarda ve bölgelerde yatırımlar dondurulmalı. Çünkü sürekli yatırım yapmak arz enflasyonuna neden oluyor.

Sektörümüzde bir sınırlama düzenleyici kuruluş yok. Bugün siz bir organize sanayi bölgesine gidip ben burada otomotiv fabrikası kuruyorum diyemezsiniz. Ama otel kurulabiliyor.

Bir kargaşa var. İstanbul en çok talep edilen yer olduğu için herkes otel yapmak istiyor veya Antalya öyle olduğu için herkes Antalya’ya yapmak istiyor ama bir ihtiyaç var mı?

Bu çok tartışılacak bir konu İstanbul bugün belli bir doyum noktasına geldi. İstanbul hala oda fiyatlarında 2014 fiyatlarının çok uzağındayız. O nedenle bir zaman yavaşlamada son derece fayda var gibi görünüyor.

Gelir yaratmalıyız

Özellikle 2016-2017 döneminde turizmde ciddi bir kriz yaşandı batan oteller oldu, sektörün borçluluk durumu şu anda nasıl?

2016-2017 son derece sert bir dönem geçti turizm adına Türkiye tarihinde turizm tarihinde böyle bir şey olmamış.

Dolayısıyla o yükleri sektör hâlâ taşıyor. Şu anda tekrardan yapılandırmalar var ama yük ortadan kalkmış değil. bu yükün ortadan kalkmasının tek çaresi iyi çalışmak daha fazla gelir yaratmak.

Şu anda Antalya’da insanlar otele geldi mi çıkmıyor, dışarısı, yollar, alışveriş noktaları ne kadar verdiğiniz hizmetle uyumlu

Planlama meselesi bu tabii. Biz buna turizmde dönüşüm programı diyoruz onunla ilgili bir rapor hazırlıyoruz. Turizmde muhakkak 2030 ve sonrasını da düşünerek program yapılmalı.

Türkiye’de kişi başı turist harcaması 1000 dolara çıkması için program hazırlanmalı. Deprem yönetmeliğine uygun olmayan yapılar elden geçirilmeli. Kıyı şeridi kendi içerisinde gelişti bazı yerler çok programlı pazı yerlerde hiç plan yok.

Sağlık turizmi, kültür turizmi üçüncü yaşa hitap eden destinasyon alanları yaratılmalı. 365 gün yaşamın olabileceği ve sürdürülebilir formatta olabilecek bir turizm hedefliyoruz.

Kültür alanıyla, sinemasıyla alışveriş çarşısıyla, hastane, okul vb, ihtiyaçlara cevap verecek bir planlama olmalı. Küçük şeyler yapılıyor ama bütüncül bir plana ihtiyacımız var.

Kolaylık sağlanmalı

Yatırımcı için hangi adımlar atılmalı?

Sektörde yatırımların geri dönüş süresi bazen 20 seneyi bulabiliyor. Mesela kıyı kanunu imar kanunu turizme özgün olarak yapılmamış dolayısıyla buralarda yatırımcı biraz zaman kaybedebiliyorlar.

Zamanlar uzayınca yatırım başka ülkelere kaçabiliyor. Yatırım yapmak isterseniz karar verdiğiniz anda yatırıma başlayacağınız zamanın 12 ayı geçmemesi çok önemli.

Bunda imar kanunları imar izinleri ruhsat alma vs 24 ayı geçince yatırımcı için bıkkınlık oluyor.

Yabancı yatırımcıların kolaylıkla yatırım izinlerini alabilmesi lazım. Danışmanlar arasında gezmeden direkt devletin hangi kurumuna gidecekse veya bizim gibi derneklere gelip önlerinin süratle açılması çok önemli.

Çekici mönü planlaması

Fiyatlar arttı diye bazı gıda ürünleri mönülerden çıkartılabilir mi?

Sezona yeni giriyoruz, belli bir standardınız olduğu için ürünü almamak olmuyor. Kimse kaliteden taviz vermek istemez. Tabii ki mönü planlamalarında daha ilgi çekici cazip şeyler yapmaya çalışıyoruz.

Bizim yapabileceklerimiz çok kısıtlı standardımız değişir o zaman da satış fiyatınız da düşer. Bunu yaparsanız turist başka alternatiflere bakar. Kalite artırıcı yeni ilavelerle fiyatları yukarı çekmemiz lazım.

Bunda en temel noktalardan biri sadece mevcut sistemle değil turist otelden dışarıya çıktığında da kaliteyi artırıcı tedbirler almamız gerekiyor.

Siz güzel bir tesise gidiyorsunuz bir yıldızlık bir servis aldığınızda sizi rahatsız eden satıcı olduğunda o standart aşağı düşüyor. Varış noktalarını tekrardan düzenlemelere ihtiyaç var.

Fon için kesinti düşürülmeli

Turizm Bakanlığı’nın “Turizm Geliştirme Fonu” kurma çalışmaları var, bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Turizm geliştirme fonu son derece önemli bir konu, olması gereken doğru yönetilmesi gereken ve herkesin kabul edebileceği bir formatta oluşturulması çok önemli.

Şu anda bizim bildiğimiz fonun yüzde 70’inin tanıtım yüzde 30’nun ise altyapı ve ihtiyaçlara harcanacak. Konaklama sektöründe yüzde 1’lik talep edilen bir rakam var.

Bu konaklama sektörüne büyük bir yük getiriyor. Bu kârın yüzde 4-5’i demek. Krizden dolayı sıkıntıya girmiş üstüne finansman yükü olan bir sektörde birdenbire böyle bir yükün gelmesi tepkiyle karşılanıyor.

Bu oranın en azından yarı yarıya indirilmesi gerekiyor. Ki zaten biz bu parayı zaten reklamlarla, tanıtımlarla, Uluslararası fuarlarla, tur operatörlerine desteklerle harcıyoruz.

Yüzde 1’inin verdiğimiz zaman bir de yüzde 2-3 kendimize harcarsak bu bizi çok yoracaktır. Ayrıca yönetimine mutlaka sektörün sivil toplum örgütlerinin dahil edilmesi gerekiyor.

Sektörün önünde duran riskler neler? Hangi adımlar atılmalı?

Kamu özel işbirliği sağlanmalı. Stratejik plan şart. Gelecek 5-10 yılın doğru adımları bugünden atılmalı.

Turizmi devlete anlatmamız lazım bizim de eksiğimiz var vatandaşa anlatmamız lazım, turizm bir nimet. Bu nimeti ufak tefek şeylerin içerisinde boğmamalıyız. Bürokratik konuları aşmamız gerekiyor.

Şehriban Kıraç/Cumhuriyet

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler