Ürettiği Teraryumlarla Kavanozlarda Bir Dünya Oluşturuyor

Ürettiği Teraryumlarla Kavanozlarda Bir Dünya Oluşturuyor

Hobisini işine çeviren Ilgın Akarca, 10 yıldır dünya ekosistemine öykünerek kendi su döngüsüyle hayat bulan kapalı sistem teraryumlar üretiyor

Kapalı sistem teraryumlar; büyük veya küçük, kapalı cam kapların içine minyatür bir ekosistem oluşturularak yapılıyor.

Teraryumun alt katmanında bulunan, dünya zemininin bir taklidi olan kayaların doğal yolla ısınmasıyla beraber su buharlaşıp yeryüzü katmanına ulaşıyor, bitkiler kök, gövde ve yapraklarını kullanarak bu su buharıyla büyüyüp gelişiyorlar. Bu şekilde kendi su döngüsünü devam ettirebilen bu kapalı ekolojik sistem, uygun ısı ve ışık koşullarının sağlanmasıyla yıllarca yaşayabiliyor.

10 yıl önce başladığı hobisini mesleği haline getiren Akarca, teraryum üretimini AA muhabirine anlattı.

Akarca, 10 yıl içinde çok sayıda makale okuyarak ve birçok eğitime katılarak kendini geliştirdiğini belirterek, "Elbette bu işi amatör olarak yapanlar vardır ancak kullandığım malzemelerle Türkiye'de bu işi profesyonel ve ticari amaçla yapan 2 kişiden biriyim." dedi.

Endemik bitkiler yurt dışından getirtiliyor

Teraryumlar için Malezya, Endonezya, Peru, Güney Amerika, Hollanda, İngiltere, Almanya ve daha birçok farklı ülkeden endemik bitkiler getirdiğini belirten Akarca, kolye, kavanoz ve şişe gibi büyük ve küçük hacimli eşyaları birer ekosisteme dönüştürdüğünü ve çok sayıda özel sipariş aldığını ifade etti.

Akarca, teraryumlarda yeryüzünün katmanlarına benzer şekilde dizilim yaptığını anlatarak, "İşi yaparken dünyanın zeminini düşünmemiz gerek. 5 farklı elementin dizilişi önemli. Dizilişi doğru yaparsak yeryüzündeki bitkilerin vadesinin uzunluğunu da yansıtabiliyoruz. Tabii ki kullandığımız bitki ve canlıların da sterilize olması önemli." diye konuştu.

Bir teraryum üretiminin ortalama 3 saat sürdüğünü ancak özel projelerde bunun 72 saate kadar çıkabildiğini belirten Akarca, şunları kaydetti:

"Hayatımızın birçok noktasında tebessümden tutun attığımız adıma kadar bizim yanımızdalar ve bu güçlerini de topraktan alıyorlar. Başta ben toprağa saygı duyuyorum. Bitkilerle başladığım bu aşkı, toprağa duyduğum saygıyla bitiriyorum. İstediğim şey doğanın mucizesini bitkilerin bize vermiş olduğu yaşam sevgisini bir şekilde insanlara aktarmak ve insanları buna inandırmak."

Mesleğini büyük bir tutkuyla yapan Akarca, "hayatın yorucu temposundan ve günlük rutinlerden uzaklaşıp doğaya yakınlaşmak isteyenler" için kurumsal ve bireysel atölye eğitimleri de veriyor.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler