Atilla Arıncı estetik operasyonların hukuki niteliğini, estetik operasyonlarda aydınlatılmış onamın gerçekleştirilmesindeki zorlukları, bu onamın yargıtay kararları ışığında eser sözleşmesindeki teminat unsurunu oluşturduğunu anlattı

Sinan bayındır, Etik ilkeler ve hukuk kuralları arasındaki ayrımı vurgulayarak, estetik müdahaleleri sınıflandırdı. Rinoplasti uygulamalarında aydınlatılmış onamın diğer uygulamalara göre daha detaylı olması gerektiğini, ancak bu onamın mükemmel bir sonuç vaad etmemesi gerektiği ve hastanın operasyon sonrası karşılaşabileceği durumları da içermesi gerektiğini Ayrıca anlatarak Rinoplasti uygulamalarının hukuka uygunluk koşullarına da değindi

8. Oturum- istenmeyen doğum ve kürtaj 

Moderatör: Doç Dr. Şölen Külahçı

Konuşmacılar: Ar. Gör. Tansu Sayar 

Uzm. Dr. Orhan Meral 

Dr. Öğr. Üy. Meliha Sermin Paksoy 

İlk konuşmacı Ar. Gör. Tansu Sayar konuşmasında doktrinde davaların ikiye ayrıldığından bunların istemeyen doğum ve istenmeyen yaşam olduğundan, bunların tanımının neler olduğundan, istenmeyen doğumlardaki maddi ve manevi tazminat haklarına değinildi. 09/09/2015 karar tarihli Anayasa Mahkemesi kararı ile konuya başka bir bakış açısıyla açıklığa kavuşturdu.
 

Aslı Aydın vücut korsanlığının kavramsal temelini açıkladı, çeşitli örneklerle insanların vücutlarını geliştirmek ya da işlevsel bazı amaçlarla bu müdahaleleri gerçekleştirdiğini, endikasyon şartı mutlak kabul edilirse bu tip müdahalelerin hukuka uygun olmayacağını, ancak endikasyonunun kapsamının genişletilmesi ya da rıza durumunda bu müdahalelerin gerçekleşmesinin mümkün olabileceğini söyledi. Kişinin kendi vücuduna bu müdahaleleri yapmasının hukuka uygun olduğunu ve bu müdahalelerin geniş anlamda bir bir tıbbi müdahale olduğunu söyledi.

Üçüncü konuşmacı Dr. Öğr. Üy. Meliha Sermin Paksoy konuşmasında küçükler üzerindeki tıbbi müdahalerden, rahim tahliyesine özel düzenlemeler yapıldığından, ayırt etme gücünün küçük için rahim tahliyesinde önemli olduğundan, ayırt etme gücüne sahip küçüğün rahîm tahliyesinde velisine de bir veto hakkı olabileceğinden, medeni kanunda şahsa sıkı sıkıya bağlı hak olduğunu için rahim tahliyesi ve tıbbi müdahalelerde tek başına kadar verebileceğinden ve bunu destekleyen Biyotıp sözleşmesi olduğunu, Türkiye'nin taraf olduğundan, temel tartışmanın küçük rahim tahliyesi istemesi ve velisinin de istememesi durumunda ne olacağının olduğundan, bu durumda mahkemeye başvurup hakim kararı ile çocuğun menfaati dikkate alınarak kadar alınabileceğinden, velinin rızasının aranmasının sakıncalarından, karşılaştırmalı hukuktaki rahim tahliyesi durumlarından bahsetti.
 

İkinci konuşmacı Uzm. Dr. Orhan Meral konuşmasında kürtajın tanımından, amacının ne olduğundan, dünyada kürtajın ne durumda olduğundan, ülkemizde yasal kürtaj sürelerinden, ülkemizde kürtajın yasal olduğundan, rıza olmadan tıbbi müdahalelerde bulunulamayacağından, gebeliğin sona erdirilmesinde iznin kimler tarafından alınacağından, evli kadınların eşlerinin de rızasının olması gerektiğinden(10. Haftayı geçmeyen gebelikler bakımından) izin bakımından yazılı belgenin olması gerekeceğinden, izin şartı aranmayan kürtaj hallerinin neler olduğundan, AİHM kararlarında kürtaj konusunda nasıl yer verildiğinden bahsedildi.

Mehmet Emre yıldız konuşmasında kusur yeteneği ve kusur arasındaki ilişkiye değindi, kusur yeteneği olmadan kusur olamayacağı, kusurun normatif nedenlerle kınanabilirlik olduğunu, kusur yeteneğinin belirlenmesinde kullanılan yöntemlerin neler olduğunu belirtti. Adli psikiyatri bilirkişisinin yükümlülüğünün kişinin hastalığı hakkında hakimi bilgilendirmek olduğunu, sağlanan bilgiler ışığında kusur yeteneği hakkında karar verecek olanın da hakim olduğunu söyledi.

Buğra Kaan Yazgı konuşmasında, maluliyet kavramını açıklayarak ana bilim dallarınca yeniden raporlanan ve maluliyet oranlarının birinde düşürüldüğü diğerinde sıfırlandığı iki olguyu anlattı.

 Ikıncı konuşmacı Op. Dr. Samet Bayrak grafik yardımları ve sayısal veriler ile kadın hastalıkları ve doğum uzmanlarının medikolegal sorunlarından, hekimler olarak nelere dikkat edilmesi gerektiğinden bahsedildi.

Oturum-Jinekolik müdahaleler ve taşıyıcı annelik 

Moderatör: Dr. Atilla Arıncı 

Konuşmacılar: Prof. Dr. Özlem yenerer Çakmut 

Op. Dr. Samet Bayrak 

Dr. Öğr. Üy. Sendi Yakuppur 

İlk konuşmacı Prof. Dr. Özlem Yenerer Çakmut konuşmasında genital muayene suçunun TCK m.287 de düzenlendiğinden, bekaret kontrolünün Türkiye'nin sosyolojik sorunu olduğundan, bu suçun herkes tarafından işlenebileceğinden, ebeveynin çocuğunu bekaret kontrolü için doktora götürdüğünde onların da fail olabileceğinden, suç bakımından hukuka uygunluk nedenleri söz konusu olduğundan, vücut bütünlüğünün anayasal hak olduğundan ancak istisna getirildiğinden, genital muayeneye ilişkin yargı kararlarından örneklerden, vücuda müdahale adli amaçla yapılmış dahi olsa tıbbi mudahele olduğundan, adli muayeneler bakımından rızanın önemli olduğundan, Aihm kararlarında örnekler ile de genital muayene suçu somutlaştırılarak bahsedildi.

Dr. Öğr. Üy. Sendi Yakuppur konuşmasında taşıyıcı anne tanımından, taşıyıcı anneliğin yasaklanması gerektiği yönünde görüşlerin mevcut olduğundan, Türkiye'de 15.11.2018 tarihinde 2238 sayılı kanunla taşıyıcı anneliğin yapılması yasaklanmış olduğundan, diğer ülkelerdeki taşıyıcı annelik durumundan, sonuç olarak da olumlu bir düzenleme yapılabileceğinden bahsedildi.

13. Oturum= komplikasyon ve malpraktis

Moderatör= Av. Halide Savaş

Konuşmacılar= Doç. Dr. Mehmet Turgut

Ar. Gör. Buğra Kaan Yazgı

Dr. Öğr. Üy. Erdem Hösükler

İlk konuşmacı Doç. Dr. Mehmet Turgut; Lomber Disk Hernisi hastalarında uygulanan Posteriot Spinal cerrahi yaklaşım sonrası görülen iatrojenik vasküler laserasyon: Dünya Tıp literatüründe 1969-2018 yılları arasında yayınlanmış olan toplam 100 vakanın sistematik analizi " Komplikasyon mu? Malpraktis mi?" adlı sunumunu yaptı. Komplikasyon ve malpraktis tanımı yaparak hukuki alana yansıyan şekillerinden ve hukuka uygunluk oluşturan halleri ifade etti.

İkinci konuşmacı Ar. Gör. Buğra Kaan Yazgı, ölümle sonuçlanan ve mLpraktis iddiası bulunan olgularda otopsinin rolü hakkında sunum yaptı. Hasta ve hasta yakınlarının, hasta raporlarına güvenmediğini ve bu nedenle otopsi oranının yüksek olduğunu belirtti. Ayrıca otopsinin, malpraktis davalarının aydınlatılmasında çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti.
 

3. Konuşmacı Dr. Öğr. Üy. Erdem Hösükler ölümle sonuçlanan göğüs hastalıkları olgularında tıbbi uygulama hatasının değerlendirilmesi ve ölümle sonuçlanan göğüs cerrahisi olgularında tıbbi uygulama hatasının değerlendirilmesi sunumlarını yaptı. Bu alanların oldukça riskli olduğunu belirterek malprakris ve komplikasyon konusu çerçevesinde yapılan araştırmalarla ortaya çıkan sonuçları açıkladı.

13. Oturum moderatör dr. Öğr. Üyesi sendi yakuppur. Birinci konuşmacı av. Cengiz aşkan, aydınlatılmış onamda eylemsel anlatımsal gerçekliğin anlamı ve hukuki geçerlilik ile ilgili sunum yaptı. aydınlatılmış onam ile ilgili çok geniş yayınların olduğu fakat yeterince anlaşılıp doğru uygulanmadığından bahsetti. Aydınlatılmış onamın insan hakları, hasta hakları, yaptırım hukuku, güncel hukuk, gerçeklik, çalışma ilkesi ile ilgili olduğundan bahsetti. Muayenenin hekime başvuru ile başlayıp tüm tıbbi süreç boyunca devam ettiğinden söz etti. Aydınlatılmış onamda ve eylemsel anlatımsal hukuki gerçeklikte tıbbi oluşum/ gerçekliği; eylemanlatım Bilgi öyküsü, yazılı kayıtlar, veri/video kamera işlem akışkarının doğrulanması gerektiğinden bahsetti.

İkinci konuşmacı Av. Sabri Güleç hastalardan Aydınlatılmış onam alınmasıyla ilişkili olarak 2008-2018 yılları arasında danıştayca verilmiş olan üst mahkeme kararlarının irdelenmesiyle ilgili sunum yaptı. İdare ve hekim aleyhine dava açılabilmesi için tıbbi müdahelenin gerektiğinden, iğneden cerrahi operasyonlara kadar hepsinin tıbbi müdahale sayıldığından, hastanın rızasının mutlaka alınması gerektiğinden, rızanın hukuka uygunluk sebebi olduğundan bahsetti. Aydınlatılmış onamın hastanın anlayacağı şekilde işlemin yapılması durumunda ortaya çıkabilecek sonuçların olduğunu açıkladı. Aydınlatılmış onam formunun araştırılmamış olmasının yüksek mahkemece bozma sebebi olduğunu belirtti.
 

Üçüncü konuşmacı prof. Dr. Ahmet serel, bilgilendirilmiş rızanın objektifleştirilmesi konusunda sunum yaptı. Kişinin rızasının hukuka uygunluk sebebi olduğundan, bu hususun anayasanın 17. Maddesinde belirtildiğinden, hekim tarafından aydınlatma yükümlülüğünün usulüne uygun yerine getirilmesi gerektiğinden bahsetti. Bilgilendirme ölçütlerinden subjektif ölçütün kabul edildiğini belirtti.

Dördüncü konuşmacı dr. Yakup Gökhan doğramacı enjeksiyon uygulamalarında bilgilendirme ve ispat sorunları hakkında sunum yaptı. Enjeksiyon uygulamasının en sık ve ciddi riskli tıbbi müdahale olduğundan, rızanın şekle tabi olmadığını istisnalarının olarak hasta hakları yönetmeliğinde bulunduğunu, hekimin kayıt tutma zorunluluğunun olduğunu belirtti.

15. Oturum moderatör Prof. Dr. Ahmet serel. Birinci konuşmacı doç. Dr. Sıtkı anlam Altay, hukuki açıdan özel hastanelerin Türk ticaret kanununa göre ticari işletme olduğunu, Kamu Düzeni gereği özel hastanelerin kuruluş için kuruluş ve faaliyet izni alınması gerektiğini, özel hastaneler için tıbbi kayıt ve arşiv sisteminin, gerekli bakanlıklara gereken bildirimlerin, hasta haklarının ve kişisel verilerin korunmasının gerekliliğini açıkladı. Özel hastane devrinden önce hukuki, finansal, teknik incelemeler yapıldığını anlattı.

14. Oturum: tıbbi müdahalelere ilişkin hukuki sorunlar

Moderatör :Av. Halide Savaş

Konuşmacılar: Öğr. Gör. Emir Ali Gürler

Doç. Dr. Mehmet Turgut

İlk konuşmacı Öğr. Gör. Emir Ali Gürler KKTC'de rıza alınmaksızın yapılabilecek tıbbi müdahalede bulunulabilen halleri anlattı. KKTC'de Hastanın bilincinin kapalı olduğu ve acil müdahale gereken hallerde rıza aramadan hastaya müdahale edilebilir şeklinde bir düzenleme olduğunu ve devamında  bilincin açık olup olmadığı değerlendirmeden suç delili ortaya çıkarmak için, intihara teşebbüs hallerinde ve kamu sağlığı için tehlikeli durumlarda da rıza olmadan müdahale edilebileceğini belirtmiştir.

2. Konuşmacı Doç. Dr. Mehmet Turgut Anterior Servikal Disektomi sonrası İatrojenik Rekürren Laringeal sinir yaralanmasına bağlı olarak ortaya çıkan geçici disfoni ve dispne yakınmaları: yargıya intikal etmiş bir vakanın analizi sunumunu yapmış ve 2. Sunumunda konjenital Santral Sinir Anomalisi Vakalarının Tanı ve tedavisinde karşılaşılan çeşitli hukuki sorunlar ve çözüm üzerine bir derlemesi anlatmıştır.

İkinci konuşmacı Araş. Gör. Buğra Kaan yazgı, yaralamalarda duyu ve organlardan birinin işlevinde sürekli zayıflamaya neden olup olmadığının tespitinin belirlenmesinin zor olduğunu, Türk ceza kanununa göre işlev zayıflamasının düzenlenişini, duyu ve işlev kaybının cezayı arttırıcı faktör olmasının yanında maddi ve manevi tazminat talebi doğurabileceğini belirtti. Olay-muayene süresi uzadıkça illiyet bağı kurma olasılığının azalacağını açıkladı.
 

3. Konuşmacı Av. Sabri Güleç Enfeksiyonla ilişkili sinir sistemi aralarını gösteren hastalara dair 2010-2019 yılları arasında verilmiş olan 13 yüksek kararın irdelenmesini sunum olarak anlattı. Malpraktis ve komplikasyon konusunda her hastanın bireysel olarak kendi koşulları içinde değerlendirilmesini ve herhangi bir karar verilmeden önce  hasta kayıtları ayrıntılı olarak incelenmesinin önemini ve bu incelemelerin tecrübeli bilirkişiler tarafından yapılması gerektiğini  söylemiştir.
 

Üçüncü konuşmacı Dr. Yakup Gökhan doğramacı, çocuğun hastalık konusunda bilgilendirilmesinin çocuğun psikolojik durumunu negatif yönde etkileyebileceği husunda sunum yaptı. Çocuğun gelişmekte olan bir birey olduğunu ve kararının önemli olduğu, istisna olarak çocuğun veya hastanın psikolojisine fena tesir edecekse bilgilendirmenin yapılmayabileceği tüzük ve yönetmelikle düzenlendiği fakat anayasa ve kanunların normlar hiyerarşisine göre daha üstün olacağını belirtti. Çocuğa ve yasal temsilcisine panik yaptırmayacak şekilde, doğru anladığından emin olarak, gerekirse psikolog eşliğinde bilgilendirme yapılması gerektiğinden bahsetti.

16. Oturum : Sağlıkçılar için şiddet eğitimi

Moderatör: Prof. Dr. Ahmet Serel

Konuşmacı: Prof. Dr. Hamit Hancı

Konuşmacı Prof. Dr. Hamit Hancı sağlıkçılara karşı şiddetin giderek arttığını ve bunun önüne geçmek için yapılması gerekenleri uygulamalı olarak anlatarak sunumunu tamamladı.

Kapanışta Gelecek Kongresnin Tekirdağda yapılma kararı alındı