SPD Başkanı Yıldız : Dünya dibe vurdu. Su’yun yaşamsal önemi daha iyi anlaşıldı, Yeni Dünya’nın planını kimler yapıyor ?

SPD Başkanı Yıldız : Dünya dibe vurdu. Su’yun yaşamsal önemi daha iyi anlaşıldı, Yeni Dünya’nın planını kimler yapıyor ?

Su Politikaları Uzmanı, DSİ Eski Yöneticisi, Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız ile KOVİD 19 ,Hijyen ve Suyun Önemi konusunda bir ropörtaj yaptık

1 Yeni tip koronavirüsten (Covid-19) korunmak için en etkili yöntem olan bireysel hijyen su ve sabunla mümkün. Dünyanın bazı bölgelerinde temiz suya ulaşmak konusundaki  zorluklar dikkate alındığında bu  durum nasıl bir önem taşıyor.

 

D.Y: Yeni COVID-19’un etkilerini tedavi edici bir ilaç ve aşı henüz yok. Bu nedenle bu virüzten korunma önlemleri büyük önem taşıyor.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve  bilim insanları Kovid-19’dan en etkin korunma yöntemini bireysel hijyen yani su kaynağına doğrudan bağlı bir çözüm yöntemi olarak açıkladılar. Salgın küresel  ve daha birçok ülkede tepe değere ulaşmadı. Salgının süresi konusundaki belirsizlik ve ikinci üçüncü dalga olarak tekrar başlama olasılığı suyu çok dikkatli ve verimli kullanmamızı gerekli kılıyor. Ayrıca Meksika’daki ,Pakistan’daki   büyük metropollerinin gecekondularında ve Afrika ülkelerinin köylerinde su ve sanitasyon hizmetlerinden yoksun olarak yaşayan milyonlarca insana bu hizmetin verilmesi için PRATİK ve ACİL TEDBİRLER alınmalı . Dünya bu salgından sonra Su ve Sanitasyon Yönetimi Paradigmasını değiştirmek zorunda kalacak. Su ve sanitasyon  hizmetlerinden yoksun milyarlarca insanın yaşadığı bölgeler çok riskli. Bu bölgeler gelecekte  salgınların başlayacağı yerler olabileceği gibi, hızla yayılacağı bölgeler de olabilir. Bu nedenle bu bölgelerde  ortaya çıkacak yeni bir krizi yönetebilmek çok zor olur. Dolayısıyla bugüne kadar ihmal edilen riskli alanlarda uluslararası finansman destekli  su ve sanitasyon hizmeti götürme politikalarının hızla uygulanması zorunlu olacaktır. Bu nedenle paradigmanın değişmesine ihtiyaç var.Ancak salgından sonraki dünya’nın planlamasını yapan strateji merkezlerinin olduğunu düşünüyorum. Değişimin olacağı bir dünya olacak. Ancak bu değişimi kimin kontrol edeceği ve değişimin kimin yararına olacağı çok önemli

 

1-032.jpg

 

2-Su’yun verimli kullanımı konusunda toplumsal bilinç oluşturulabildi mi ? Türkiye’de barajların su rezervleri nasıl. Su sıkıntısı tehlikesi var mı ? 

 

D.Y: Dünyada su kullanımı alışkanlıkları kolay değişmiyor. Su konusunda özellikle gelişmekte olan ülkelerde bu konuda toplumsal bilincin gelişmesi yeterli değil.  Hala fiziki ve ekonomik su kısıtı olan yerlerde tüketim mecburen az ancak geleceğe yönelik senaryolarda sıkıntı yaşayabileceği öngörülen yerlerde yeterli hassasiyet oluşmuş değil. Halen Türkiye’nin içme ve kullanma suyu barajlarında doluluk oranları tehlike seviyesinde değil ama geçen seneye nazaran %10-15 düşük. Biz Su Politikaları Derneği olarak Kovid-19 salgınının önümüzdeki 6 ay içinde içme ve kullanma suyu kullanımında %10-15 oranında bir artışa neden olacağını öngördük. Ancak kentsel(Park,bahçe,okul,cami vb) ve sanayi kullanımı düşeceği için bu artış önemli oranda dengelenecek. İstanbul,Ankara,İzmir’in içme kullanma suyu barajlarındaki su miktarları bu yıl için yeterli, sorun yaratmaz .Ancak gelecek yıl kurak geçerse risk artar.

 

3-Bu dönemde suyu verimli kullanmazsak ne gibi sorunlarla karşılaşırız?

 

D.Y: Suyun gerektiğinden fazla tüketimi daha fazla Hijyen sağlamaz ancak  Su Sıkıntısı getirir. Salgına karşı alınan tedbirlerin  süresi uzayabilir. Belirsizlik var. Nisan  ve Mayıs aylarının yağış miktarları çok önemli Yaz aylarında su tüketimi artar. Özet olarak: Bu sene barajlardaki su miktarı geçen yıla göre az ama halen  kritik seviyenin üzerinde. Nisan ve Mayıs yağışlarının normallerin altında olması durumunda 2021 su yılına düşük seviyelerde gireriz. Kovid -19 salgını sürer veya tekrar ederse, umarım olmaz, su yönetiminde kriz değil ama sıkıntı yaşanabilir. Bu nedenle anlık tüketim verileri ve  hidrolojik verilerle süreç çok dikkatli takip edilmelidir. Suyun verimli kullanılması ve akıllı yönetilmesi şart.   

 

4-Yeni COVID-19  virüsü bünyesinde birçok belirsizlik taşıyor. Bu da alınması gereken önlemleri yaygınlaştırıyor ve zorlaştırıyor. Dünyada suyun temininde zorluk yaşayan bu durumdan nasıl etkilenir?

 

D.Y: Doğru bu virüsün etkilerinin süresi konusunda belirsizlik var. Bu soruya sadece gelişmiş ülkeleri değil tüm dünyayı dikkate alarak cevap vermeliyim. Çünkü salgın küresel .BM Raporlarına göre Dünyada halen 2 milyar insan su ve sanitasyon hizmetlerine sahip olmadan yaşıyor. Sahra Altı Afrika’da nüfusunun sadece %15’i ellerini yıkamak için su ve sabun bulabiliyor. Her gün 1000 çocuk su ve suya bağlı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybediyor.  Su ve sanitasyon hizmetlerine erişmede zorluk yaşayan bölgeler bu salgında olduğu kadar yeni salgınlar için de riskli kuluçka bölgeleri olur. Bu bölgelerdeki sağlık hizmetlerinin yetersizliği su sıkıntısı ile birleşince kitlesel can kayıpları oluşur. Kriz yönetimi ile bu kronikleşmiş sorunun üstesinden gelinemez. Önce riski algılamak sonra yönetmek gerekir.  

 

2-005.png

 

5-Suyun verimli kullanımı ne demek .Bunu nasıl toplumsal davranış formu haline getirebiliriz?

 

D.Y:  Suyun akılcı,  ve verimli kullanımı toplumsal bilinç olarak yerleştirilmeli. Bu da öncelikle su yönetimlerinin işidir. Bunun için de katılımcı ,şeffaf, vizyoner  bir yönetim anlayışı ile sivil toplum ile işbirliği yapılmalıdır. 20 yüzyılın su yönetimi kalıplarına sıkışmış ve değişimi kavramaktan uzak su yönetimleri ile sağlıklı ve sürdürülebilir su yönetimi  uygulanamaz. Suyun iyi yönetilemediği her ortam da sosyal, ekonomik ve sağlık açısından risklere açık duruma gelir. 

Bugün uzmanların  20-30 sn. boyunca elinizi sabunlu su ile sıkıca ovun  önerisine uyarken suyun 20-30 sn boyunca açık kalmasına gerek yoktur. İsrafı önlemek için sabunlama sonrasında çeşme  tekrar açılarak eller yıkanmalıdır. 

Suyun bilinçli ve verimli kullanımı sadece böyle olağanüstü dönemlerde değil her zaman uygulanan bir toplumsal davranış haline gelmelidir.  Kovid-19 salgını başladıktan sonra ABD ve AB’deki birçok su kuruluşu çeşme sularının içme suyu olarak çok güvenli olduğu açıklamasını yaptı. Ayrıca suyun verimli kullanılması konusunda elektronik ortamda broşürler hazırlayıp dağıttı. Kentlerin su yönetimleri bu virüsle mücadelede sürekli su sağlamanın önemini bilerek davranıyorlar 

 

7-Size göre önümüzdeki dönemin riskleri neler, Ne öngörüyorsunuz, Bugün neler yapmalıyız?

 

D.Y: Önce mesajım su yönetimlerine olacak. 21. Yüzyılda tehdit, tehlike ve riskler değişiyor. Bunlara hazır olmak lazım .Bugün dünyanın içinde bulunduğu bu olağanüstü koşullar gelecekte daha farklı risklerle de karşılaşabileceğimizi gösteriyor. İnsanlık  doğanın sınırlarını çok zorladı. Bu nedenle çevresel stratejik tehditlerin artacağını düşünüyorum. Kendi kendini besleyebilen çevrimlerin oluşma riski var. İnsanoğlu geliştirdiği ileri teknoloji ile doğanın efendisi olabileceğini düşündü. Hata yaptı. Bizler doğanın efendisi değil sadece bir parçasıyız. Bugünlerde doğanın mikron seviyesindeki bir diğer parçası tüm insanlığı teslim almış durumda .22 Yüzyılı görmek isteyen insanoğlu doğa ile barışık yaşamalıdır. Vatandaşlara mesajım ise klasik arıtmadan geçen  içmesuyunda COVİD-19’un yaşadığına dair bilimsel bir verinin olmadığıdır. Bu nedenle çeşme suları konusunda bir endişe duymalarına gerek yoktur. EVDE KALMALARI gerekiyor ve panik yapmadan uzmanların bilimsel açıklamalarına uygun davranarak bu dönemi atlatmamız lazım. Ayrıca tüketiciler olarak sağlıklı bir su yönetiminin ayrılmaz bir parçası olduklarını ve bu konuda sorumluluk taşıdıklarını unutmamalılar. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler