Belgrad'da gerçekleştirilen Parlamentolar Arası Birlik (PAB) 141. Genel Kurul toplantısında, Fransa öncülüğündeki ülkelerin Barış Pınarı Harekâtı nedeniyle "kınama" hamlesine değinen Meclis Başkanı Mustafa Şentop, genel kurul toplantısının yapılacağı gün yaşananlara dair şunları kaydetti:

"Bazı batılı ülkelerin terörle mücadele konusunda çifte standardı mevcut; başta Fransa olmak üzere bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütleriyle ilişkisi tespit edildi, biz de bunu acil gündem maddesi olarak parlamentoya sunduk. Bizim gibi Hindistan, Peru gibi ülkelerin de bazı acil gündem maddeleri vardı; toplamda 4 acil gündem önerisi vardı. Biz tabii, Fransa'nın önerisi olduktan sonra o öneriye karşı çıktık. Sıra bizim acil gündem maddemimize geldiği zaman Fransızlar geri adım attı, bizim terör örgütleriyle ilgimiz yok demeye başladılar.

Yeni sömürgecilik uluslararası terörizmdir, terör örgütlerinin arkasında batı var, başta Fransa. Bütün AB ülkelerinin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'nın yetkililerini oradaki saraylarında ağırladılar.

Bizim girişimlerimiz sonucu Fransa'nın verdiği bu acil gündem maddesi orada geçirilemedi, eğer biz orada buna müdahale etmeseydik geçebilirdi. Geçmesi halinde bunun bize bir yaptırımı olmazdı ama geçirilememesi ses getirdi.

Filistin bile PAB'a, Fransa'nın verdiği acil gündem maddesini destekledi, mesela Mısır'da darbeyle iktidara gelen şahıs halkının desteğiyle mi orada? Hayır. Oradaki mesele geçmişlerinde sömürge hayatı olan ülkeler, o batılı ülkelerin etkisinden çıkamıyorlar.

Kardeş Azerbaycan her platformda bizim her zaman yanımızdaydı, Çin, Rusya, Nijerya bu toplantılarda bizim yanımızda yer aldı, Fransa'ya destek olmadılar.

Özellikle Katar'ın meclis başkanı büyük gayret gösterdi; bu Fransa önerisinin kabul edilmemesi için, diğer ülke meclis başkanlarıyla görüşmeler yaptı."

Fransa'nın Türkiye aleyhine verdiği önergeye lehte oy veren HDP'liye eleştirilerde bulunan TBMM Başkanı Şentop, eleştirilerinde şunları kaydetti:

"HDP terör örgütünü destekleyen beyanlar içinde, siyasi parti faaliyet içinde bunları değerlendiremeyiz.

AİHM'nin koyduğu kurallara baktığımızda en temel şey şu: Eğer bir mücadele yöntemi seçecekseniz ya terörle şiddeti seçersiniz ya da siyaseti seçerseniz; diğerini dışlamış olursunuz. İkisi bir arada olmaz, terör örgütlerini överek siyaset yapılmaz.

HDP'yi temsilen PAB'a katılan temsilci kendi oyunu Fransa lehine kullanarak Fransa'nın yanında yer aldı; yani Türkiye'ye karşı oy kullandı."

ABD'nin Barış Pınarı Harekâtına ilişkin yaptırımlarına da değinen Mustafa Şentop, "Türkiye, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, basit tehditlere, şantajlara boyun eğmeden kendi belirlediği zamanda gerekeni yaparak yoluna devam ediyor, bunun büyük bir takdir uyandırdığını görüyoruz." ifadelerini kullandı.

TBMM Başkanı Şentop, Fransa'ya yapmış olduğu eleştirilerine şöyle devam etti:

"Ruanda'da olanlardan Fransa'nın sorumlu olduğunu herkes biliyor, bunların yaptığı yüzsüzlüktür.

Fransa, Suriye'de ne arıyor? Siz oradan geleceksiniz, biz sınırımızda olan bitene müdahil olunca ses çıkaracaksınız, sizin orada ne işiniz var?

Tarihi olaylarla ilgili olarak, parlamentoların karar almasını biz prensip olarak doğru bulmuyoruz; bu, parlamentoların işi değildir; ama eğer biz de bunu yapsak biz sadece Fransa'nın tarihi ile kararlar almaya kalksak bütün bir yasama dönemini Fransa'ya ayırmamız gerekir. Fransa'nın müsebbibi olduğu onlarca olay var.

Parlamentolar neye göre karar veriyorlar? Bazı lobi faaliyetlerine göre kararlar veriyorlar, ülkeler arasındaki ilişkileri ilerletmek için fonksiyon yönetmeleri gerekirken başka işler yaparak buna zarar veriyorlar.

Bizim Ermenilere yazdığımız bir mektup var, arşivlerimizi açalım diye; ama onlar buna razı olmadı. Gelsinler tarihçiler istedikleri kadar çalışsınlar; bizim bir endişemiz yok.

Parlamentoların aldığı kararlar sembolik; bağlayıcı değil.

Bazı Avrupa ülkeleri Türkiye aleyhine ne olabilecekse onların hepsini kullanmaya çalışıyorlar, güya hani, dostuz, müttefikiz."