Prof. Dr. Ömer Dinçer'den çarpıcı açıklama: FETÖ de Ergenekon da derin devlet yapılanmasıdır ve ikisi de gerçektir.

Prof. Dr. Ömer Dinçer'den çarpıcı açıklama: FETÖ de Ergenekon da derin devlet yapılanmasıdır ve ikisi de gerçektir.

Prof. Dr. Ömer Dinçer Habertürk'te konuk olduğu Büyük Sorular programında çarpıcı açıklamalar yaptı. Dinçer Ergenekon ve FETÖ davalarıyla ilgili yaptığı açıklamada "FETÖ de Ergenekon da derin devlet yapılanmasıdır ve ikisi de gerçektir." dedi.

Prof. Dr. Ömer Dinçer Habertürk'te konuk olduğu  Büyük Sorular programında Türkiye'nin siyasi gündemini değerlendirirken çarpıcı açıklamalar yaptı.  Dinçer Ergenekon ve FETÖ davalarıyla ilgili yaptığı açıklamada "FETÖ de Ergenekon da derin devlet yapılanmasıdır ve ikisi de gerçektir."  dedi.

Prof. Dr. Ömer Dinçer "Ergenekon davalarında bugün bir çok insan ceza almamış olabilir. Bu davalarda suçsuz insanlar da yargılanmış olabilir ama bu yapıların olmadığı anlamına gelmez. 

Söz konusu davalara dosyalarında belge eksikliği ya da belge konulmamış da olabilir. Ama ben başbakanlık müsteşarı olarak, görev yaptığım döneme ait bilgilerimden yola çıkarak diyorum ki: Ergenekon da FETÖ de derin devlet yapılanmalarıdır ve bu yapılanmaların içinde sözde "devlet adına" farklı icraatlar yapmıştır. " diye konuştu.

Ömer Dinçer'in bu sözleri hem kapanan Ergenekon davası hem de devam eden FETÖ davalarıyla ilişkin yeni bir tartışma alanı yarattı. 

Başbakanlık müsteşarlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapmış olan Prof. Dr. Ömer Dinçer'in mesleki tecrübelerini aktardığı "Kamu Yönetimi Adabı Geleneğin İzinde Modern Bir Siyasetname" adlı kitabın önsözü: 

"Elinizdeki bu eser, çok uzun bir aradan sonra, geleneksel siyasetnâme literatürünün üslup ve yaklaşımıyla modern bilimin rehberliğinde yazılan bir siyasi öğüt kitabıdır. Daha açık ifadesiyle, geleneğin izinden giden modern bir siyasetnâmedir.  Bu nedenle kitaba Kamu Yönetimi Âdâbı adı verildi. “Kamu Yönetimi” modern dünyaya ve yönetim bilimine ait bir kavramdır. Daha çok siyasetnâmeler ve ahlak kitaplarında yer alan “Âdâb” kelimesi ise geleneklere vurgu yapmaktadır. Bu nedenle kitap iki farklı paradigmayı bazen yan yana bazen de karşı karşıya incelemekte, her ikisinden de yararlanarak hem kadim yönetim sorunlarına hem de çağdaş yönetim sorunlarına cevaplar aramaktadır.
 
Kitap siyaset düşüncesinden çok yönetim pratiğiyle ilgilidir. Bu nedenle felsefi tartışmalar yerine yönetim sürecine yönelik uygulamaları ele alır. Başka bir ifadeyle eser bir siyaset felsefesi kitabı değil, modern yönetim uygulamalarına yönelik bir bilgi ve tavsiye kitabıdır. Siyasetnâmeler öğütlerini geçmiş tecrübeler, dini ve ahlaki inanç ve değerler, varsa muhatabı olan yöneticinin eksiklik ve kusurları üzerine inşa ederler. Bu kitapta dile getirilen bilgi ve tavsiyelerde ise geleneksel kaynaklar yanında modern bilgi kaynaklarından; ağırlıklı olarak kamu yönetimi, örgütsel davranış, işletmecilik, yönetim ve organizasyon bilim dallarından da yararlanılmıştır.
 
Yazar bu eserinde yönetim ve organizasyon bilim dalında uzun yıllar süren akademik çalışmaların kazandırdığı bilimsel bilgileri, özel sektör danışmanlıklarından edinilen pratiği, bürokrasi (devlet yapısı ve işleyişi), siyaset (yasama) ve bakanlık (yürütme) görevlerinden edinilen tecrübeleri sade ve anlaşılabilir bir dille okuyucularıyla paylaşmaktadır.
Kitabın başta kamu yöneticileri olmak üzere, konuyla ilgilenen öğretim üyesi ve öğrencilerine, yönetim uzman ve danışmanlarına, araştırmacılara ve konuya ilgi duyan tüm okuyuculara yararlı olacağını ümit ediyoruz."

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler