ÖZTÜRK YILMAZ’DAN ÇAĞRI: EGE’DEN SONRA YUNANLILAR İLE ASIL TEHLİKE AKDENİZ’DE OLACAK

ÖZTÜRK YILMAZ’DAN ÇAĞRI: EGE’DEN SONRA YUNANLILAR İLE ASIL TEHLİKE AKDENİZ’DE OLACAK

Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Yunanistan ile Ege’de başlayan gerginliğin yakın gelecekte Akdeniz’de yaşanmaması için Türkiye’nin elini çabuk tutması gerektiğini söyledi.

HABER MERKEZİ

Yenilik Partisi Genel Başkanı Öztürk Yılmaz, Yunanistan ile Ege’de başlayan gerginliğin yakın gelecekte Akdeniz’de yaşanmaması için Türkiye’nin elini çabuk tutması gerektiğini söyledi. Yılmaz bu konuda açık çağrıda bulunarak, ‘Türkiye’nin Akdeniz’de derhal Münhasır Ekonomik bölge sınırlarını belirlemeli’ dedi. 

Yılmaz bu konuda gecikme olması halinde ise,  yarın Akdeniz’de başta Libya ile yaptığımız anlaşma olmak üzere büyük sıkıntı yaşanacağına dikkat çekerek, ‘Bu sınırları belirleyip derhal BM’e bildirmek gerekmektedir. ‘çağrısını yeniledi. 

Şu anda NAVTEX adı altında yapılan işlem ile münhasır ekonomik sınırları belirlemenin çok farklı şeyler olduğunu belirten Öztürk Yılmaz, Navtex ile halkın uyutulduğunu Yunanistan ile de savaşın kaçınılmaz hal aldığını ileri sürerek, ‘yalnız hükümet söylemleri kadar eylemlerinde cesur değil’ dedi. 

Öztürk Yılmaz, bu konuda NGazete’nin sorularını cevapladı ve tehlikenin boyutlarını açıkladı. İşte o soru ve cevaplar:

Ngazete: Son zamanlarda ilginç bir çağrı yapıyorsunuz Doğu Akdeniz ile ilgili?

Öztürk Yılmaz: Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölgeyi (MEB) derhal koordinatlarını belirleyip Birleşmiş Milletler’e bildirmesi gerekiyor. Bu hükümete güven kalmadığı için  de bu konuyu Meclisten onay alarak yapması gerekir. 

Ngazete: Bu neyi getirecek bize? Hangi problemlerimizi çözecek ve neden önemli?

NAVTEX İLE BİZİ UYUTUYORLAR

Öztürk Yılmaz: Türkiye’nin biliyorsunuz Karadeniz’de Türkiye’nin MEB’i var, nasıl ki kara sınırlarımız var, denizde de sınır var. Bizim Karadeniz’deki sınırlarımız belli, çıkan gaz da bizim bölgemizde olduğu için kimse hiçbir müdahalede bulunmuyor. Ancak Akdeniz’de sınırlarımız belli değil. Şu an , ‘Navtex ilan ettik’ diye uyutuyorlar. Navtex dediğimiz yer; herhangi bir yerde belirli bir alanda, sınırlı bir süreyle amaçları göstererek yapılan ilan, süresi dolar biter. Dolayısıyla Navtex ile MEB hiçbir şekilde aynı değil. Bunlar, “Navtex ilan ettik gemi gönderdik, bize bir şey yapılırsa biz de karşılık veririz” masalıyla MEB ilan etmekten kaçınıyorlar.

HÜKÜMET YUNANİSTAN’I KARŞISINA ALMAK İSTEMİYOR

Ngazete: Bunu bilmiyorlar mı ,yoksa arkasında başka bir şey mi var?

ÖY: Bunu biliyorlar ama bütün bu hamaset ve tehdit söylemlerine rağmen karşılarına almak istemiyorlar Yunanistan’ı. Yunanistan ve destekçilerini karşılarına almak istemediklerini görüyorum.

Ngazete: Neden?

ÖY: Çekiniyorlar. Başka şekilde izah edemiyorum. Yalnız kaldılar, iç siyasette izole oluyorlar, dışarıda da izole olmuş durumdalar. Daha büyük bir cepheyle karşılaşmaktan çekiniyorlar. Hükümet çekinmese bunu ilan ederdi. Burada Türkiye’nin Akdeniz’de belini bükebilecek bir hata yapılıyor. Çünkü Yunanistan Ege’de bir taraftır. Sorunları görüşebiliriz , bunda bir sorun yoktur. Ancak Doğu Akdeniz’de Yunanistan bir taraf değildir. Taraf olmayan bir ülkeyle müzakereye oturmak demek ,onu orada muhatap alıp onlara söz hakkı tanımak anlamına gelir. Avrupa ve ABD tansiyon arttıkça, arabuluculuk bahanesiyle ki Almanya arabulucu olarak görülüyor, bu saçma sapan bir şeydir. Almanya’nın bölgede söz hakkı mı var ki, arabuluculuk yapsın. Tansiyonu güya önleme bahanesiyle Yunanistan’la masaya oturtulmaya çalışıyoruz. Bu masadan bir sonuç çıkmayacak. Ama ne olacak?

LİBYA ANLAŞMAMIZ ÇÖKÜYOR!

Yunanistan bu masadan hakkı olmayan bir yerde taraf olarak söz hakkı elde etmiş olacak. Bunun sonucunda da bizim MEB bölgemizden Yunanistan bir bölgeyi almak isteyecek. Türkiye orayı vermek durumunda bırakılacak. Çünkü siz orada masaya oturduktan sonra bir şey vermek zorundasınız, yoksa neyi konuşuyorsunuz?! Ben bunu taraf görmüyorum diyorsanız masaya oturmazsınız, ‘herhangi müzakereye Yunanistan’ın katılacak bir konumu yoktur’ dersiniz, kapatırsınız kapıyı. Türkiye MEB ilan etmiyor; Yunanistan Mısır’la etti, bizim Libya’yla olan anlaşmamız çöküyor böylelikle Doğu Akdeniz’de çok önemli ve bize ait olan alan da çökmüş oluyor. 

Ngazete: Libya’yla olan anlaşmamız neden çöküyor,  devletlerde devamlılık yok mu sizce?

TÜRKİYE-LİBYA VE YUNANİSTAN-MISIR HATTI ÇAKIŞIYOR

ÖY: Çünkü çakışıyor, Türkiye-Libya hattı ve Yunanistan-Mısır hattı çakışıyor ve Yunanistan orada hak iddia ediyor. Türkiye bu bölgede MEB ilan etmediği zaman Doğu Akdeniz’de çok önemli bir deniz alanını kaybedecek. 

Ngazete: Etti diyelim, edince ne olacak?

ÖY: Burası benim alanım, tacize uğradım diyerek meşru zemini oluşturabiliriz. Yunanistan’la savaşılacaksa meşru bir zemine ihtiyacımız olacak. 

MEİS ADASI İLE GÜNDEM MEŞGUL EDİLİYOR

Ngazete: Meis Adası bunun için yeterli bir sebep değil mi? Adanın silahlandırılması?

ÖY: O konu ayrı bir konu ve gündemi bulandırmak ve bizi uyutmak için kullanılıyor. Ege’yi karıştırmamak gerekiyor. Ege’yi Ege’de çözeceğiz. 

Ngazete: Peki Yunanistan’ı Akdeniz’e gelmeden Ege’de halletsek çözmez mi bu sorunu?

ENİNDE SONUNDA YUNANİSTANLA EGE’DE ÇATIŞMA YAŞANACAK

ÖY: Olmaz. Çünkü Yunanistan’la Ege’de bir müzakere zemini bulmak mümkün değil. Eninde sonunda Ege’de Yunanistan’la bir çatışma yaşanacak. Kaçınılmaz bir şey bu. Çünkü kıta sahanlığını 12 mil’e çıkarmak istiyorlar. 

Ngazete: İşte bu savaş sebebi değil mi?

ÖY: Türkiye savaş sebebi diyor da Akdeniz’de bize ait olan bölgede MEB ilan edemiyorsa bu hükümet, bunu da yapamayacak anlamına geliyor. Önce kendi MEB’imizi ilan etmemiz lazım. Daha bu bölge benim diyemiyor, Yunanistan’ın hiç olmaması gereken bir yerde bunu diyemiyor, Yunanistan’ın olduğu bölgede ben bu konuda savaş sebebi sayarım. Senin önce kendi alanını tartışmaya açmadan ilan et. 

HÜKÜMET SÖYLEMDEKİ CESARETİNİ EYLEME DÖKEMİYOR

Ngazete : Siz diyorsunuz ki;  Yunanistan’la olan sorun Ege’den önce Akdeniz’de

ÖY: Akdeniz’e sokmamak gerekiyor. Konuşulacak bir şey yoktur. Bu bölgenin bizim olduğunu ilan etmemiz ve bu bölgeye herhangi bir taciz olması durumunda da bölgeyi korumak lazım. Bunun başka yolu yok. Herkes hamaseti konuşuyor, vururuz, kırarız diyor. Ancak bunlardan önce şu alan ilan et diyoruz. Burada çekiniyor. Söylemdeki cesaretlerini eyleme dökemiyorlar. Deniz sınırı o kadar önemli ki Karadeniz’de bunu görüyoruz. Doğalgazı kendi bölgemizde bulduğumuz için kimse müdahale edemiyor. Ancak Akdeniz’de bizim Navtex ilan ettiğimiz bölgenin hemen dibinde bizim alanımızda Yunanistan da Navtex ilan ediyor. MEB ilan edilmediği için, sınırlar belli olmadığı için bir şey diyemiyorsunuz. 

Ngazete: Peki, Navtex dediğimiz şey bir aldatmaca mı?

NAVTEX KANDIRMACADIR

ÖY: Navtex dediğimiz şey sınırlı süreli deniz alanının herhangi bir noktasında tatbikat için, seyir için belirli bir şey için “Burada ben şu faaliyeti yapıyorum, buraya girme.” demektir. Ancak bu MEB’in içinde sadece bir parçadır. Bu MEB değildir. Bu kandırmacadır. Navtex ilan etmek basittir. 

Ngazete: Peki MEB’i hangi şartlarda, hangi ölçülerde ilan edeceğiz?

ÖY: Lübnan, İsrail ve Mısır MEB’lerini ilan etmiş. Biz bunlarla çakışmıyoruz. Ama Yunanistan’ın ilan ettiği alan ile,bununla çakışıyoruz. Yunanistan’ın olmadığı bölgede bizim alanımızı alıyorlar. 

Ngazete: Bu konuda bizim çıkıp açıklama mı yapmamız gerekiyor?

ÖY: İki yol var;  ya anlaşarak yaparsınız ki bu anlaşma Akdeniz’de mümkün değil. İkinci yol ise tek başınıza ilan edersiniz. Diplomasi de iki yol vardır: müşterek olarak ilgili ülkelerle, mümkün olmadığı zaman kendiniz yaparsınız. Yunanistan bize mi soruyor 12 mil ilan ederken? Burada hükümetin bunu mutlaka çözmesi gerekiyor. Çözmediği sürece tansiyon iyice artacak. ABD ve AB devreye girecek. Yunanistan ile Türkiye’yi güya diyaloğa zorlayacaklar. Diyalog ne demektir paylaşım yapmak demektir. Bu sefer de Yunanistan oradan hak sahibi olacak. Örneğin: Çin’in gelip kavga çıkarıp, Kıbrıs’ta toprak alması gibi absürt bir durum olacak. 

Ngazete: O zaman şunu söyleyebiliriz, Yunanistan’ın hedefi Ege değil Akdeniz.

ÖY: Sadece Akdeniz değil Türkiye’ye denizlerde hiçbir alan bırakmamak. Bu Yunanistan’ın fantezisi. Burada Türkiye Yunanistan’ın belini kırmalıdır. Yani Yunanistan’ı anasından doğduğuna pişman etmelidir. 

TÜRKİYE YAKIN ADALARA ASKER ÇIKARMALI

Ngazete: Yani Ege’de geç kaldık, Akdeniz’de elimizi çabuk mu tutmalıyız?

ÖY: MEB’i ilan ettikten sonra Yunanistan’ın ilk tacizinde Türkiye yakın adalara asker çıkarabilmeli ve oraları vurmalı. Başka şekilde bu çözülemez. Ben bu işi bilerek konuşuyorum. Diplomaside başka bir yol kalmamıştır. Çünkü onların niyeti orayı tamamen almaktır. Türkiye’yi Marmaris’te 500 metrelik alanda sıkıştırmak istiyorlar. Daha Türkiye gelişecek, güçlenecek, küresel bir güç olacak ve Yunanistan Ege’nin yüzde 70’ini alacak, Türkiye yüzde 10’undan az alana sahip olacağım, kalanı da uluslararası su olacak. Türkiye boğuluyor Ege’de zaten. Yetmiyormuş gibi Akdeniz’de Türkiye çevrelenip kuzeye doğru itiliyor. Ege’de olan o hataları Akdeniz’de yapmamamız lazım. Bunun sonuçlarına da katlanmamız lazım. Ama hükümet ,hamaset siyaseti içinde. Muhalefetin de zaten Ege ve Akdeniz’de ne olduğu konusunda bilgi, birikim ve tecrübeye sahip olmamasından dolayı doğru hareket edilemiyor. Muhalefet tutturmuş ittifak diye. Bunlar kukla muhalefet. Benim dışımda bunlar muhalefet değil mi? Neden demiyorlar, ‘ MEB ilan edin’ diye. Diyemezler, çünkü Türkiye’deki muhalefet tamamen dışarının kuklasıdır. AB istemiyor Türkiye’nin MEB ilan etmesini, hükümette bunlardan çekiniyor. Muhalefette, ‘ AB istemiyorsa biz de istemiyoruz’  diyor. Sanki AB’nin, ABD’nin kuklaları. AB ve ABD PYD’ye açıkça terör örgütü demiyor, bunlar da demiyor. FETÖ konusunda birbirlerini suçluyorlar. Burada bir iki yüzlülük var. Hükümet korkuyor, çekiniyor.

HÜKÜMET KORKUYOR 

Ngazete: Neden korkuyorlar?

ÖY: İzolasyondan korkuyor, üzerine gelinmesinden korkuyor. İçerde herkese kabadayılık yapılıyor, dışarda haklarını savunmada çekingen davranıyorsun. 

Ngazete: Meis adasındaki durum ne? Sizce diplomasinin yolları tükendi mi?

ÖY: Bence Yunanistan’la çatışmaktan kaçamayız. Çünkü Türkiye bir şey olacaksa o sahil şeridindeki bütün adaları temizlemeli. Türkiye’nin önü kapatılmış.

Ngazete: Yani savaş kaçınılmaz mı?

ÖY: Kimse istemez savaşı, ben de istemem. Ancak siz Libya’ya asker gönderiyorsunuz, kendi adaların konusunda duyarlı durmuyorsun. Tutarlı olmak lazım. Libya’ya gönderirken sorun yok. Buraya gelince mi sorun var? Kaldı ki askerin bedel ödüyor Libya’da. Sen MEB ilan etmediğin zaman o da boşa gitmiş oluyor. Yarın Sarrac düşürülürse senin anlaşman iptal olacak, sonra ne olacak?

Ngazete: Zaten, Sarrac ateşkesten sonra gidiyor.

ÖY: Öyle, dolayısıyla nereden baksanız tutunamıyorsunuz. Benim söylediklerim çok net şeyler. Açıkça söylüyorum: Ben savaşın içinden geliyorum, 20 yıllık kariyerimin 15 yılı çatışma alanlarında geçti. Ben bu işin nereye gideceğini biliyorum. Onun için çırpınıyorum, bağırıyorum, bütün eleştiriyi üzerime alıyorum. Bir sürü trolle çatışıyorum. Onların söylediğimi itibarsızlaştırmaya çalıştıkları konularda yaptıkları bütün kurnazlıklarla mücadele ediyorum.   
 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler