Onur Akbaş Yazdı: Küfürbaz Çarıkçıoğlu’na Nasihatimdir/Nasihatler

Onur Akbaş Yazdı: Küfürbaz Çarıkçıoğlu’na Nasihatimdir/Nasihatler

Ağabeyi gibi babasının emri şahanesiyle İmam hatip okumuş, bununla yetinmemiş, varlıklı beyzade babalarının dindarlığın gereği olan aşırı tutumluğundan dolayı kitap alamasa da sağdan soldan süresiz ödünç aldığı kitaplardan ilmini artırmış

Her köşe yazarının karakterize ettiği bazı alegorik isimler vardır. Sosyal medyada çok yaratıcı olmayanlar bu maharetlerini güçlerini birleştirerek “Sebastiyan”da buldular.

İşin daha elit ve edebi kısmının en güzel örneği Tutunamayanlar’ın Olric’idir.  Ben de böyle kendisine sesleneceğim bir karakter bularak onun sosyolojik zemindeki meselelerde işlemek tasavvurundaydım.

Birkaç aydır bu tipe uygun reel bir varlık hem de akraba derecesinde derste kendisini kaldırmasını isteyip de ne söz verileceğini bilemeyen saf-dil öğrenci misali önüme atlamış durmuş da haberim yokmuş meğer.

En son iki gün önce kendisini sanal âlemden önüme öyle bir attı ki. “tamam, tamam sana bu güzelliği yapacağım” dedim, içimden.

Meselenin nasihat faslına geçmeden evvel gerçek hayattan aldığımız ama gerçek hayatla ilgisi olmayan bu fiktif birazcık alegorik da alegorik adamcağızı tanıyın isterim.

Efendim kendisi kendisine uygun gördüğümüz soyadından da anlaşılacağı üzere gerek ilçe ilerde de koca mübarek bir belde de eşrafça iyi bilinen kunduracı bir babanın mahdumudur.

(Çarıkçı ifadesi meseleyi ironize etmek için değil harmonize etmek için kullanılmış olup kimseyi küçümsemek maksatlı değildir.

Sonra başıma bir de mağdur hayaletleri çıkarmayınız.) Bu mübarek oğlancık, üç oğlan bir kızlı ailenin, zannederim, üçüncüsü olup; dördüncü gelmezden evvel en uslu, aktif ve dahi ziyadesiyle mütedeyyin/dindar bir evladıdır.

Ağabeyi gibi babasının emri şahanesiyle İmam hatip okumuş, bununla yetinmemiş, varlıklı beyzade babalarının dindarlığın gereği olan aşırı tutumluğundan dolayı kitap alamasa da sağdan soldan süresiz ödünç aldığı kitaplardan ilmini artırmış, vilayetin Dini Mübin-i İslam’a aşk ile hizmet eden bir radyosunda medyaya da el atmıştır.

Bosna’ya toplanan yardım konusunda ileri atılmış mücahitler arasında da bulunmuştur. Mercimekli iftiralara göğüs geren bu delikanlı, hızını alamamış, oradan tanıdığı ismiyle müsemma Ömer abisinin peşinde Darüsselam isminde bir teşebbüs içinde en yüksek düzey yönetici ve kurucu olarak bulunmuş ticaretle siyaseti bir arada talim etmeyi öğrenmiş lakin mücahit abisi derneğin paraları ile birlikte sırra kadem basınca o da kendi kendini “moderinleştirip” tam da 2002 yılında kutlu bir değişim içinde kendini bulmuş ve nasılsa bir ara Ankara’da iyi ve ünlü bir abur cubur şirketinin yönetimine kendisini atıvermiştir.

Velakin kıskançlık işte ayağını kaydırmak isteyenlerin düzeyine inmemek için izzet ü ikbal ile sermaye kapısından ayrılıp, ticari dehasını daha serbest bir zeminde girişken bir birey olarak kullanma adına enerji içeceği işine girmiştir.

Bir an evvel parlayamama sebebi zinhar zalım dış güçlerin oyunudur.  Hatta hakkında çıkan: yolsuz kalınca öz kardeşini dolandırdığı bu sebeple baba ocağına dahi gidemediği falan hepsi dış güçlerin ve onların aleti olan “yazar müsveddesi”nin ifsat iftiralarıdır.

Her gün bilmem kaç model ticari aracına (iki binden öncekileri hatırımda tutamıyorum) binip doksan model güneş gözlüğünü bir takmaya görsün Ankara’nın falan kenar mahallesinden Çankaya’yı sallar karizması.

Elimden geldiğince kapatmaya çalıştığım bir yama ile bu kadar iyi niyetli girişten sonra işin reel kısmından devam edelim.

Yoğunluğumdan sosyal medyayı kendim takip edemiyorum. Sayfamda kan bağı gibi ilkel bir sebebin doğurduğu utanılası bir akrabalık yüzünden listemde bulundurduğum bu zat, bütün entelektüel birikimini bana belden aşağı vurmak için harcamış.

Hayatı, sadece an, şan, bedavadan(baba para vermeyince) makam(çocukken de abur cuburdu) olan bu deha ile on altı senedir görüşmem.

Kara peçe düzeyinde mütedeyyin bir eş hayalinin suya düşüp türbanlıya razı olduğunu çevreden duydum. Düğününe gitmedim.

Vaktim de zihnimde müsait değildi. Allah çocuklarının başından esmesin, ölüsüne de hayatta olursam gitmeye pek vaktim yok.

Önüme gelen döküntülere baktım. “da” bağlacını ayıracak performansın onda olmadığını bildiğimden o kısmı atlayarak ettiği o küfür dolu iddialara gelelim. En çok kullandığı kelimeler, milliyetçilik, mukaddesatçılık, solcu, solcular…

On üç seneden fazla zamandır görmediği birinin hangi zihinsel evresine, bunalımına ya da ihanetine şahit olmuş bilemiyorum.

Olsa, diploması dâhil, sahip olduğu hiçbir entelektüel gücü bir saatten fazla kaldırması beklenemez ya, kaldırdı diyelim. 

Yahu kardeşim, felsefi, sosyolojik yahut psikolojik bir literatürün olmasını istemek omzunun üstündeki o şeye zulümdür onu biliyorum.

Şu okuduğun imam hatipte hiç mi bir tek dini terim öğrenmedin. Gerçi bu sefer kullansan beş gün sonra mehdiyyet makamında nağmele yüzünden ahali bildiğinden de olurdu.

Mübarek molla “yazar müsveddesi” demişler gıyabımızda. İsabet buyurmuşlar. Zira yazarlık biraz da müsvedde işidir.

Lakin bizimkinin irfanı ya da görgüsü onu anlayacak kıratta olmadığı halde bunu ifade etmesi aşırı yorum olmada da aşırı yüklemenin bir neticesidir.

Bütün fikri hayatı Hüseyin Üzmez ve Şevki Yılmaz bandında gezen birinden literal manada da olsa bir terminoloji beklemek ayıkken bile edilecek dua değildir. 

Oysa iddia ettiği gibi “inkâr” ile değil tetkik ve elemenin eseri olan zihnimizden geçirip tükürdüğümüz her şeyin posası zihin dünyamızın ya da belleğimizin referansı olsaydı zatı devletleri karikatürize bir gölgenin değil, reel dünyada resuller katının sahibi olurdu.

Ama ey okur, “kendi haline bırak bak bize de eğlence çıktı” diyorsan o başka. Çarıklının pardon Çarıkçının hali bizim cephemizden böyle kar zarar dengesi itibariyle bu eylemlerinin kendisine gelişi kaç kuruş.

Onu da nasihatlerle birlikte bir sonraki yazıya bırakalım.  Varsın yazımızı okuma lütfunda bulunmasınlar biz hayali yeter diye yazımıza kıymet katmak için titreyip andık kendisini. Elhamdülillah….                

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler