Dr. Onur AKBAŞ

Dr. Onur AKBAŞ

Okurlarımdan Özür Yaratan’dan Bağışlanma Diliyorum…

Akşam gazetesinde sadece Buket Aydın için yazdıklarımdan değil yazdıklarımın kahir ekseriyetinden dolayı aklın, izanın ve muhakemenin izzeti ve şerefi adına tövbekâr olduğumu belirtmeliyim.

Ama kıymetli okurlarım şunu bilmeli ki elimde var olan can tuttuğum dalda yokmuş. O yazıları zamanında yazarken de samimi idim şimdi o söylediklerimden rücu ederken de samimiyim

Cehennemde bile bunlarla haşr ü neşr olmamak ümidiyle…

Eğer zamanında bir şeylere hesapsız kitapsız, riyasız inanmış iseniz muhakemenizden kaçan bazı hatalar neticesinde bu inanmışlığın nesnesi sizi hayal kırıklığına uğratsa da sizi kurtaracak olan geçmişteki samimiyetinizin izzeti ve şerefidir.

Daha önce de arz ettim en büyük siyasi eylemim edebiyat, en yüce davam bilimdir. Bu yüzden bizim içinde bulunduğumuz toplum ve ülkede bu tip hususiyetlerin karşılığı olmadığını bilsem de “yetmiş iki buçuk millete” bu nazarla baktım. Kimi bu nazara layık oldu, kiminin üstünde eğreti durdu bu bakış. Elbette bu onun eksikliğidir. Bilimin tövbesi ise hatayı itiraftır.

 Evvela zamanında Nihat Doğan karşısında bir ağırlığı olabileceğini zannettiğim, NTV gibi entelektüel bir platformun hatırına ve maalesef biyografisine yazılan ya da yazdırdığı “Edebiyat” hatırına kendisi hakkında hüsn ü zan dolu ifadelerimden tövbe ediyor ve kendisiyle aynı safta durmanın ve şeytanın şerrinden Allah’a sığınıyorum.

Zira her insanın yanında durmak mümkündür. Ama sonradan görme, ne oldum delisi olma ya da boyunu geçen gölgesini boy zannetme, kendini alternatifsiz görme gibi hallerle insanı bir meta gibi harcamaya müsait bu illetlerin sahibi kişiliklerin (!) sizi hangi çukura sürükleyeceği belli değildir. Aydın bunlardan hangisine sahip bunu Kanal D’de işinden ekmeğinden olan altmış güvenlikçi takdir eder.

Ama ben zamanında Akşam gazetesinde sadece Aydın için yazdıklarımdan değil yazdıklarımın kahir ekseriyetinden dolayı aklın, izanın ve muhakemenin izzeti ve şerefi adına tövbekâr olduğumu belirtmeliyim.

Ama kıymetli okurlarım şunu bilmeli ki elimde var olan can tuttuğum dalda yokmuş. O yazıları zamanında yazarken de samimi idim şimdi o söylediklerimden rücu ederken de samimiyim.

Zira bana kimse yazdırmadı. Onların da bunların da yazarı benim. Yazdırmadıkları için de ya sansürlediler ya da birkaç kişiye yaptıkları gibi önüme feragatname koyup yol vermeye kalktılar.

Siz ana akım medyada köşeleri tutanların çoğunun yazdıklarının kendilerine ait mi olduğunu sanıyorsunuz? Resimlerine bakan orta düzey zekâda biri bile bunların elifi görse mertek sanacak medrese kaçkını olduğunu anlar… Ama elifi dört miktarda öyle bir çekerler ki alem allame-yi cihan zanneder.

Bu mesele bugünün değil gazetecilik tarihimizin meselesidir. Zira okuyan düşünen insan olmanızın önemi yoktur.

Devrine göre bir loca, parti, şimdilerde kulampara mekânına dönmüş bazı vakıf ve cemiyetlerin sallabaşı iseniz bu sizin için en büyük referanstır.

Bu bağlamda bir birey olarak Buket ay’dan ya da sordurulan veya konuşturulan herhangi birini gündem yapmadan bunu bir metafor bağlamında ele aldığımızda mevzunun adını koymuş oluruz. Bugün gündem olduğu için biz buna Buket Ay diyelim ve adını koyalım:

Kimdir Buket Aydın?

Buket Aydın,

Üniversiteye rızalı rızasız, bakan torpiliyle aldırılan ve bütün akademik makamlara posta koyabilen öğretim görevlisinin adıdır.

Yeri geldiğinde portakal yiyip sakal yalayanın, hakkında FETÖ’den elli türlü iddiaya rağmen bürokraside en yüksek yere gelebilenin adıdır.

Kendisine kamuda verilen olağan üstü yetkiyle proje okullara çalışan öğretmenin değil de müdürün gözüne gönlüne ya da mezhebine tarikatına hitap edenin seçildiği nesnenin adıdır Buket Aydın.

Bu sebeple Buket Aydın’ın kimliği kişiliği değil metaforu olduğu şeyi ele alarak dün söylediklerimden ve yan yana –hiçbir zaman olmasam da tesadüfen de olsa- başka göründüklerimden ötürü de okurumdan özür, yaratıcıdan af dileme gereği duydum.

 Ahirette –cennet veya cehennem fark etmez- bunlarla haşr u neşr olmamam ümidiyle esen kalınız.

onurakbastde@gmail.com                  

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.