NGAZETE ÖZEL RÖPORTAJ - İMAMOĞLU’NUN MAKAM ODASINDA  NEDEN ATATÜRK’ÜN KIZGIN BAKAN GÖZLERİNİN RESMİ ASILI?

NGAZETE ÖZEL RÖPORTAJ - İMAMOĞLU’NUN MAKAM ODASINDA  NEDEN ATATÜRK’ÜN KIZGIN BAKAN GÖZLERİNİN RESMİ ASILI?

İşte o Ngazete imtiyaz sahibi Nuran Başaran'ın Ekrem İmamoğlu ile yaptığı özel röportaj:

NGAZETE ÖZEL RÖPORTAJ:

İMAMOĞLU’NUN MAKAM ODASINDA  NEDEN ATATÜRK’ÜN KIZGIN BAKAN GÖZLERİNİN RESMİ ASILI?

PEKİ O RESMİN ANLAMI NE?

CHP İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKAN ADAYI EKREM İMAMOĞLU:

‘ATATÜRK BİZE DE KIZGIN’  DİYOR VE EKLİYOR:

‘ ÇOK SEVİYORUM’ İLE ATATÜRK’Ü SEVMEK OLMUYOR

 

İŞTE O SÖYLEŞİDEN DİĞER BAŞLIKLAR:

  • ATATÜRK ORTAK DEĞERDİR
  • DEDEM İSTİKLAL SAVAŞI GAZİSİ
  • CHP ASLA ATATÜRK ÇİZGİSİNDEN SAPMAZ
  • HİÇBİR KULUN İNANCINI HİÇBİR KUL ÖLÇEMEZ
  • DEĞERLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAM, YAPMAYACAĞIM

 

NURAY BAŞARAN

CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı ve Beylikdüzü Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun  (Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’ndeki  ) makamında,  İranlı bir ressam tarafından çizilmiş Atatürk’ün  ‘kızgın’ bakan gözlerinin resmi asılı.

whatsapp-image-2019-01-04-at-16.02.58.jpeg

 

İmamoğlu bu resmi çok beğendiği için astığını, İranlı bir ressam tarafından yapıldığını ve Atatürk’ün herkese ve kendilerine de kızgın olduğunu söylüyor. Sonra bu resmi ve kızgınlığını dile getirirken, ‘Bize de kızgın, öyle Atatürk’ü seviyorum demekle Atatürk’ü sevmek olmuyor’ diyor.

Ekrem İmamoğlu ile yaptığım uzun sohbette elbette bunun nedenini de sordum. O da detaylarıyla açıkladı. Hiç değiştirmeden aynen yayınlıyorum:

EKREM İMAMOĞLU-Şöyle tabi,  Türkiye olsun ya da Cumhuriyet Halk Partisi olsun,  neticede Türkiye’de  bugün şikayet edeceğimiz bir çok şeyden muzdarip isek  bunda iktidarın suçu da vardır, muhalefetin suçu da vardır.

‘ Ben suçsuzum’ demek zaten aynaya bakmamaktır. O bakımdan biz, gerçekle yüzleşmeyecek bir kurum değiliz. Hatalarımızı görüp bundan ders çıkarmak zorundayız.

 Evet kızgındır. Kaldı ki Atarürk’ü çok  analiz eden,  çok okuyan ve kendi yol haritasına da ışık tutuğuna inan birisiyim. Bu bağlamda , son üç  haftaya Yılmaz Özdil’i ve İpek Çalışlar’ı sığdırmış birisiyim. Yani iki kitap bitirdim. Yani büyük bir mücadele verilmiş.  Ve mücadele sonrasında Atatürk’ün en büyük tanımı devrimci oluşu ve belki de tarihin en büyük devrimcisi.

Toplumun belki hazır olmadığı ve belki de yıllar sürecek bir çok konuya bir gecede karar vermiş.  Ama toplumun lehine karar vermiş. Bu gün bu durumu daha iyi görebiliyoruz ama çağdaş kavramlar adı altında alınan bir çok devrim hala tartışılıyor.  Bazı kavramların da geri gittiğini görüyor ve yaşıyorsak,  ne yazık ki hepimiz sorumluyuz demektir. O bağlamda Atatürk’ün düşündüğü o çağdaş kavramların gerisine düştüysek bugün sorumluyuz.

Ben bu bağlamda hem Atatürk’ün daha iyi anlatılması gerektiğini ve özellikle ortaya koyduğu felsefeler üzerinden konuşulması gerektiğini düşünenlerdenim. Yoksa, ‘ çok seviyorum’ ile Atatürk’ü sevmek olmuyor, ne yapmak istediğini anlamak daha değerli.

NURAY BAŞARAN- Bu bağlamda CHP son zamanlarda çok eleştiriliyor. Mesela fabrika ayarlarından uzaklaştığı, Atatürkçü kimliği noktasındaki o değerlerden farklı hareket ettiği yönünde eleştiriler var. Siz bu eleştirilere katılıyor musunuz?

EKREM İMAMOĞLU-Ben öyle hissetmiyorum, hissetmedim. Hissetsem ilk rahatsızlık duyacak kişilerden birisi olurum. Şuna yorumluyorum.  Bugünün Türkiye’sinde Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde de farklı düşüncelere sahip olan insanlar olabilir. Bazı düşüncelerini direkt Atatürk’e karşı ya da Atatürkçü düşünceye zıt diyerek yorumlayıp bunu kamuoyu önünde tartışmanın buna sebep olduğunu düşünüyorum.

Bu bağlamda zaten hep söylerim,  parti içinde konuşulan ya da konuşulması gereken veya tartışılması gereken mevzuları direk kamuoyu önünde tartışmak da siyasi kimliklere pek yakışmıyor. Kurum içinde konuşulacak hususları orada konuşup bir karara vardıktan sonra kamuoyu önünde konuşmanın daha doğru olduğunu biliyorum ve buna göre davranıyorum.

 Bizi zaten dönem dönem sıkıntıya düşüren bu tür acemi tutumlar ve davranışlar, yersiz konuşmalar olabiliyor. Bu bağlamda sıkıntıların dışında Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurucusu olan Mustafa Kemal Atatürk’e en ufak bir zıt tavırda ya da davranışta bulunmadığını, toplumun gerçekleri üzerinde siyaset üretme çabasının da bu şekilde yorumlanmaması gerektiğini düşünüyorum.

Bugünkü toplumun gerçekleri üzerinden siyaset üretip, bu siyaseti üretirken de onu hizmete dönüştürüp, sonra da Cumhuriyet Halk Partisi’nin topluma bunları daha iyi anlatabilme çabasını insanlar bazen direkt,  bir Atatürk’e karşıt bir düşünce olarak yorumlayabiliyorlar.

ATATÜRK ORTAK DEĞERDİR

NURAY BAŞARAN - CHP ile ilgili son zamanların en büyük eleştirisi tavanda azınlıkların oluşturduğu katı laiksizim , tabanda da CHP’nin Alevi partisine dönüştüğü . Nüfusunun %99’u Müslüman olan bir toplumla  CHP’nin İslam ile  barışması gerektiği noktasında da eleştiriler var.

EKREM İMAMOĞLU - Barış bir kere,  bir savaş gerektirir.  Cumhuriyet Halk Partisi’nin böyle bir savaşı yok. Evet buluşma noktasında sıkıntıları olmuştur.  Çok net ifade edeyim ki,  benim ailemde aile büyüklerimin son 50 yıllık takvimde Cumhuriyet Halk Partisi diye bir tercihi yoktu.  Yani bir tarafımın yoktu bir tarafımın vardı. Baba tarafı , anne tarafı. Temelde baktığınızda , o elli yıllık süreç diliminde bir kere hiçbirisinin Atatürk karşıtlığı da asla olmamıştır. Tam aksine,  Atatürk sevdası bizim evimizin her köşesinde vardır, hangi partiden olursa olsun. Dolayısıyla Atatürk ortak değerdir Buluşabilme noktasında  .Cumhuriyet Halk Partisi’nin dönem dönem evet muhafazakar kesimden uzaklaştığı ve bunda da kendi kurucu değerleri ve felsefesinden kaynaklı değil dönem dönem bireysel söylemlerin partinin kurumsallığının çok önüne geçtiği ortamlarda bu yaşanmıştır. Bazen herhangi bir milletvekili ya da herhangi bir parti üyesinin söylediği bir söz tümüyle partiye mâl edildiği anlar yaşatıldı Cumhuriyet Halk Partisi’ne. Burada da açıkçası,  Cumhuriyet Halk Partisi’ni lekeleme arzusunda olan bir takım mecraların kullandığını düşünüyorum.

Örneğin bugün Atatürk karşıtı demeyeceğim, İstiklal Mücadelesi karşıtı bazı bireylerin ne kadar vahşi cümleler kurduğunu görüp, bunların hangi siyasi kurumla ilişki kurduğuna baktığınızda, o zaman onları nasıl yorumlamak lazım?

‘DEDEM İSTİKLAL SAVAŞI GAZİSİ’

Ben olaya şöyle bakarım, bu adam benim atama, dedeme, nineme İstiklal Savaşı gazisi olan dedemin de üç abisinin şehit olduğu bir ailenin torunuyum. Benim bu mücadelemi hafife,  hatta ve hatta ti’ye alıp ve hatta dalga geçen ve bu ülkede kendisinin inançlı olduğunu ifade eden bir şahısla çok sıkı fıkı ilişkide diye ben o siyasi kurumu da böyle mi yorumlamalıyım. Bence bu bağlamda bazen bu bireysel iradeleri, bu kişilikleri,  o bireysel kimseyle sabit tutup ona dönük yargılamak lazım.

CHP ASLA ATATÜRK ÇİZGİSİNDEN SAPMAZ

Cumhuriyet Halk Partisi’nin bu pozisyonlarda daha fazla yargılandığını düşünüyorum ve bunu da diğer mecraların lehlerine, bizim de aleyhimize iyi kullandıklarını düşünüyorum. Yoksa Cumhuriyet Halk Partisi asla kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün çizgisinden sapmaz.

NURAY BAŞARAN- Yani sizce Cumhuriyet Halk Patisi’nde buluşma noktanız  Atatürk mü?

EKREM İMAMOĞLU - Bu partinin kurucusu zaten Mustafa Kemal Atatürk.

NURAY BAŞARAN- Uzaklaşıldığı yönünde eleştiriler var?

İNANÇ DEĞERLERİ ÜZERİNDEN SİYASET YAPIP, BUNU KULLANIP OY DEVŞİRME KARAKTERİNE DE ZİNHAR KARŞIYIZ.

EKREM İMAMOĞLU - Asla. Bizim merkezimiz hala odur, Türkiye’nin kurucu değerleridir, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu felsefesidir, kurucu önderidir. Bizim temel duruşumuzda bu vardır. Bazı değerler vardır ki,  siyasetin malzemesi olmamalıdır. Evet biz Türk toplumunun muhafazakar duyularını bilmeli ve ona göre bir ülke yaratmalıyız. İnsanların huzurlu ve mutlu olacağı, özgür olacağı bir ülke yaratmalıyız,  bu var. Ama inanç değerleri üzerinden siyaset yapıp, bunu kullanıp oy devşirme karakterine de zinhar karşıyız.

HİÇBİR KULUN İNANCINI HİÇBİR KUL ÖLÇEMEZ

Kaldı ki hiçbir kulun inancını hiçbir kul ölçemez. O ölçüt , inancımızda da Peygamberimiz’in  söyleminde de bir tek Allah’a bırakılmıştır. Bu kadar net olan bir iradeyi, bir siyasi kurum kendi eline alıp;  kiminin dinli, kiminin dinsiz, kiminin arlı, kiminin arsız olduğu tariflerini yapabilecek ya da iradeyi koyabilecek vasfa asla sahip değildir.

DEĞERLER ÜZERİNDEN SİYASET YAPMAM, YAPMAYACAĞIM

Bu yönüyle baktığınızda ben, bazı değerlerin zaten siyasette kullanılmasına tamamen karşı birisiyim. Benim yaşam biçimim, ailem ortadadır ama ben bunu asla sokakta deşifre etmem, değerlerim üzerinden siyaset yapmam. Toplumsal değerler üzerinden siyaset yapmam. Hayatımın hiçbir bölümünde yapmadım, bundan sonra da yapmayacağım. Hatta bu kavramlar üzerinden siyaset yapan insanlara da, hiç kimseye kin duymam ama , anlık da olsa bu kavramlar üzerinden siyaset yapan insanlara anlık bir kin duyabilirim.

 

 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Önceki ve Sonraki Haberler