Neler oluyor?

Dün ‘medyadaki terör’ başlıklı yazıma bir çok yazımdan daha fazla geri dönüş aldım. Herkes uzun zamandır içinde bulunduğu sessizlikten çıkmış anlaşılan. Artık son zamanda daha çok soru soran insanlar var çevremizde.. ‘Sorgulamak güzel, ne var bunda ?’dediğinizi duyar gibiyim. Ama bu sorular ne yazık ki son zamanlarda yaşadığımız ve duyduğumuz tuhaf açıklamalara ve olaylara yönelik. Öyle tuhaf şeyler oluyor ki, bu tuhaflıklar ister istemez sorgulanıyor. Yoksa ‘korku’ ya da ‘umursamazlık’ duvarı delindiği için değil.

Önceki gün çok değer verdiğim bir büyüğüm ile sohbet ederken toplumda cinsel tercihler ile ilgili sıkıntının arttığını ve her bulunduğu ortamda bunun konuşulduğunu söyledi. Ardından ekledi:

‘Ensestte de bir o kadar artış var. Geçenlerde babasından hamile kalan kız kendini nasıl savunuyor biliyor musunuz?’

Tabii nasıl diye sordum. Cevabın yorumunu size bırakarak yazıyorum:

‘Babam annemi başka kadınlarla aldatmasın diye.’

Olup bitene bakınca; bunlara sessiz kalmak bir yana, ‘toplum çıldırmış olmalı’ demeden ben kendimi alamıyorum.

Neden mi? Şu an 14 Mart 2018 Perşembe ve saat 23.00. Goggle girdiğinizde son 24 saatte yayınlanmış üç haberi sizlere (aynen kopyalayarak) aktarıyorum:

Haber:

İğrenç olay! Komşu kızını eve çağırdı, taciz etti

Antalya'nın Manavgat ilçesinde kendi kızı 2009 yılında cinsel istismara uğrayan Remzi Erdem, kapı komşusunun 14 yaşındaki kızını masaj bahanesiyle eve çağırıp cinsel tacizde bulundu. Erdem cinsel istismardan 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

(15 Mart 2018 Perşembe 14:26)

Haber:

Genç kıza kabusu yaşattılar: Eski enişte taciz etti anne demirle dövdü

Eski enişte yemekten odasına indiği genç kızı taciz etti. Annenin ise kızına tacizi izlediği ve engellemediği belirtildi. Genç kız devlet korumasına alındı.

(17:22 14 Mart 2018)

Haber:

Karacasu'da cinsel taciz iddiası

(15 Mart 2018, Perşembe 16:33)

BEYPAZARI'nda erkek çocuğa cinsel istismar davasında akıl almaz bir olay yaşandı. Yurt müdürünün 'kurban keserek' istismar olayının üzerini kapattığı ortaya çıktı.

Bunlara ilave olarak çeşitlilik isteyenlere de şöyle haberler var:

***. Ağrı'da yatılı erkek Kuran kursunda, Kur'an hocasının tecavüzüne uğrayan 9 yaşındaki çocuğun sözleri yürekleri dağladı

***Karacasu’da lise öğrencisi küçük yaştaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulundukları iddia edilen 4 kişinden 3’ü gözaltına alındı.

***3 yaşındaki kız çocuğuna cinsel taciz

***17 yaşındaki genç kız, 2 aydır kendisini taciz eden öz babasını öldürdü

.

***Türkiye'deki ensest gerçeğini anlatan kitap ‘sakıncalı’ bulundu, imza günü iptal edildi

***Eskişehir’de 6 yaşındaki erkek çocuğa tecavüz eden sanığa 12 yıl hapis cezası verildi.

Sadece bunlar olsa iyi. Bir de ‘din’ üzerinden saçmalayanlar var.

Gelin birlikte bakalım:

*** "6 yaşındaki çocukla nikahlanabilir" diyen Yıldız'dan sonra Kuytul da "Annen de olsa, diz kapağının üstü tahrik eder." açıklamasıyla şok etti.

***Yıldız’a soruşturma!

“6 yaşındaki çocukla evlenilebilir”, “asansörde halvet olabilir”, “yatak, yorgan, battaniye cinsel dürtüleri rahatsız eden yapıda olmamalı”, “Allah vur dediyse vardır bir hikmet” gibi ifadeleriyle kamuoyunda tepki çekmişti.

***Sibel Üresin programda “Eşime bekar bir arkadaşımı gösterdim isterse onunla evlenebileceğini söyledim.” dedi.

***Vezir parmağı ile ahlak yapılandırması

***İktidarlılarımız, ?erotik? isimleri olan geleneksel tatlılarımızın adlarının da değiştirilmesini öngören bir kanun tasarısı üzerinde çalışıyormuş. Buna göre vezir parmağı, dilber dudağı, hanım göbeği gibi ?ahlakımızı bozucu? isimlerin kökünü kazıyıp, toplumun namusunu kurtaracakmış.

***islamcı fatih medreselerinin hocası olan aynı zamanda tarikatın televizyon kanalında cinsel düşüncelerini açıklayan hocadan ilginç sözler:
''şimdi, bir bakıyorsun uzun saçlı, sakalı da yok. şimdi yakınına gelene kadar onu kadın zannedersin. ***allah muhafaza bir sürü düşünceye de girersin***. ne gerek var insanları meşgul ediyorsun"

*** sakalsız erkekler kimleri tahrik ediyor?
islamcı fatih medreseleri'nin kanalı fm tv'de sarf edilen sakal konusundaki "tuhaf" sözler tepki çekti..(haber ve videosu oda tv'de), okuyabilirsiniz.

Tam, ‘ bu toplum nereye gidiyor?’ diyecekken alın iki farklı haber daha size :

***İçişleri Bakanlığı, polis araçları hariç bütün çakarlı araçların geçiş üstünlüklerini iptal etti. Düzenlemeye göre hiçbir çakarlı araç görev kağıdı olmadan bu üstünlüğü kullanamayacak.

***İçişleri Bakanlığı'nca sosyal paylaşım sitesi Twitter üzerinden yapılan paylaşımda, "İçişleri Bakanlığı 2017 Yılı İdare Faaliyet Raporu'nda 106 bin 740 olarak yer alan kayıp silah sayısı, 1944 yılından 2017 yılının sonuna kadarki 73 yıllık süreçteki toplam kayıp silah sayısını ifade etmektedir" ifadelerine yer verildi.

***Rapora göre; 2017 yılında 2 milyon 198 bin 774 kişinin araç tescil, silah ruhsat, ehliyet ve kurum kimliği belgelerini kaybetmesi nedeniyle kayıt oluşturuldu; 385 bin 178 çalıntı-kayıp araç kayıtlara geçerken, 1 milyon 147 bin kişi araç plakasının çalıntı-kayıp olduğu gerekçesiyle başvuru yaptı.

***İçişleri Bakanlığı’nın 2017 faaliyet raporunda yer alan 106.740 kayıp silah TBMM gündemine taşındı. CHP'li Mehmet Tüm, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, kayıp silahların akıbetini sorarken, CHP'li Dursun Çiçek, 15 Temmuz darbe girişiminde kaybolan TSK’ya ait silahların bulunması için özel bir ekip kurularak çalışma yapılmasını istedi.

Şimdi size sormak istiyorum:

NEREYE GİDİYORUZ? YA DA BUNLARDAN BAZILARI SİZE NEYİ HATIRLATIYOR?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.