'Nefes Darlığı Olan Hastalarımız 'Lütfen Beni Uyutun' Diye Yalvarıyor'

'Nefes Darlığı Olan Hastalarımız 'Lütfen Beni Uyutun' Diye Yalvarıyor'

Muş Devlet Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Esenkaya, "Bazı hastalarımızda virüs daha etkili oluyor. Nefes darlığı olan hastalarımız 'Lütfen beni uyutun.' diye yalvarıyor, desteğe rağmen nefes alamadıklarını görüyoruz." dedi

MUŞ (AA) - Muş Devlet Hastanesi Pandemi Servisinde görev yaparken yeni tip koronavirüse (Kovid-19) yakalanan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdinç Esenkaya ve pratisyen hekim Ahmet Dicle, hastalarının sağlığına kavuşması için fedakarca görev yapıyor.

Virüsü yendikten sonra görevlerinin başına dönen Esenkaya ve Dicle, Kovid-19'a yakalanan hastalarını iyileştirebilmek için canla başla çalışıyor.

Muş İl Sağlık Müdürlüğünün sağladığı imkanlar çerçevesinde hastalar için her türlü fedakarlığı gösteren doktorlar, gençler başta olmak üzere herkesten maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına özen göstermesini istiyor.

"Hem doktor hem hasta olarak deneyimledim"

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdinç Esenkaya, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 hastalarını tedavi ederken virüse yakalandığını söyledi.

Zorlu bir sürecin ardından virüsü yendiğini, bu süreçte ailesinden ve sevdiklerinden uzak kaldığını belirten Esenkaya, şöyle konuştu:

"Hastalığa yakalandığımda en büyük korkum hayat arkadaşıma, aileme, sevdiklerime, mesai arkadaşlarıma ve topluma risk kaynağı olmak, onlara bulaştırmaktı. Bu hastalığı hem hekim hem hasta olarak deneyimlemiş biriyim. Farkına vardım ki toplumdaki bireyler sadece kendi sağlığı değil, çevrelerindekinin de sağlığını düşünmeli. Bu nedenle vatandaşlarımızdan ricam bana bir şey olmaz demesinler, başta maske kullanımı, sosyal mesafe ve temel hijyen önlemlerine dikkat ederek bu süreçte bizlere yardımcı olsunlar."

"Aldığımız nefesin kıymetini bilelim"

İnsanların maske takmak istemediğini, kurallara yeterince uymadığını anlatan Esenkaya, "Lütfen aldığımız nefesin kıymetini bilelim. Maskeyle nefes almakta zorlanıyor olabilirsiniz ama şundan emin olun ki hastalığa yakalandığınızda nefes almanız çok daha zorlanacaktır. Salgın vücutta ilerlediğinde hastaları solunum cihazına bağlanması yani entübe edilmesi gerekiyor. O yüzden işleri bu noktaya getirmeden çok basit önlemler olan maske kullanımı ve sosyal mesafeye dikkat ederek bu süreçte bizlere destek olabilirsiniz." diye konuştu.

Hastalığa yakalandığında bugüne kadar görmediği bir öksürük atağının olduğunu, ateş ve bulantısının başladığını ifade eden Esenkaya, belirtiler baş gösterdiği andan itibaren kimseyle temas etmeden test yaptırdığını, Sağlık Bakanlığının önerdiği tedavileri alarak evinde 15 gün izole olduğunu belirtti.

Yoğun bakım ünitesinde hastaların yaşadığı zorlukları görenlerin tedbirlerin ne kadar önemli olduğunu daha iyi anlayacağını aktaran Esenkaya, şunları kaydetti:

"Bazı hastalarımızda virüs daha etkili oluyor. Nefes darlığı olan hastalarımız 'Lütfen beni uyutun.' diye yalvarıyor. Hastalık ilerlediğinde bizim desteğimize rağmen nefes alamadıklarını görüyoruz. Vatandaşlarımızdan ricamız maske kullanımına önem versinler. Maske birazcık nefes almasını zorlaştırsa da hastalık ilerlediğinde nefes daha güç olacak. İnsanlar keşke maske kullansaydık diyorlar. O yüzden hiç bu aşamaya gelmeden çok basit önlemlerle hastalığı atlatabiliriz. Maalesef toplumun bazı kesimleri hastalığı ciddiye almıyor. Hastalığa yakalandıklarında da pişmanlıklarını dile getiriyorlar."

"Bizim mutluluğumuz başkasının matemi olabilir"

Pandemi servisinde çalışan pratisyen Dr. Ahmet Dicle ise 2 ay önce Kovid-19'a yakalandığını ve izolasyon sürecinin ardından görevine dönerek hastalara yardımcı olmaya devam ettiğini aktardı.

Bazı insanların hastalığı çok ağır geçirdiğinin altını çizen Dicle, "Pandemiden dolayı genç hastalarımızı yoğun bakıma yatırdığımız oldu. Özellikle toplu alanlarda daha dikkatli olmakta yarar var. Tabii başta düğünler geliyor. Bizim mutluluğumuz başkasının matemi olabilir. Bu konuda çok daha dikkatli olmalıyız. Toplumdaki her bireyin 'Entübasyon mu, maske mi?' seçimini kendi özelinde yapması gerekiyor. Herkes kendi önlemini aldığı takdirde bulaş riski azalacak ve insanlar daha güvende olacak." diye konuştu.

İbrahim Yaldız

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler