Sadullah Özcan

Sadullah Özcan

Meclis’in Yeniden Yapılandırılması Üzerine

Evet, TBMM’nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ne göre yeniden yapılandırılması üzerine yazmaya devam ediyoruz. 1 Ekim’deki açılık töreni ve açılış kokteyli dolayısıyla bulunduğumuz Meclis’te TBMM’nin Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin en önemli ayağı Yasamanın daha işler hale gelmesi konusunu açtığımda istisnasız karşıma ‘Yaptırmazlar, kimsenin işine gelmez’ algısı ile karşılaştım. Bu nasıl bir algı pompalamasıdır? Bu nasıl bir teslimiyetin anlayışıdır? Anlamak imkânsız.

Ama diğer taraftan milletvekillerinin telefonlarına  bakanların, bakan yardımcılarının, genel müdür, genel müdür yardımcılarının, daire başkanları veya şube müdürlerinin çıkmadıkları, bırakılan notlara dönmedikleri, dönseler bile bir hafta sonra özel kalemle bile değil en alttaki sekterle döndükleri, dönüldüğünde kendilerinin tenezzül etmeyerek başka birimlere havale ettikleri, havale edilen birimlerinde bakan ve bakan yardımcılarından daha beter davrandıkları hikâye edilip duruyor. 

Oysa bir bakan, bir bakan yardımcısı, genel müdür, genel müdür yardımcısı, daire başkanı  veya şube müdürü kısaca kamu adına kim varsa bir milletvekilinin Meclis’te en azından parmak kaldırarak çıkarttığı kanunlara göre görev yapar, o kanunun sorumluluğu altındadır. 

Bir milletvekili bir bakanlığa, bir genel müdürlüğe neden gider? İlinin ilçesinin beldesinin köyünün, belediyesinin bir ihtiyacını gidermek, hizmetinin görülmesini sağlamak, sorunun çözümü için gider. Veya bir seçmeninin problemini halletmek için gider. 

Öyleyse bir milletvekilinin telefonuna çıkmayan, randevu vermeyen, dönüş yapmayan bakan, bakan yardımcısı, genel müdür veya herhangi bir bürokrat aslında kamu hizmetinden kaçmakta, işini yapmaktandır. 

Kişisel çıkarı için bürokrasinin kapısında dilenci değildir milletvekili.  Ağırlıklı olarak ilinin ilçesinin her hangi bir sorununu çözmek, hizmetlerini görmek için uğraştığı unutulmamalıdır. 

Benimde şahit olduğum durumlar vardır. Telefona çıkmayan, not bırakıp dönmeyen, sekretarya ya takılan, hatta özel kaleme kadar bile ulaşmayan. Ulaşsa bile daha fazla blokaj yiyen örneklerim. Olumlu veya olumsuz hiçbir şekilde dönüş olmayan 8-10 aylık örnekler vardır. Bürokrasi bu randevu ve dönüş konusunu son dönemde adeta alışkanlık haline getirmiştir. Ama bizler sıradan insanlar sayılırız. Milletvekilinin telefonlarına çıkmayan, randevu taleplerine bir hafta sonra sekreter ürerinden cevap verilen bir ortamda normal vatandaşa sekretaryanın cevap vermesi bile büyük lütuf sayılır. 

Tüm bunların üzerine milletvekilinin asli görevini nedir? Bunu tartışmak gerek. Milletvekilinin asli görevi Yasamadır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin en önemli ayağı olan Yasama. Milletvekilinin Yasama görevi her şeyden önemlidir. 

Yasama sadece kanunların çıkarılması için Meclis Genel Kurulunda parmak kaldırıp indirmekle sınırlı değildir. Yasama görevi Cumhurbaşkanlığı Sistemi içinde devletin işleyişinden, işleyişte karşılaşılan sorunların çözümünden, vatandaşın yaşamını kolaylaştırmak ve karşılaşılan her türlü problemin çözümüne kadar uzanmaktadır. Yasama görevi tüm bunların kanun veya karar şekline getirilerek Meclis’ten geçirilmesini, hatta çıkan kanunların nasıl uygulandığını denetlemeyi de kapsar. 

Milletvekillerinin bugün yukarıda karşılaştığı muamelelere bundan sonra muhatap olmaması isteniyorsa öncelikle asli görevleri olan Yasama görevleri üzerindeki bürokratik vesayeti sonlandırmadan başlamaları gerekmektedir. Bunun içinde de Cumhurbaşkanlığı Sistemi gereği TBMM’nin yeniden yapılandırılmasını sağlamaları gerekmektedir. Milletvekillerinin Yasama görevine yarımcı olacak TBMM bünyesinde yeni yapılandırma olmadan ve milletvekilleri buna göre donatılmadan bürokratik vesayet çözülemez. 

Çağrımızı yenilemeye devam edeceğiz. Meclis Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, İktidar Partisi Grup Başkanı Prof. Dr. Naci Bostancı, Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu dâhil bütün milletvekilleri Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin gereği TBMM’nin asli vazifesi olan Yasama görevini en iyi şekilde yapacak yeniden yapılandırma için harekete geçmek zorundadırlar. 

Bu yapılandırma yarın Cumhurbaşkanlığı Sisteminden vazgeçilse bile TBMM’nin asli vazifesini yerine getirme adına kaçınılmazdır. 

Kalın sağlıcakla…

Önceki ve Sonraki Yazılar