Libya'daki şehit olayını duyuran gazetecilere e-operasyon

Libya'daki şehit olayını duyuran gazetecilere e-operasyon

Yeniçağ gazetesi yazarları Murat Ağırel ve Batuhan Çolak'ın Twitter ve hesaplarının bağlı bulunduğu mail hesapları, yaptıkları Libya paylaşımı sonrasında şüpheli bir şekilde ele geçirildi.

Yeniçağ gazetesi yazarları Murat Ağırel ve Batuhan Çolak'ın Twitter ve mail hesapları şüpheli bir şekilde ele geçirildi . 

Yeniçağ Gazetesi'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, "Yazarlarımız Batuhan Çolak @batuhancolak3 ve Murat Ağırel'in @muratagirel Libya'daki şehitlerimizle ilgili paylaşımlarından sonra twitter hesapları ve bağlı bulundukları mail adresleri yasa dışı bir operasyonla ele geçirilmiştir. Şehitlerimizle ilgili paylaşımlar silinmiştir. Yeniçağ hesabımızın da yine aynı yöntemlerle ele geçirilme ihtimaline karşı tüm kamuoyunu bilgilendirme gerekliliği doğmuştur. Telefonlarla açılabilen hesaplara normal şartlarda girilebilmesi mümkün değildir. Ayrıca yazarlarımızın tüm özel şifreleri, dosyaları arşivlenmiştir. Bu kabul edilmesi mümkün olmayan bir hukuksuzluk sürecidir. Açık bir operasyondur. Tüm kamuoyunu bilgilendirir ve desteklerinizi bekleriz. Hesaplara hiçbir şekilde erişim sağlanamamaktadır" denildi.

Batuhan Çolak yaşadıklarını şöyle anlattı:

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Libya'da birkaç şehit var" açıklamasından sonra elimdeki bilgileri kamuoyu ile paylaşmak istedim. Sonrasında kanıtlarıyla birlikte şu mesajları twitter hesabımdan yayınladım:"Erdoğan "Libya'da Birkaç tane şehidimiz var" diyerek günler sonra şehit haberlerini doğruladı. Gelin Libya'da neler oluyor biraz anlatalım. Bilindiği üzere Libya'nın büyük bir bölümü Hafter güçlerinin kontrolünde. Türkiye de ani bir manevra ile asker gönderme kararı aldı. Libya'ya çok kıymetli subaylarımız da gönderildi. Bunlardan biri Albay Okan Altınay'dı. Görev yaptığı gemi de Hafter güçleri tarafından hedef alındı. Bombalı saldırıda şehit düştü. Cenazesi Türkiye'ye getirildi, sessiz sedasız, törensiz toprağa verildi.Albay Okan Altınay'ın Libya'da şehit düştüğü nedense kamuoyuna açıklanmıyordu. Devre arkadaşları ve ailesi tepkiliydi. Kara Harp Okulu 1993 devresi arkadaşlarını unutmadı. Gidebilen koştu, gidemeyen çelenk gönderdi. Törensiz defin onları derinden yaraladı. Arkadaşlarının bu şekilde toprağa verilmesini içlerine sindiremediler. Oysa bir kaç gün önce gemimizin vurulduğuna ilişkin gelen haber Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın'a sorulmuş 'gemimiz isabet almadı' denilerek yalanlanmıştı. Albayımız da orada şehit düşmüştü.

"Şehit Albay Okan Altınay,  "Atatürkçü" diye ordudan ayrılmak zorunda kalmış, sonrasında da 'ihtiyaç var' denilerek tekrar orduya alınmıştı. En zor görevlere gönüllü gider, en sorunlu bölgelerde görevini en iyi şekilde yerine getirirdi. Albayımız Türkiye'deyken de sınırda görev yapmıştı. İşte bu kahraman Türk subayı 'bir kaç tane şehit' denilerek kamuoyuna açıklanmıyor. Kahraman şehidimiz Albay Okan Altınay'a yapılmayan şehitlik töreni en kısa zamanda en üst düzey katılımla yapılmalıdır. En azından ruhunu rahatlatalım. Hiçbir siyaset, şehitlerimizden öte değildir."Mesajlar kısa sürede milyonlarca kişiye ulaştı ve kamuoyunun bilgilenmesi sağlandı.Aynı şekilde yazarımız Murat Ağırel de şehitlerimizin fotoğraflarını paylaşarak, törensiz bir şekilde defnedilmelerine tepki gösterdi. Ağırel'in paylaşımı da kısa sürede milyon kişiye erişti ve büyük yankı buldu.

TELEFONLAR SUSMADI

Yapılan bu paylaşımlardan sonra, "mesajın kaldırılması için" çok sayıda tehdit mesajı, rica telefonu ve mesaj aldım. Şehit albayın istihbarat bünyesinde çalıştığı ifade ediliyor, kurumdaki teamüllere göre bazı şehitlerin törensiz ve sessiz defnedilebileceği ifade ediliyordu. Ancak olayı kamuoyuna ilk açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan oldu. Kendisinin paylaşımından sonra konunun detaylarını aktarmamız bir vatandaşlık göreviydi. Çünkü, şehidimizin silah arkadaşlar 1993 yılı Kara Harp Okulu mezunları yaşananlara çok tepkiliydiler. Paylaşımlarda Libya'da şehit olan personellerimizin memleketlerinde törensiz bir şekilde defnedilmeleri eleştirmiş ve devre arkadaşlarının bu şekilde son yolculuğuna uğurlanmasından rahatsız olmuşlardı. 

E-OPERASON BAŞLIYOR

Gmail ve twitter hesaplarımın yanımda telefon olmadan başka bir bilgisayar ve IP'den açılması teknik olarak mümkün değil. Ama bir şekilde hesaplarımıza girilmiş ve ele geçirilmiştir.Hesaplara girildikten sonra bugüne kadar google servisleri ile ilgili yaptıkları tüm hareketler arşivlenmiş ve indirilmiştir.Twitter'da Libya şehitleri ile ilgili yapmış oldukları paylaşımlar silinmiştir. Aynı olay yazarımız Murat Ağırel'in de başına geldi. Turkcell ve Vodafone şebekelerinden gelen SMS'ler  telefonlarına gelmeden başka merkezlere nasıl gitmiştir? Bu bir kişinin yapabileceği sıradan bir hırsızlık olayı değildir. Türkiye'nin güvenliğini sağlamakla yükümlü olan kurumlarımızın, gazetecilerin sosyal medya hesaplarıyla uğraşmaları kabul edilemez. Yapılan operasyon, kamuoyunun bilgi alma hakkına yapılan büyük bir saldırıdır.

KAMUOYUNUN BİLGİ ALMA HAKKI SAKLANIYOR

Şehitlerimizin devre arkadaşları ve ailelerinin bile tepki gösterdikleri törensiz definler şehitlerimizin ruhlarına saygısızlık değil midir? Bunları dile getirmek onların aziz hatıralarını yaşatmak ve ailelerini rahatlatabilmek için önemli değil midir? Hangi siyaset şehitlerimizin kanı, hatırası, varlığından üstündür? Hesaplarımıza yapılan bu akıl almaz, demokrasi dışı müdahale Balyoz, Ergenekon sürecinde FETÖ'nün yaptığı yöntemleri andırmaktadır. Yaşananları izah edebilecek kelime, izah edebilecek bir cümle kurmakta zorlanıyorum. 

MURAT AĞIREL: SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM

Murat Ağırel ise "Bu olayın ortaya çıkması gerekiyor. Biz gazetecilik yaptık, doğru bilgileri servis ettik. Hukukun üstünlüğüne inanan kişiler olarak bunların sorumlularının ortaya çıkarılacağına inanıyorum ve suç duyurusunda bulunacağımı duyuruyorum" dedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler