Aslında ne Oluyor?

Dünyanın merkezi Ortadoğu'da yeni kaynaklara ulaşmak isteyenler, yeni projeleri farklı enstrümanlar ile kazanmaya çalışınca kafamız da karışıyor. Oysa herşey bir o kadar net. Yine amaçlar aynı. Ancak silahlar farklı....

Bölgede neler olup bittiği konusunda  yeni bir şey yok. Yeraltı ve yerüstü kaynaklarına doğrudan sahip olmak, her güçlü devletin ve emperyalizmin hayali. Bunu ama 'demokrasi',  ama 'özgürlük' kamuflajı ile halklara sunarken, sadece yeni silahlar artık toplar tüfeker değil. Finans ve istihbarat.

Finans üzerinden istihbarat desteği ile zor durumda bırakılan toplumlar, istihbarat ve istihbarat oyunları ile kansız teslim alınabiliyor. Tabii ülkenizin stratejik kartları ve varlıkları da çok önemli.

Bu varlıkları doğru zamanda kullanacak bir 'devlet aklı'na da sahipseniz bir o kadar güçlüsünüz demektir. Ancak varlığınızı sürdürmek ülke varlığını sürdürmenin önüne geçerse, bir o kadar da yıkım yakın demektir.

Bunu neden mi yazıyorum? Tam da bugün hem iç politikada, hem de dış politikada varlık ve yokluk savaşı verilirken;  öncelikleri doğru tespit etmek gerekiyor da ondan.

Bölgede tüm devletler kendi projeleri doğrultusunda anlaşmalarını yaparken, biz de yeni müttefiklerimizi tespit ediyoruz . Hatta mevcut müttefiklerimizin neler yaptığı ve yapabileceği noktasında yeni pozisyon almaya çalışıyoruz. Zaman zaman da bu nedenle sorunlar ve çatışmalar yaşıyoruz.

Peki aslında neler oluyor?

S 400 ile rest çektiğimiz ABD, aynı yoldan gidip bizi sıkıştırıyor. Bölge dengeleri nedeniyle AB Yunanistan üzerinden EGE'de suları ısıtıyor. Londra Pekin Hattı ticareti ise sadece Akdeniz'de Lavant yapılanması yapmakla kalmıyor. Bölgedeki Kürt Kantonları üzerinden bizi bölgelere ayırıp federatif yapılanma zorlaması yapıyor.

Bu arada ard arda yaşadığımız içerdeki 'seçim'lerimiz önceliklerimizi değiştiriyor. Seçim kazanmaya endeksli politikalar bazen ufku flu görmemize neden olurken, yöneticilerimizizn seçim zaafları da görünen o ki dibine kadar dışarısı tarafından kullanılıyor.

Üstelik bunu iktidarından muhalefetine herkes yapıyor. Zaman zaman oturulmak istenilen koltuklar için verilen tavizler, oysa yarınlarımızı mahkum edecek gerekçelerdir. Bunları İstanbul seçimleri öncesinde hatırlatmak istedim. SonSÖZ: Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti Ankara'dır. Ve Ankara'dan yönetilir!

Önceki ve Sonraki Yazılar