Kurdaş, Erdoğan'a NATO üzerinden Rasmussen rezaletini hatırlattı

Kurdaş, Erdoğan'a NATO üzerinden Rasmussen rezaletini hatırlattı

Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, TV5'te Bilali Yıldırım'ın 'Buyurun Başlıyoruz' programında gündemle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Millî Gazete Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Kurdaş, Bilali Yıldırım'ın moderatörlüğünde TV5'teki 'Buyurun Başlıyoruz' programında Türkiye ve dünya gündemine dair değerlendirmelerde bulundu.

Seçim kanunundaki değişiklik sonrasında yeni ittifak arayışlarına değinen Kurdaş, üçüncü bir ittifakın gerekliliğine vurgu yaptı.

Üçüncü ittifakın zorunluluğunu dile getiren Kurdaş, şu şekilde konuştu:

"Sayın Karamollaoğlu, 'üçüncü bir ittifak olabilir' açıklamasını durduk yerde yapmadı. Gereklilikler var, mecburiyetler vardı. Ayrıca zemin değişikti, şartlar değişti, toplumun beklentileri değişti. Özellikle yapılan anketlere göre kararsızlar vardı ve kararsızların sayısı ciddi oranlara sahip. Öbür taraftan sosyolojik tabanın da beklentileri var. AKP'nin bir sosyoloji tabanı olduğu gibi, Milli Görüş hareketinin de 50 yıllık bir sosyolojik tabanı var. DEVA Partisi ve Gelecek Partisi de bir sosyoloji oluşturmak istiyor. Yine aynı şekilde CHP'nin bir sosyolojisi var. İster istemez siyaset beklentileri de karşılamak zorundadır. Beklentilerin de arayışlarına sorularına ve sorunlarına cevap vermek zorundadır. Zaten siyasette de uzlaşı zemini de çok tabiidir."

BÜROKRASİ DİRENMEYE Mİ BAŞLADI?

AKP iktidarının gelecek seçimlerde kaybedeceğine dair bürokraside bir psikolojinin ortaya çıktığına işaret eden Kurdaş, şu ifadeleri kullandı:

"Kılıçdaroğlu'nun bürokratlarla ilgili bir mesajı olmuştu. Evinde bir video çekmişti ve bürokratların suç teşkil edecek evraklara imza atmamalarını ve bürokratları suç teşkil edecek birtakım talimatları yerine getirmemeleri konusunda uyarmıştı. Bu açıklaması sonrasında yerine giden mesajlar var. 20 yıl boyunca Ankara'da gazetecilik yapınca bürokraside çok fazla tanıdığımız insan oluyor. Oralardan duyduğum kadarıyla bugün bürokrasi bazı konularda daha dikkatli, risk almak istemiyor. Bu iki şeyi gösterir: Bir Ankara, bürokrasi risk almak istemiyor, iki 'acaba iktidar değişecek mi?' psikolojisini yaşamaya başlamıştır. Bir iktidarın seçim kaybedeceğinin en önemli göstergelerden bir tanesi de bürokrasinin kendine gelmesidir. Bürokrasi, talimatlara karşı biraz daha direnmeye başlamışsa eğer bu şu anlama gelir: seçimde her şey değişebilir ve bürokrasinin de Ankara'nın da bunu kabul etmeye başladığını gösterir."

"NATO'NUN KENDİSİ TERÖRİST..."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İsveç ve Finlandiya'nın teröre destek veren ülke olmaları kapsamında bu iki ülkenin NATO üyeliğinin veto edileceğini açıklamasını değerlendiren Kurdaş, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye diyor ki 'Bunlar terörü destekleyen ülkeler' iyi de NATO'nun kendisi terör. 'NATO bir terör müdür değil midir?' Bunu bir defa samimiyetle konuşalım. NATO bu bölgede insanlık adına, barış adına neyi yapmıştır.? Mesela Irak'ta ne yapmıştır, Libya'da ne yapmıştır, Suriye'de ne yapmıştır, Afganistan'da ne yapmıştır? Bütün zulümlerin alt yapısı nihayetinde NATO'dur... Ayrıca Türkiye'deki darbelerde, 28 Şubat'ta NATO yok muydu? NATO bu anlamda teröristtir. Ve bugünkü NATO da eski NATO'dur. Değişen bir şey yoktur. Ve dünyada hiçbir yer güvende değildir; çünkü NATO diye bir şey vardır"

AKP, PEYGAMBERİMİZE HAKARET EDEN ALÇAĞI NATO GENEL SEKTERİ YAPMIŞTI

Peygamber Efendimize yapılan hakaretlere destek çıkan Danimarka'nın eski başbakanı Rasmussen'in AKP'nin onayı ile NATO genel sekreteri yapıldığını hatırlatan Kurdaş, AKP'deki çelişkiyi şu sözlerle anlattı:

"Bakınız NATO genel sekreteri atama süreci vardı. Türkiye'nin de onayına ihtiyaç vardı. O dönemde de biliyorsun Danimarka'da Efendimize(SAV) karşı hakarete yeltenen çalışmalar vardı. İslam alemi özellikle de Türkiye, Danimarka'ya karşı tepki ortaya koyuyor. Bu iktidarın sözcüleri de 'Danimarka'dan birisini NATO genel sekreteri yapmayız' diyordu. Adam çıktı bir ay sonra NATO genel sekreteri oldu. Bu iktidarda onu karşıladı. Rasmussen'e Erdoğan iktidarı oy verdi, yardımcı oldu, dostluk gösterileri yaptı. Şimdi yine aynı durum var. Biz yine Finlandiya ve İsveç'e karşı olacağız, NATO üyesi olacaklar mı olmayacak mı? Görünen o ki NATO üye olacaklar."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler