"Konuşursan, seni öldürürüz"

"Konuşursan, seni öldürürüz"

15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı kışlasında yaşanan çatışmalarla ilgili davada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.

15 Temmuz darbe teşebbüsü sırasında Özel Kuvvetler Komutanlığı kışlasında yaşanan çatışmalarla ilgili davada sanıkların esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarının alınmasına devam edildi.

Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü celsesinde, son sanık Turgay Usanmaz savunmasını yaptı. Dönemin ÖKK Kurmay Başkanı Erdinç Kocayanak'ın koordinasyon subayı olan eski jandarma astsubay kıdemli başçavuş Usanmaz, 24 yıl boyunca karakol komutanlığından garnizon komutanlığına kadar birçok görevde bulunduğunu, faili meçhul cinayetleri araştıran biri olduğunu belirtip, şunları anlattı:

"Geçen süreçte 15 Temmuz'un karanlık noktaları aydınlatılmadı. Başlangıçta hangi aşamadaysak, aynı aşamadayız. Kurmay Başkanının yanındayken tanık olduğum şeyler 15 Temmuz'un emaresiydi. Bunları ilk savunmamda anlattım, ama yetkili, etkili kuruluşların dikkatini çekmedi. Belki şimdi çeker düşüncesiyle yeniden anlatmak istiyorum."

“AKSAKALLI'NIN 4 TEMMUZ TARİHLİ BİR EMRİ VARDI”

Kursiyerlerin mezuniyet töreninin 1 ay öne çekildiğini, teamüllere aykırı olarak törene Genelkurmay Başkanı ve MİT Müsteşarının katıldığını, Genelkurmay Başkanlığı'yla koordineli şekilde belirlendigi halde tören tarihinin 1-2 gün kala 14 Temmuz'a alındığını, törenden sonra Genelkurmay Başkanı Akar ve MİT Müsteşarının saatlerce başbaşa görüştüğünü, Akar gittikten sonra da MİT Müsteşarı ile Zekai Aksakallı'nın uzun bir yürüyüş yaptığını hatırlatan Usanmaz, şöyle devam etti:

"Zekai Aksakallı'nın 4 Temmuz tarihli bir emri vardı. O zaman görevli bir arkadaşımız elinde bir listeyle geldi, 'Kurmay Başkanımıza onaylatmam gerekiyor' dedi. Kurmay Başkanı odasını kapatmış, evrak getirilmemesini istemişti. 'Hayırdır' dedim. 'Haberin yok mu? 16 Temmuz'dan itibaren gelecek personel listede yoksa kışlaya alınmayacak' dedi. Şaşırdım, çünkü hafta sonu ailelerimiz, başka birliklerden arkadaşlarımıza pikniğe dahi giderdik. Kimse şu ana kadar bunları yalanlamadı. Herhalde devlet sırrı ki, gerekçesini saklıyorlar."

 

Usanmaz, çok önemli tanıkların dinlenmediğini hatırlatırken de, "Zekai Aksakallı'yı geçtik, sıradan biri, halen Hakkari'de görevli olan o geceki nöbetçi subayı Vural Volkan Bal gelmedi. Demek ki, birkaç saat gelse Hakkari'yi teröristler işgal edecek. Bir tanığı mahkemeye getirmeyen veya getirtemeyen mahkemeden, tarafsız, adil, objektif karar vermesi nasıl beklenir?" dedi.

"KONUŞURSAN, SENİ ÖLDÜRÜRÜZ"

15-16 Temmuz'da yaşadıklarıyla ilgili olarak daha önceki ifadelerini tekrarlayan Usanmaz, o gece Semih Terzi'yle gelen ve saat 03.06'da kendilerini derdest eden timin Ümit Bak ile Mehmet Ali Çelik'e, "Konuşursan, seni öldürürüz" dediğini, öldürmeye de kararlı olduklarını, ancak daha sonra bir sebepten vazgeçtiklerini söyledi. Usanmaz, derdest görüntülerini izlettikten sonra da, "Erdinç Kocayanak küfür ediyordu, ama darp yapılmaması konusunda da uyarıda bulunuyordu. Ben yıllardır yaptıklarımı anlatıyorum. Peki o kahramanlar bu yaptıklarını insanlığa, hukuka nasıl anlatacak, kendilerini nasıl savunacak?" diye konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler