KONDA'dan 'Toplumsal Cinsiyet Raporu'

KONDA'dan 'Toplumsal Cinsiyet Raporu'

Konda Araştırma şirketi'nin 'Toplumsal Cinsiyet Raporu' araştırmasına göre, Türkiye’de hala toplumun yarısından fazlası 'Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır' görüşünü savunuyor.

Kamuoyu araştırma şirketi Konda’nın toplumda kadınlarla erkekler arasındaki farkları, kadının toplumdaki rolüne bakışı ve on yıldaki değişimi sayılarla anlatan raporu yayımlandı. 11 sene içinde farklı zamanlarda toplamda 20 bine yakın kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen 3 farklı 'Hayat Tarzları' araştırmasının karşılaştırmalı verilerine dayanan rapor, Türkiye'de kadınlarla erkekler arasındaki dengesizlikleri çeşitli alanlar üzerinden ortaya koyuyor. 

10 yılda düşüş

Raporun temel demografik özelliklerine göre, her beş kadından sadece biri çalışıyor. Bunda eğitime erişim, çocuk bakımının kadınlara yüklenmesi gibi birçok nedeninin yanısıra, kadınların çalışmasına dair algılar da etkili.

Hâlâ “Kadın çalışmak için eşinden izin almalıdır” şeklinde ifadeyi toplumun yarısından fazlası (yüzde 54) onaylıyor. Ancak onaylayanların oranında son 10 yılda kayda değer azalma dikkat çekiyor. 

Konda’nın araştırmasına göre, 2008 yılında 'kadınlar çalışmak için eşinden izin almalı' ifadesine erkeklerin yüzde 73’ü 'kesinlikle doğru' veya 'doğru' cevabını verdi. Bu oran 2018’de yüzde 59’a geriledi. Bu da yüzde 24 düşüş anlamına geliyor. Kadınlarda ise bu ifadeye 'kesinlikle doğru' veya 'doğru' diyenlerin oranı yüzde 65’ten yüzde 49’a geriledi.

Eğitim seviyesine göre değişiyor

'Kadınların izin alması gerektiği' görüşü eğitime göre değişiyor. İzin alma gereğine üniversite mezunu kadınların çoğu karşı çıkıyor. Üniversite eğitimli erkekler ise bu konuda ortalamada 'ne doğru ne yanlış' demekte. Lise altı mezunu erkekler ortalamada karşı çıkarken, yine eşinden izin alması gerektiğini düşünen lise altı mezunu kadın azımsanmayacak ölçüde.

Çalışan kadınların oranı on yılda yükseldi

Yine araştırmaya göre, kadınlar arasında çalışanların oranı on yılda yüzde 18'den yüzde 22'ye yükseldi. Öğrenci olanlar yüzde 7'den yüzde 11'e geldi. Ev kadını olanlarsa yüzde 66’dan yüzde 53’e indi.

5 erkekten 3’ü evde yemek ve temizlik yapmaya karşı

Araştırmada kadınlara atfedilen cinsiyet rolleri de ortaya konuldu. Buna göre erkeklerin önemli bir kısmı evde temizlik ve yemek yapmıyor. 'Evde temizlik yaparım' ve 'Evde yemek yaparım' ifadesine erkeklerin yüzde 62’si 'hiçbir zaman' ve 'nadiren' yanıtını verdi. Bu da 5 erkekten 3’ünün evde yemek ve temizlik yapmadığını gösteriyor. Kadınlarda ise bu oran yüzde 8’de kaldı.

En fazla taraftarı olan takım Galatasaray 

Konda’nın araştırması sporu da içeriyor. Futbol taraftarlığına bakıldığında üç büyükler olarak adlandırılan Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş kulüplerinin en çok taraftarı olan kulüpler olduğu görülüyor. Galatasaray Spor Kulübü taraftarlıkta ilk sırayı çekerken, Fenerbahçe ikinci, Beşiktaş ise üçüncü sırada yer alıyor.

Türkiye’de her üç kadından ikisi takım tutuyor. Bu oran ev kadınlarında yarı düşüyor. Kadınların futbola ilgisi beklenebileceği gibi erkeklerin ilgisinden daha düşük olsa da yarısından fazlası takım tutmakta ve her bir kulübün taraftarlarının en az üçte birini oluşturuyor.

Toplumun yarısı kürtaja karşı

Toplumun neredeyse yarısı kürtaja karşı olduğunu belirtiyor. Yaklaşık üçte bir, kadınların kürtaj hakkını destekliyor. Kürtaja kadınlarla erkeklerin bakışı arasındaki fark oldukça önemsiz görünüyor ve destekleyen kadınlar, destekleyen erkeklerden sadece 3 puan daha fazla.

Kadınların kürtaj yaptırmasına genel olarak lise altı mezunu kadınların ve erkeklerin çoğu karşı çıkıyor. Lise ve üstü mezunu kadınlar arasında ise bu hakkın kadınlarda olması gerektiğini düşünenler çoğunluktadır.

Erkekler kürtaja daha fazla karşı çıkarken, özellikle üniversite mezunu kadınlar ve erkekler arasındaki ayrım daha belirgin. Bekar ve metropollerde yaşayan kadınlar kürtajın hakları olduğunu, evli ve kırsaldaki kadınlara kıyasla daha fazla düşünüyorlar.

'Erkek adam ağlamaz' anlayışında düşüş

Araştırmada, Türkiye toplumunda erkeklere sıklıkla atfedilen ve erkeklerde rasyonelliği, duygulara hakim olmayı  simgeleyen 'erkek adam ağlamaz' anlayışının toplum genelinde etkisi de gözlemlendi.  Bu ifadeye katılan erkeklerin oranı kadınlara kıyasla biraz daha yüksek olsa da, tüm demografik kümeler ifadeyi genel olarak yanlış bulduğu ortaya çıktı. Üstelik 2015’ten bu yana yanlış bulanların sayısının daha da arttığı görüldü. 

Kumanda erkeklerin elinde

Hanede cinsiyet rollerinin anlaşılmasına yarayan bir diğer soru ise 'Akşamları ev ahalisi beraber TV izlerken kumanda kimin elinde duruyor?' şeklinde. Hanede kimin söz sahibi, program tercihi konusunda kontrol sahibi olduğunu anlamaya yarayan bu sorunun cevaplarına göre beklenebileceği gibi evde akşam televizyon izlenirken kumandanın çoğunlukla erkeklerin elinde olduğunu görülüyor. Erkeklerin yüzde 55’i kumandanın kendilerinde, yüzde 17’si hanedeki babanın elinde olduğunu belirtirken, kadınların yüzde 37’si eşinde ve yüzde 10’u hanedeki babanın elinde olduğunu belirtiyor. Yani erkeklerin yüzde 72’si kontrolün erkeklerde olduğunu iddia ederken, kadınların yüzde 47’si bunu iddia etmektedir. 

Kadınların yarıya yakını haftasonları evde oturuyor

Kadınların yarıya yakını hafta sonları özel bir şey yapmayıp evde oturuyorlar. Ev kadınlarında bu oran yüzde 60’a yaklaşıyor. Hafta sonları en sık yapılan faaliyet ise aile akraba ziyareti. Diğer faaliyetleri ise genel olarak parklara veya su kenarlarına ya da alışveriş merkezlerine (AVM) gitmek oluşturuyor. Sinema da gerek kadınların, gerek erkeklerin diğer hafta sonu faaliyetleri arasında yer alıyor. Kadınlar arasında hafta sonları spor yapanların oranı çok düşükken, erkeklerde bu oran görece yüksektir. Özetle erkekler, hafta sonlarında kadınlara kıyasla daha faal.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler