Kitaplara Sığmayan Destan: 15 Temmuz

Kitaplara Sığmayan Destan: 15 Temmuz

FETÖ'nün 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirdiği darbe girişimine ilişkin birçok yazar, akademisyen ve gazeteci olayı analiz eden kitaplar kaleme aldı.

Fetullah Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin birçok yazar, akademisyen ve gazeteci olayı analiz eden kitaplar kaleme alarak, Türk milletinin destansı mücadelesinin yanı sıra FETÖ'nün bilinen ve bilinmeyen yüzünün okuyucuya ulaştırılmasını sağladı.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içerisine sızmış bir grup FETÖ'cü asker tarafından 15 Temmuz 2016'da gerçekleştirilen darbe girişimi, halkın direnişi ile geri püskürtüldü.

Canı pahasına sokağa çıkarak vatanını koruyan kahraman Türk milletinin destansı mücadelesi birçok alanda olduğu gibi kitaplarla da anlatılmaya çalışıldı.

15 Temmuz darbe girişimini anlatan kitaplarda yazarlardan kimisi o gece şehit olanların yakınları ve gazilerle röportaj yaparken kimi yazar ise FETÖ'yü analiz etti.

15 Temmuz kahramanlarının destanı

Yazarlar ve gazeteciler, 15 Temmuz gecesi gazi ve şehitlerin hikayelerini kaleme aldı. Darbe girişimine karşı mücadele edenlerin direnişini anlatan gazeteci Adülkadir Selvi'nin yazdığı "Darbeye Geçit Yok" bu kitaplardan bir tanesi olurken yine gazeteci Cüneyt Özdemir ve Kenan Taş'ın yazdığı "Bir Millet Direniyor - 15 Temmuz Tanıklıkları" da 15 Temmuz gecesinde şehit ve gazi olanların hikayelerini konu ediniyor.

Editörlüğünü, Gülcan Tezcan, Halil İbrahim İzgi ve Turgay Bakırtaş'ın yaptığı "Okçular Tepesi - 15 Temmuz Kahramanlarının Hikayeleri" kitabı da yine 15 Temmuz kahramanlarını anlatıyor.

Faruk Köse tarafından yazılan "15 Temmuz Destanı - Tankın Değil Halkın Zaferi" isimli kitapta ise darbe girişimine giden süreç ve darbeye karşı direniş hikayeleri okuyucuya aktarılıyor.

Gazeteci Yasemin Asan'ın "15 Temmuz'da Şehit Düştüler Başkent'i Düşüremediler" kitabında ise şehit ailelerinin duygu ve düşüncelerinin yer aldığı röportajlar bulunuyor.

Habercilerin kaleminden 15 Temmuz

Haberciler de o gece yaşananları hem kendi gözlerinden hem de yaptıkları röportajlarla okuyucuya ulaştırmaya çalıştı. Darbe girişiminin yaşandığı gece canlı yayında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile telefondan görüntülü görüşme gerçekleştiren Hande Fırat'ın yazdığı "15 Temmuz'un Kamera Arkası" bu kitaplardan bir tanesi olurken Türkiye Haber Kameramanları Derneği tarafından yayınlanan "kalkışma- Habercilerin Kaleminden 15 Temmuz" kitabında 102 haberci 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı.

Anadolu Ajansı'nın yayınladığı "Haberciler Darbecilere Karşı- 115 Haberci 15 Temmuz'u anlatıyor" kitabı darbe girişimi gecesine şahit olan 115 gazeteci ile yapılan röportajlardan oluşurken Demirören Haber Ajansı (DHA) Akdeniz Bölge Müdürü Salih Uçar'ın kaleme aldığı "Kalkışma 24 Saat" de darbe girişimi ile ilgili belgeler içeren diğer bir kaynak olarak yerini aldı. Gazeteci Kemal Gümüş'ün yazdığı "İşgalin Yapı Taşları" da 15 Temmuz'u anlatırken Atilla Yayla "Şanlı Direniş: 15 Temmuz", Yazar Ali Erkan Kavaklı "15 Temmuz- Diriliş Destanı", Yavuz Bahadıroğlu "Tapınak Şövalyelerinden 15 Temmuz'a Kumpas Tarihi", Nil Gülsüm "Net Duruş", Eray Görgülü "15 Temmuz En Uzun Gece" de 15 Temmuz'a dair yazılan kitaplar arasında.

Şiirlerle 15 Temmuz

Makalelere, röportajlara, hatıratlara sığmayan 15 Temmuz destanıyla ilgili şiirler de yazıldı. O şiir kitaplarından bazıları şunlar:

"Fatih Kaplan'ın "15 Temmuz Ruhu", Mehmet Tevfik Temiztürk'ün "On Beş Temmuz Şiirleri", Bablı Tarhan'ın "Şiirlerle 15 Temmuz Ni'mel Ceyşleri", Fatih Kahraman'ın "15 Temmuz Mesajları Milli Şuur Şiirleri", şiir derlemelerinden oluşan ve içerisinde türkülerin bulunduğu CD olarak hazırlanan "Çırpınırdı Karadeniz '15 Temmuz destanı."

"Kitaplar 15 Temmuz'u anlatmak için sadece bir yol"

Kadim Yayın Grubu Genel Koordinatörü Serhat Buhari Baytekin, 15 Temmuz sonrası farklı yayınevleri tarafından FETÖ'cü darbe girişimini konu alan 200'e yakın kitabın yayımlandığını belirterek, "Dergilerin büyük çoğunluğu konu ile ilgili özel sayı hazırladılar. Özellikle de görsel ve sosyal medyayı bu alanda iyi kullanmak gerek. Nitekim darbe girişimine karşı ilk hareketin bu alanlarda başladığını ve kitlesel bir hale dönüştüğünü unutmamak gerekir." dedi.

15 Temmuz konusunda Türkiye'de bir bilinç oluştuğunun altını çizen Baytekin, şunları kaydetti:

"Bu bilincin oluşmasında kitapların da katkısının olduğunu düşünüyorum. 15 Temmuz sonrası yayımlanan kitaplar ile birlikte okuyucu bu darbe girişimin ne olduğu, neyi amaçladığını, arkasında kimler olduğunu muallakta hiçbir şey kalmayacak şekilde öğrendi. Okuyucu artık bu tür hareketler ile karşı karşıya kaldığında daha kararlı ve hızlı tepki verecektir. Bu da kitaplar ile maksadın hasıl olduğunu göstermektedir.

Doğru yazılmış kitaplar dönemin tapusu görevini görürler. Yeni nesil 15 Temmuz'da ne olduğunu kitaplardan öğrenecek.

Yayınevi olarak 15 Temmuz kitaplığını hazırlarken mottomuz 'Bize düşen bir milletin kahramanlığını anlatmaktır' oldu.

15 Temmuz dünya tarihine altın harfler ile yazılmış bir milletin direniş destanıdır. Yayımladığımız kitaplar ile amacımız bu bilinci canlı tutmak, bu destanı gelecek kuşaklara aktarmak, demokrasimize ve ülkemize sahip çıkmaktır."

"Metinler bundan sonra da yayınlanmaya devam edecektir"

Erdem Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Melike Günyüz de hain kalkışmanın yaşandığı 15 Temmuz'dan bir ay sonra, ağustos ayından itibaren kitaplar yayımlanmaya başladığını anlatarak, "Kitap yayını çok önemlidir zira kitaplar ile tarihe belge ve vesika bırakılmış olur. 15 Temmuz'u tarihsel bağlamda, jeopolitik bakış açısı ile ya da uluslararası siyaset açısından değerlendiren akademik metinler de raflarda yerini aldı.

Aslında kitaplar bu hikayeleri sıraya koyan, yorumlayan ve tarihe not düşen evraklar olarak birbiri ardına okuyucu ile buluştu.

Yaşananların kişisel hikaye boyutu, siyasi boyutu, askeri ve toplumsal travma boyutları olduğunu dile getiren Günyüz, mevcut kitap yayınlarının bütün bu süreçlere anında cevap vermesinin beklenemeyeceğini söyledi. Birçok olayı farklı bakış açısı ile anlatmanın mümkün olduğunu belirten Günyüz, artık daha uzun ömürlü sanat değeri yüksek çalışmalara ihtiyaç olduğunu kaydetti.

Günyüz, "Kişisel hikayelerin ve toplumsal hafızalarda yer eden etkilerin edebi bir eser olarak gün yüzüne çıkması zaman içinde gerçekleşecek bir süreçtir. Unutmamak gerekir ki süreç henüz tamamlanmış değil.

Dolayısıyla 15 Temmuz ile ilgili daha derinlikli analiz içeren akademik kitaplar da bireysel ya da toplumsal travmaları derinlemesine irdeleyen sanat eseri metinler de bundan sonraki süreçte yayımlanmaya devam edecektir.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler