Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

Prof. Dr. Erkan SEVİNÇ

KELLE PAÇA

İstanbul Ak Parti Belediye Başkan adayı Murat Kurum’un seçim vaadlerinin başında “gençlere çorba”geliyor.Aslında İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bazı ilçe belediyeleri bu uygulamayı zaten hayata geçirmiş durumda. Şu çorba konusuna da bir el atayım dedim. Öyle “İçtiğiniz çorbadan memnun musunuz?” “Çorbada tercihiniz ne olur?” şeklinde yapılacak anketlerin arkasına sığınarak değil dağarcığımdan dökülenlerle..

Dünyayı birleştiren bir şey çorba. Çorba kelimesi, "sıvı gıda" anlamında 6. yüzyılda Latince yazılmış bir belgede görülen "suppa" kelimesinden türemiş, et suyuna batırılmış ekmek anlamına gelmekteymiş..Ateşinbulunması, insanların buğdayı suda kaynatmasıyla başlıyor hikayesi. Gastronomi tarihçileri çorbanın tarihini mağara devrine kadar götürerek avcı ve toplayıcı olarak çiğ ile beslenen atalarımızın ateşi kullanmaya başlamalarından sonraki dönemle ilişkilendirerek "yemek pişirme tarihi" kadar eski olduğunu söylüyorlar. Bugün bile bazı yerlerde görüldüğü şekliyle, su içine atılan çiğ besinleri kaynatmak için sıcak kayaların kullanılması, Neandertaller arasında da bilinen bir uygulamaymış. Arkeolojik bulgu olarak bilinen en eski çorba kâsesi MÖ 20.000‘li yıllara tarihlen bir zaman süreci içinde Çin'in Jiangxi Eyaletine sınırları içinde XianrendongMağarasında bulunmuş.

Üstelik çorba her yemek gibi seyahat ediyor, her bir ülkede tarifine bir şeyler ekleniyor. Misal Tutmaç çorbası, 11. Yüzyılda Kaşgarlı Mahmut tarafından aktarılıyor ilk. 1330 yılında bir Çince yemek kitabında da var tarifi. Hitit çivi yazılı metinlerinde, insanların çorba pişirdiği, buğdayı, soğanı, bezelyeyi, nohutu, mercimeği etle karıştırarak çorba şeklinde tükettikleri biliniyor. Antik Yunan’da ise, bezelye ve börülce çorbası yapılırmış.Osmanlı İmparatorluğu’nda da çorbanın yeri muazzam. Saray mutfağında da, halk mutfağında da her gün en az bir öğünde çorba içiliyor. Ekşili badem çorbası, taze bakla çorbası, kestaneli veya turunç ekşili tavuk çorbası, düğün çorbası, kayısılı çorba… Çeşitleri, saymakla bitmez.

Çorbada tercihim kelle paça.. Kelle paça çorbası’nınsağlığa etkileri de saymakla bitmez. Kolajen üretimine desteğiyle cilt sağlığını korumaya ve yaşlanma belirtilerini geciktirmeye yardımcı oluyor. Kemik ve eklem sağlığı için destekleyici. Çocukların gelişiminde kelle paça çorbası büyümeyi destekler, kemik erimesine karşı ise tüm yaş grubu için doğal destek verir. Grip, nezle, soğuk algınlığı, enfeksiyon gibi çeşitli rahatsızlıklarda yüksek besin değeri ile doğal korumayı sağlayabilir, bağışıklığı güçlendirebilir. Yüksek enerji kaynağınız olabilir. Kelle paça çorbası omega – 3 desteğini en lezzetli şekilde sunan çorbalardan biri olarak beyin hasarlarını önlemeye, beyin fonksiyonlarının canlanmasına, Alzheimer gibi hastalıkların riskini düşürmeye yardımcı olur. Uzun yaşamalarıyla bilinen Japonya’nın Okinawa Adası sakinleri her gün yemekten önce ya da sonra çorba içmeleriyle ünlü.

Çorbada daha önceleri İşkembe çorbası tercihimdi.Ancak son beş yıldır Kelle Paça takılıyorum. İlk defa bir arkadaşımın önerisiyle Seferihisar’da “Acıktım” da tatmıştım çorbayı. Siz isterseniz Karşıyaka Çarşısında “Cenkonun Yerinde” ya da Kemeraltı’nda Ankara’dan gelen bir hatunun açtığı ”Selenin Yerinde” için çorbanızı ben bir beş yıl daha İzmir’de nerede bir çorbacı görürsem kelle paça içmeyi sürdüreceğim. Sonrası allahkerim..

Ahmet Rasim'in ünlü çorba şiirinden bir satır ile yazıyı tamamlamak istiyorum:

“Kana kuvvet, göze fer, batna cilâdır çorba.”

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.