Kayahan Uygur Yazdı: Zarrab ve Türk Lobisi Yeniden Gündemde

Kayahan Uygur Yazdı: Zarrab ve Türk Lobisi Yeniden Gündemde

Türk kamuoyunda emekli General Michael Flynn davası olarak bilinen ve AK Partili iş adamı Ekim Alptekin’in ABD’de izinsiz lobicilik ve polise yalan beyan suçlarından yargılanmasıyla...

Gündeme oturan dosyalarda 14 Haziran Cuma günü son durum açıklanacak.

Trump’ın sorumluluklarını tartışmaya hazırlanan ABD Kongresi başta, herkesin kulağı bu davada.

Bu konu, ABD’de 2016 Başkanlık Seçimlerindeki Rusya etkisini araştırmakla görevli Özel Savcı Robert Mueller’in elinde olan çok sayıda dosyadan sadece biri. General Flynn suçunu itiraf etti ve savcıyla işbirliği yapıyor.

Hakkında açılmış bir dava ve gıyabi tutuklama kararı bulunan Türk lobiciAlptekin’in ona 530 bin dolar verdiği Flynn’ın da itiraflarıyla kesinleşmiş durumda.

Bu miktarın bir avans olduğu, asıl vaat edilenin 15 milyona kadar uzandığı da iddia ediliyor.

17 ARALIK İDDİANAMESİ

ABD yargısının (ilginç bir tesadüfle) 17 Aralık 2017 tarihini taşıyan iddianamesinde Ekim Alptekin ve İran kökenli arkadaşı Bijan Kian’ın yasadışı şekilde yapmakla suçlandıkları lobinin Gülen aleyhinde olduğu ve onun bir şekilde Türkiye’ye getirilmesini sağlamayı amaçladığı yazılmış ve açıkça Türk hükümeti de suçlanmıştı. https://www.justice.gov/opa/pr/two-men-charged-conspiracy-and-acting-agents-foreign-government

Ancak davayla ilgili başka belirtiler Gülen konusunun sadece diplomatik bir maskeleme olduğu izlenimini vermektedir. Durumu anlamak için hukuksal süreçlere bakılmalıdır.

Alptekin ve Kian’la ilgili davanın düğmesine basan Özel Savcı Robert Mueller’in yetkileri 2016 ABD seçimlerinden öncebir yabancı müdahale olup olmadığını araştırmakla sınırlıdır.

Oysa lobici Türklerin seçimden önce Gülen’le ilgili olarak yaptıkları söylenen faaliyetleri olarak sadece Flynn’in bir gazete makalesi vardır. Bir makale için o kadar para verilmesi makul değildir.

KONU SEÇİM

Alptekin hakkındaki dava 8 Kasım 2016 tarihindeki ABD Başkanlık seçimleri öncesindeki 8 Ağustos 2016’da başlayan bir dönemle ilişkilidir.

15 Temmuz’dan sadece 23 gün sonra, daha başkanın kim olacağı da belli olmadan ilgili şahısların Gülen konusunda bu tür geniş kapsamlı çalışmalar yapmaya başlaması ne kadar akla yakındır?

Her ne kadar Özel Savcı Mueller’in bürosu da Alptekin ve Kian’ın bu konuda lobicilik yaptıklarını söylemiş olsa da asıl amacın farklı olduğu düşünülmektedir.

Ayrıca zaman zaman medyada yankılanan Türk bakanlarla Flynn’ın otel buluşmaları ve Gülen konusunu tartışmaları Trump seçildikten sonradır. Yani seçimi etkilemeyle ilgisizdir.

Özel Savcı Mueller, görünüşte kendi yetki alanı ve baktığı konularla hiç ilgisi bulunmamasına rağmen 2017 Kasım ayının başlarında herkesin bildiği başka konulardan yargılanan Rıza Zarrab’ı sorguya çekmiş ve Rıza Zarrab, Mueller’in ilgili olduğu dosyalarda işbirliği yapmayı kabul etmiştir.

Arkasından da kendi davasında da işbirliği yapmayı kabul ettiği için 8 Kasım 2017 tarihinden itibaren kendi duruşmalarında sanık olarak adı geçmemeye başlamıştır.

Zarrab’ın konumundaki bu değişiklikten hemen sonra 23 Kasım 2017’de ise General Flynn Özel Savcı Mueller ile işbirliği yapmaya başlamıştır.

O dönemde tüm Amerikan medyası Mueller’in Rıza Zarrab’dan aldığı bilgilerle General Flynn’ı sıkıştırdığı ve bu şekilde onu işbirliğine zorladığını yazmış ve Mueller’in bürosu da bunu inkâr etmemiştir.  

Kendi davası (ilginç bir tesadüfle) 17 Aralık 2015’de açılan Zarrab, savcıya General Flynn’in işbirliği yapmasıyla sonuçlanan hangi bilgileri vermiş olabilir? O dönemde bu konuda ABD medyasında çıkan yazılarda Türk siyasilerin kendilerini ilgilendiren “Zarrab” ve “İran ambargosunu by-pass etme” dosyalarını kapattırmak için General Flynn üzerinden bir çalışma yaptıklarından söz edilmiştir.

Burada medyasanık Alptekin ve İran kökenli ortağının asıl çalışmalarının odak noktasının, ödenen ve vaat edilen paraların ve tüm faaliyetlerin asıl anlamının 17-25 Aralık dosyaları olduğunu vurgulamıştır.

Yani, iddia Türkiye’nin seçimlerden önce kendisine bazı sözler veren Trump’ı destekleyerek ABD seçimlerini etkilemeye katkıda bulunmuş olduğu şeklindedir.

TRUMP DARBESİ

İddia doğruysa bu dosyalarda adları geçen kişi ve kurumların Başkan Trump’a umut bağlamış oldukları, ama bu noktada başarısız kaldıkları görülmektedir.

ABD medyasında çıkan analizlere göre Türkiye ile ABD arasında var olduğu iddia edilen tüm sorunlar aslında bu tek konunun etrafında dönmekte, dış politika, Ortadoğu ve savunma konusundaki tüm pazarlıklar bu sorunun halli noktasında koz olarak kullanılmaktadır.

Zaten lobicilerin finans kaynakları Gülen’in iadesi ve 15 Temmuz konularında ABD’de lobi yapmak istemiş olsalardı bula bula tam 15 Temmuz gecesi “ne güzel bir darbe, iyi ki oldu, İslamcıları devirdi” diye sevinen Flynn’ı bulmazlardı.

Konunun iç siyaset boyutu bir yana, ABD ile ilişkilerde İran ambargosunu delme, 17-25 Aralık ve “FETÖ” konularının iki tarafın hükümetlerini aşıp, Amerika’da Özel Savcı Mueller eliyle yargı organına ve Mueller raporunu görüşecek Kongreye uzanması artık o gündemdeki dosyaları Trump’ın bile kapatamayacağını ve kimseyi kurtaramayacağını gösteriyor.

Trump’dan bu yöndeki en küçük bir jest ABD kamuoyunun ve tüm kurumların şiddetli tepkisiyle karşılaşabilir.

Kayahan Uygur

Odatv.com

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler