Doğan Satmış

Doğan Satmış

İstanbul’da 183 Yıl Önce Tarım Üretimi, Döviz, Faiz, Ticaret Nasıldı?

Alttaki satırlar, 7 Nisan 1836 yılında İstanbul’da bulunan Feldmareşal Helmuth Von Molke tarafından yazıldı:

“Paranın ayarının bozulması artık son haddine gelmiştir. Daha on iki sene önce (yani 1824’te) bir İspanyol Taler’i 7 kuruştu, şimdi 21 kuruşa alınıyor. O zamanlar 100.000 Taler serveti olan bugün ancak 33.000 Taleri olduğunu görmektedir. Bu bela her memleketten ziyade Türkiye’de büyüktür, çünkü burada toprağa pek az sermaye yatırılmaktadır ve servet çok defa paradan ibarettir. Avrupa’nın medeni memleketlerinde servet, kıymetli metaların herhangi gerçek bir üretiminden doğar, servetini bu yolda elde eden adam aynı zamanda devletin servetini de artırır, para ise sadece onun sahip olduğu mallar için bir ifade vasıtasından ibarettir. Türkiye’de ise para malın kendisidir, servet de esasen mevcut olan para miktarının tesadüfi olarak şu ya da bu fertte toppanmasından ibarettir. Çok yüksek olan yüzde 20 nizami faiz, sermayelerin büyük faaliyeti için bir delil olmaktan çok uzaktır.

Halk, bir fabrika, bir değirmen ya da bir çiftlik kurmaktansa 100.000 kuruşa bir mücevher satın almayı tercih eder. Hiçbir yerde burdakinden fazla süs eşyası merakı yoktur ve zengin ailelerde çocukların bile daşıdıkları mücevherler memleketin fakirliği için parlak bir delildir. Ziraatin durumu bundan da kötüdür. Zorunlu ihtiyaç maddelerinin fiyatlarının dört misli arttığından şikayet edilmektedir. Fiyat artması doğrudur. Memleket içinde kimse ziraatle uğraşmak istemiyor. Böylelikle hükümet, 800.000 bin nüfuslu İstanbul’un kapılarından bir saatlik yerde uçsuz bucaksız verimli topraklar ekilmeden dururken, buğdayı Odesa’dan satın almak zorunda kalıyor.”

Molke, 1836 yılında genç bir subay olarak İstanbul’a gelmiş bir kaç yıl kaldı. Arkadaşlarına yazdığı mektuplar, o günlerden çok ilginç notlar içeriyordu. Sonradan kitap haline getirildi..

Üstteki satırları okuyunca, bugünkü Türkiye’ye ne kadar benzediğini şaşkınlıkla fark ediyor insan.

Aradan neredeyse iki asır geçmiş ama ekonominin yapısı, aynı özellikleri koruyor.

Sizce de ilginç değil mi?

Önceki ve Sonraki Yazılar