Irak Cumhurbaşkanlığı basın ofisinden yapılan açıklamaya göre, “Savaşın engellenmesi ve bölgede tansiyonun düşürülmesi” için yapılması gerekenlerin ele alındığı görüşmede, bölge barışına yönelik yapıcı diyalogların önemi söylendi.

Görüşmede Salih ile Zarif’in bölgesel ve uluslararası son gelişmeleri de masaya yatırdığı belirtilerek mevcut krizlere siyasi çözüm yolları bulmak için ortak çabaların önemine dikkat çekildi.

Irak Cumhurbaşkanı Salih, Irak’ın İran, İslam ve Arap ülkeleri ile ilişkileri güçlendirmek isteğini dile getirerek bölgenin istikrarı için ortak çıkarlar temelinde ülkesinin özellikle komşu ülkelerle dengeli bir ilişki kurma çabasında olduğunu söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Zarif de iki ülke arasındaki işbirliğinin genişletmesi arzusunu ifade ederek ülkesinin çeşitli alanlarda Irak’a olan desteğini yeniledi.

Zarif’in, İran’a resmi ziyarette bulunması için İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin davetini Salih’e iletti.

YAPTIRIMLARI ELE ALDILAR

Zarif, Salih’den sonra Irak Başbakanı Adil Abdulmehdi ile görüştü. Görüşmeye dair Abdulmehdi’nin basın ofisinden yapılan açıklamada ikilinin İran ve Irak arasındaki ilişkiler ve daha önce iki ülke arasında anlaşmaya varılan konular ile uluslararası ve bölgesel gelişmelerin yanı sıra iki ülkenin ve bölgenin, Tahran’a uygulanan yaptırımların etkileri ve savaş tehditlerinden korunması meselesini görüştüğü belirtildi.

AVRUPA FAZLASINI YAPMALI

En son Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Hekim ile bir araya gelen Zarif, görüşmeden sonra yapılan ortak basın toplantısında “İran üzerinde ekonomik veya askeri tüm savaş çabalarına karşı duracağız ve onlarla güçlü bir şekilde yüzleşeceğiz.

Zarif ayrıca Avrupa ülkelerini taahhütlerini yerine getirmeye çağırırken, “Nükleer anlaşmayı korumak için daha çoğunu yapmalılar.

Konuşmak anlaşmayı korumak için yeterli değil. Avrupalılar pratikte de harekete geçmeli. Zarif, İran’ın komşusu olan Körfez ülkelerine saldırmazlık anlaşması önerdiklerini açıkladı.

Irak Dışişleri Bakanı Muhammed Hekim ise Irak’ın İran’ın yanında olduğunu ve iki taraf arasında arabuluculuk yapabileceğini söyledi.

Hekim, İran’a yönelik ablukanın hiç kimseye fayda etmeyeceğini belirtti ve “Irak, ABD’nin tek taraflı eylemlerini reddediyor.

Tahran’ın Suudi Arabistan, Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, İran ve Umman’ı tarif etmek için kullanılan Körfez ülkelerinden hangisine saldırmazlık paktı teklifini götürdüğü bilinmiyor.

ABD yörüngesindeki Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri, İran’la yaşanan gerilimi tırmandırmaya çalışırken; Bahreyn, Katar, Irak, Kuveyt ve Umman, tansiyonu düşürmek için uğraşıyor.

ABD Başkanı Trump’un geçen sene nükleer anlaşmadan çekildiğini açıklamasından sonra, ABD ile İran arasındaki gerilim kademeli olarak arttı.

Ortadoğu’ya İran gerekçesiyle askeri yığınak yapan Washington yönetimi bir yandan da Körfez ülkelerini İran’a karşı kışkırtmaya çalışıyor.

Suudi Arabistan’da iki petrol pompa istasyonuna düzenlenen “drone” saldırısı ve yine bu ülkeye ait iki ticari gemiye sabotaj düzenlenmesi sonrası ABD, Körfez ülkeleriyle askeri bir toplantı düzenlemiş ve toplantı sonra ABD birliklerinin Körfez’e yerleşmesinin önünü açacak karar alınmıştı.

ABD’nin bölgedeki “sesi” Suudi Arabistan da Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ve Arap Birliği üyesi ülkelerin liderlerini, Mekke’de 30 Mayıs’ta düzenlenmesi planlanan acil iki zirveye davet etmişti.

ABD'NİN GEREKÇESİ SAÇMA

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, ABD’nin Ortadoğu’ya ek bin 500 asker gönderme kararını değerlendirdi.

Zarif, ek asker göndermenin bölge için bir tehdit ve çok tehlikeli bir gelişme olduğunu söyledi.

Amerikalıların bu adımı açıklamak için kullandığı, İran’dan kaynaklanan sürekli tehdit gerekçesini de “saçma” olarak niteleyen Zarif, “Amerikalılar böyle bahanelerle, Basra Körfezi’nde daha fazla gerilim yaratma siyasetlerini haklı çıkarmaya çalışıyor.

İran Devrim Muhafızları’nın Komutan Yardımcısı Ali Fadavi de, ABD ordusunun bugünkü durumunun “tarihteki en zayıf hali” olduğunu söyledi.

Amiral Fadavi, “Amerikalılar 1833 senesinden beri bu bölgedeler ve tarih boyunca Batı Asya’daki en zayıf hallerini bugün yaşamaktalar” açıklamasında bulundu.

ABD’li yetkililer Cuma günü yaptıkları açıklama ile, Ortadoğu’da halihazırda konuşlanmış olan askerlerin güvenliğini artırmak için bölgeye bin 500 asker daha yollanacağını duyurmuş, buna gerekçe olarak da İran’ın daimi tehditlerini öne sürmüştü.

Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Trump da, gönderilecek askerlerin öncelikli olarak “koruyucu” görevler üstleneceğini bildirmişti.

Son haftalarda Washington ile Tahran arasında gerginlik, ABD’nin bölgede uçak taşıyıcı ve B-52 bombardıman uçağı konuşlandırma kararından sonra tırmanmıştı.

Bunun yanı sıra ABD, Ortadoğu’ya 900 ek asker göndermeyi planlıyor. Ülkenin şu anda bölgede 600 askeri bulunmakta.