İç politikada neler oluyor, hedef 2050…

Gelişmelere bakınca; ABD’nin Türkiye’de projelendirdiği iki partili sistem şimdilik çökmüş durumda. Ortadoğu’daki diğer bazı projeler gibi…

Her ne kadar ittifak yasası ile partiler ‘yapıştırılarak’ son dönemde bu (iki yapılı siyaset) sağlanmaya çalışılsa da, görünen o ki bu bile çok partili sistem kendiliğinden devrede dedirtiyor. .

Ve iki partili koalisyonu seçmen çoktan (CHP-İYİ PARTİ) satın almış durumda. Çünkü bir ABD Projesi olan 2 Partili sistem için İslamcılar ve demokratlar bir araya gelemediler. Halk merkezde yeni bir parti arayışına bile girdi. Ki başkent kulislerinde yeni bir partinin kuruluşu için birçok çalışma var. Bir tanesinin de çok ciddi olduğu görülüyor. Ki önümüzdeki günlerde o çalışmayı da yazacağım.

Öte yandan hafta sonu yapılan İYİ Parti kongresinde de görüldü ki, İYİ Parti ve Meral Akşener’e başta kadınlar olmak üzere büyük ilgi var. Bir o kadar da beklenti büyük. Şimdi İYİ Parti ve Meral Akşener’in yapması gereken, beklentiyi karşılayabilecek kadro ve programları oluşturmak. Bu programların başında da bölgesel duruş ve bir bölge siyaseti geliştirmesi geliyor. Bölgedeki gelişmelere bakınca; artık her partinin bir ‘Ortadoğu Programı ve Stratejisi’ oluşturup bunu halka sunması olmazsa olmazıdır diyebiliriz.

İYİ Parti kongresi için uygulanan neredeyse ‘medya yasağı’ ise hiç önemli değildir. Bunu da en iyi bilen kuşkusuz Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. O ki en büyük medya mağdurudur. Öyle bir medya mağduriyeti ki bu O’nu iktidara taşımıştır. Hatta Türk siyasetine bakıldığında, Ak Parti mağduriyetten kariyer elde etmiş örnekler ile doludur. Kaldı ki, özellikle sosyal medya ve dijital alanlar dediğimiz yeni medya, sansürü ortadan kaldırabilecek güçtedir. Ve önüne geçilemez durumdadır. Neyse bunlar teferrruat ancak önemli konulardır.

Asıl önemli konu; birincisi Soçi’de yapılan ve ikincisi önceki gün Ankara’da gerçekleşen Putin, Ruhani ve Erdoğan görüşmesidir. Küresel güçlerin Ortadoğu’da bölgesel devletler yaratmak üzere yola çıktığında yapılan ve üçüncüsünün Tahran’da gerçekleşeceği ilan edilen zirve, aynı zamandan bölgenin geleceği ve gelecek dünya düzenini de belirleyecektir.

Bunun önemini anlamak için önce, ‘ bölgede neler yapılmak isteniyor?’ sorusunun cevabını bulmak gerekir. Bu cevabı ararken de, İsrail Devleti’nin Cumhurbaşkanlığı Danışmanlarından David Passig adında bir araştırmacı yazarın ‘2050’ adını taşıyan kitabında anlatılanları iyi anlamak gerekmektedir. O kitap ki bazı siyasetçilerimizin bunlara nasıl ‘biat’ edip bölgede bugünlerin yaratıldığına da ışık ve ayna tutmaktadır. Yarından itibaren bu kitabın detaylarını sizlerle paylaşacağım. İsrail Devleti’nin bölgede sonsuza kadar var olmasının modellerinin anlatıldığı kitap, bugün olan ve anlamlandıramadığımız birçok konunun da aslında cevaplarını veriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.