Cüneyt Şaşmaz

Cüneyt Şaşmaz

Görünen Gerçeklik?!

"Yasama, Yürütme, Yargı iç içe geçmişse, Anayasa yok demektir!"

Rousseau
...
"Cassandra Sendromu"; "karar alıcıların beğenmedikleri düşünceleri, ön kabullerine uymayan bilgi ve istihbaratı kabule yanaşmamaları"na verilen ad'dır.
Bu kapsamda, 2023 Eylül gündem:
TBMM'de İsveç'in NATO'ya giriş oy'laması yapılacak.
Bakalım, Meclis'in "hür irade"si hangi yön'de tecelli edecek?
Ak Devlet, İsveç'in NATO'ya girişine "Evet" mi diyecek, yoksa "Hayır" mı?!
1 Mart Tezkeresi'nden farklı olarak, 2023 Eylül'ünde Ak Parti "Devlet" oldu!
15 Temmuz'dan bu yana ve/veya 16 Nisan referandumu sonrasındaysa, Erdoğan "tek karar verici".
"Görünen gerçeklik" bu.
Diğer yandan:
2023 Eylül'üne giderken, Batı Roma ve/veya Londra artı Washington'dan bakınca Hakan Fidan, "Erdoğan'ın Vekili" konumunda!
"Erdoğan'ı kontrol eden isim" ya da Erdoğan'dan sonraki "Veliaht" olarak adı geçiyor.
O v'akit soru şu:
Hakan Fidan, parti ve/veya Meclis içindeki gücünü hangi yön'de kullanacak?!
Ki, Londra'daki zirve dönüşü, Erdoğan da, Hakan Fidan'ın istediği yönde hareket etmiş ve İsveç'in, NATO'ya girişi için "Evet" demişti.
https://www.voaturkce.com/.../al-monitor.../7144590.html....
https://turkish.aawsat.com/.../4384226-gelece%C4%9Fi...

Turkey: Empire of Erdogan (Türkiye: Erdoğan İmparatorluğu)
https://www.fehmikoru.com/cumhurbaskani-bugun-yemin.../
Hasılı:
TBMM'den 1 Mart Tezkeresi benzeri bir sonuç çıkacak olur ise Batı'ya karşı muhatap, Erdoğan mı olacak, yoksa Hakan Fidan mı?!
Neticede, Hakan Fidan aynı zamanda Ak Parti'nin sırlarına ve/veya vekil'lerin özel'ine vakıf bir isim.
İstihbarat içindeki ekibi halen aktif.
Hal böyleyken, son bir soru:
15 Temmuz'un sırları üzerinden Almanlar, Hakan Fidan'ı neden tehdit etti ve/veya ikaz etmiş olabilir?!
Cevap: ?!
Bugün aslında dündü.
...
2000'lerin başlarında 'merkez medya'da "dergi devrimi" (!) oldu.
BOP'un "renkli demokrasi"sinden mülhem "rengarenk dergi yazarı" ve/veya "gökkuşağı devrimi".
"Aşk yazıları", "Yemek yazıları" vb derken, dergi yazarları/dergi yöneticileri merkez medya'ya yek tek yönetici oldu.
Bu isimlerin bildiğimiz halkla bir alakası yoktu, belli bir semtin ya da çevrenin içinde dönen hikayeleri köşelerinde/sayfalarında işliyorlardı.
Belli bir kesim için keyif veren o içerik, ulus geneli için aynı etkiyi yapmadı.
İfrat/tefrit.
Neo Lale Devri ya da 11 Eylül sonrası, 3 Kasım 2002 öncesi "merkez medya'nın genleri ile oynandı" diyelim.
Ertuğrul Özkök, Zafer Mutlu, Mehmet Y. Yılmaz bu sürecin başını çektiler.
Rıfat Ababay da, İsmet Berkan da Mehmet Y. Yılmaz'ın alt kadrosu.
Ergun Babahan neden firarda?!
https://www.odatv4.com/.../cia-nin-foyasi-ortaya-cikti
https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-61307115

Ki, bu isimler içinde, Özkök akademisyen kökenli, Yılmaz dergici, Mutlu ise Rahmi Turan/Günaydın ekolünden.
İçlerinde gazeteci kökenli tek isim o.
Fatih Çekirge ise hem Özkök'ün hem de Mutlu'nun Ankara Temsilcisi, Yılmaz Özdil, Can Ataklı ise daha sonra onun peşine takılan isimler.
Çekirge'nin arkadaşlık yaptığı Çetin Doğan hapis yatıyor, susuz sıcak yaz!
Bir dönemin "Allah'sız" (!) büyük gazettacıları bunlar.
Vs vs.
Neyse, ne kadar marjinal dergi yazarı var ise gazete sayfalarını "yenilik" adı altında o isimlere açtılar, reklamını yaptılar.
Penis yazısından, lüks restoranın tuvaletinde sevişmeye varan "yüksek ökçe" satırlardı bunlar.
Dergi yazarları, dergi içinde kalması gereken "marjinal dünyaları" genel'e dayatmaya kalkınca haliyle "aile"lerden tepki gördü.
Tirajlar düştü, siyasi olarak yansıması da ortada!
Dışbank batıktı, Etibank boşaldı
vb.
Yukarıda adını andığım üç isim ve yaverleri, bu süreç'in 'üç silahşörleri'ydi artı Çekirge.
https://www.medyaradar.com/turkiyenin-en-karli-gazetesi
https://t24.com.tr/.../imamoglu-2019-yerel-secimlerinde

2023 Eylül'ünde, ortada alkışlanacak bir tablo var ise sahne onların, doyasıya alkışlayın.
İsyan edilecek bir tablo var ise kayan eksen kapsamında sahne yine onların.
Bugüne dair küfredilen ne varsa, o üç ismin demokrasi temalı eseri.
Onlar zengin oldu, ülke fakir.
Onların kaptan'lığında, medya çöktü, Türkiye göçtü.

Ki, Erdoğan'ın seçim zaferi sonrası Mehmet Yılmaz, "Toplumu tanıyamadığını" söyleyip yazarlığı bıraktı, Özkök geri döndürdü.
...
Akit Gazetesi, bu üç isim artı İBDA-C'den özür dileyen Çekirge'nin Atatürk Türkiye'sine verdiği zararı vermemiştir.
https://www.yeniakit.com.tr/.../yeni-akit-binasinda
Kaldı ki, Akit Gazetesi "dan dan" diye yazıyor.
Neticede Atatürkçü değil.
Bir kısım muhalif medya gibi de gizli Atatürk düşmanı değil.
Açık ve de net.

Özkök, Mutlu, Yılmaz, Çekirge ise "Bismarck operasyonu"nun gazettacıları diyelim.
Atatürk Türkiye'sini bu hale Akit'çiler getirmedi, "Bismarck operasyonu"nun gazettacılarının yönettiği gazeteler getirdi.
https://www.odatv4.com/.../ozkok-sozcu-ve-halk-tv-yi
Hal böyleyken...
Atatürk'çü medya'nın, siyaset'in, Akit'in sert söylemleri üzerinden ne anlaması gerekiyor; "Laik, ulusalcı zemin kaymış, irtica yükselişte"
https://www.aa.com.tr/.../gorus-turkiye-genel.../2909807
https://www.odatv4.com/.../cumhuriyetin-tasradaki-ilk
https://www.odatv4.com/.../kizilcik-serbeti-dizisi-feto
https://www.odatv4.com/.../escinsel-kaset-olayi-buyuyor

Başka?!
Barzan, PKK, siyasal kürt hareketi, Lozan'a tavır almış, Sevr'in peşinde!
Siyasal kürt'ler açık etmese, Lozan'dan Sevr'e kayan gündem'i; muhalefet ya da muhalif medya fark edecek mi?!

https://www.odatv4.com/.../aksener-den-istifa-mesaji-lami
Sanmam.
Ki, Anayasa federasyon'a açık hale gelmiş, dil kurcalanmakta...
https://www.kibrisgazetesi.com/lozan-antlasmasinin-100ncu
Anlayana sivrisinek saz, anlamayana vs vs.
Bir koltuk kavgasıdır gidiyor.
Kaldı ki, Atatürk Türkiye'si tasfiye sürecinin son aşamasında.
https://www.odatv4.com/.../basbug-chp-toplumla-olan-guven

"TSK sanık, PKK tanık" derken, nereden nereye gelinmiş.
CHP, kimlik değiştirmiş, sağ'a kaymış.
İmamoğlu da sağ'dan
(ANAP'tan), Kılıçdaroğlu ise sağ'ın daha sağ'ından, siyasal İslamcı vs vs.
Erdoğan gitsin İmamoğlu ile yola devam.
Ki, devam edilecek yol kalmış mı, büyük resim'deki sert kesişme ortada.
Hal böyleyken...
CHP'nin başına, Erdoğan'ın çakması İmamoğlu gelsin diye bayrak açanlar var.
İmamoğlu müteahhit ve de bir parça sermaye arka planı var.
Ne ideolojik ne de akademik, tamamen ticari.

O v'akit nüans'lı 100 puanlık uzman sorusu şu:
Hangi Başkan ya da Hakan Fidan mı, Ekrem İmamoğlu mu?!
"Bıçak sap'ını kesmez" ise parmak bir şeyleri işaret ederken, İmamoğlu üzerinden cambaz'a bakan, baktırmaya çalışan muhalefet hangi muhalefet ve/veya onun işgüzar medyası?!
Aynı suda iki defa yıkanılmaz.
Muhalefeti, FETÖ, PKK, Barzan "katran kazanı"nda kuş tüyüne buladılar, ne var ki, tek kazanan tayfa ortada.
Ülke kaybettikçe onlar kazandı.
Nüans?!
Matruşka BOP'ta, "Bismarck operasyonu" nedir ne değildir?!
Cevap: ?!
Geçmişte yazdık, "Çelik çekirdek devletler, istihbarat savaşları'nda, gerçek yöneticilerini sakladılar" diye.
O v'akit soru şu:
Devletlerin tepelerindeki mevcut yöneticiler nedir, kimin fesidir?!
Cevap: ?!
'Bismarck operasyonu'nun, yüksek avanta alan figüranları.
https://www.odatv4.com/.../donald-trump-tan-joe-biden-a
Orantısız zenginleşme, kirli sırlar vb üzerinden avlanan kim varsa "Robot".
İş bilmeyen işgüzarlar ordusu.
I. derecede istihbarat üreten yapı'nın vezir görünümlü piyon'ları!
II. derecede istihbarat üreten yapılar üzerinden "Nükleer Kıyamet"!
Hasılı:
II. Dünya Savaşı'nda kamp'larda, gaz odalarında insanlar öldü, yakıldı.
Gömmek, beslemek vb ciddi masraf.
Post modern harp'te ise deprem üzerinden bir gecede binler, yüzbinler öldü.
Kurtarma, arama, beslenme, barınma vb ne kadar masraf var ise hepsi de o ülkenin sırtında.
Artı ölüleri de kepçe ile kazıp gömüyorlar.

O fotoğraflara "nazi pazubenti" eklense denilecek ki, Hitler hayatta.
Ki, ortaya çıkan öfke de Naziler'e değil, iktidar'ın başında kim varsa ona.
Demem o ki:
Dün'ün savaşları da savaş'tı.
Bugünkü savaşlar ise dün'künden çok farklı.
O sebepten savaş'ta olduğumuzu anlamak için illa ki, kıçınızın dibinde bomba patlaması gerekmiyor ya da poponuzu internetten canlı seyretmeniz.
"TSK sanık, PKK tanık yaptılar"!
Sonra, sandıkta Atatürk'çüleri, FETÖ'cüleri, PKK'lıları yan yana dizip halay çektirmeye zorladılar!
Bilinç yarılması.
"COVID diye bir marka virüs üretip, pandemi ilan etiler!"
Sonra insancıklar ölmesin (!) diye, ne olduğu belirsiz aşıdan olmaya zorladılar, bu sebepten birçok kişi ya hasta ya da ex.
Öncesinde, enerji bazlı dünyalar savaşı kapsamında milyonlar öldü, o bombalar patlamasa ölmeyecekler!
O insanları düşünmeyen kafa, aşı üzerinden insanlık'ı mı düşünmüş; yoksa, ticaret/güç savaşında, "akıl tutulması" yaşayan herkes, Bismarck'ın robotlarının peşinden bataklığa mı sürüklenmiş?!
Ekonominin hali ortada, "birey" (!) vatandaş yaşayan ölü.
Merkez Medya ise çökmüş, kelin ilacı olsa vs vs.
Güldürmeyen istihbarat şakası diyelim.
Ormanları cayır cayır yaktırdılar!
Sonra aynı yeşil alan için çevre'cileri sahaya sürdüler, sermayeye mesaj geçmek için.

https://www.sabah.com.tr/.../cevreciler-isciler-ve-chp
Ne var ki, sermaye'nin neyi ne kadar anladığı ortada, kafalar turşu bidonundan farksız.
"15 Temmuz"da yaşananlar tarih'e geçti, darbe yapan da darbeye uğrayan da aynı meydanda nutuk çekti, gel de gülme!
Ahmet Davutoğlu'nun, İzmir Mitingi'nde, CHP'lilere nutuk çekip, eğlenmesinden de trajikomik.
Demem şu ki:
"Delirten su'dan içen herkes delirdi" ise Neo Sevr'e giden süreç'te vatandaş'ı ayıktırmak istihbarat'ın görevi.
Neticede tüm operasyonlar, istihbarat'ın network'ü içinden, "malum" ilişik medya üzerinden geldi.
Küre'yi, Kıyamet'e, Türkiye'yi Neo Sevr'e sürükleyen VIP baş'lar tek tek ortada.
"Robot'lar insanları yönetecek" vb diye mesaj geçiliyor.
"Sistem robot" diye çok yazdık.
Kim, neyi, ne kadar anladı ortada.
"Bismarck operasyonu"na dahil edilen ne kadar varsıl siyasi baş var ise hepsi robot.
Tek fark, gerçek robotlar orantılı ya da orantısız servet sahibi değil, vs vs.
İnsanlık (stratejik) akıl'ı baş'a almadıkça, Neo Nuh Tufanı.
Ezcümle:
"21 Yüzyılın cahilleri, okuma yazma bilmeyenler değil, yanlış öğrendiklerini unutamayan, yeniden öğrenmeye, değişime ve dönüşüme açık olmayanlar olacaktır!"
Alvin Toffler
Bu çerçevede İlber Ortaylı'nın "Cahil" dediği ile naçizane benim burada altını çizdiğim "Cehalet" aynı kapıya çıkmıyor.
"Popüler Tarihçi"den, "Popüler Anketçi"den "süreç analizi" yaptırdılar, netice ortada, (SWAP) boyumuzdan büyük BOP'tayız.
Ülkenin burnu BOP'tan çıkmıyor ve/veya Türkiye hep karışık ise kim ya da kimlerin karıştırdığı ortada.
Görünen o ki, şimdilik bunların hepsi bir sır perdesinin ardındadır; ta ki iktidar el değiştirip, milli bir siyaset devlete ve geleceğe hakim olana dek!
Elbet ki, gerçekler bir gün ortaya dökülecektir!
Cüneyt Şaşmaz

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.