Cüneyt Şaşmaz

Cüneyt Şaşmaz

Gerçekten Ne Kadar Su İçmeniz Gerekiyor?!

Aynı su'da iki defa yıkanılmaz.
Bu bir fizik kuralı!
Nehirler tersine akar mı akmaz mı?!
Ne var ki, yüksek siyaset penceresinden bakıldığında, süreç'in içinde "su savaşları" dozu yüksek!
 
Hal böyleyken...
Bilim adamları, "susuzluk" konusunda tamamen "yeni bir anlayış"a sahipler?! 
 
Bu hikaye; 
Elemental Su Kılavuzu'nun bir parçası.. 
- Su'yun sağlık yararları
Madencinin arkasındaki bilim
H2O hakkındaki gerçek
- Musluk suyunun güvenliği, 
Ve...
- Gerçekten ne kadar su içmeniz gerektiğine dair 
beş bölümlü özel bir rapor. 
 
Bilinen "8x8" kuralı, günde sekiz kez 8 ons'luk/0.24 litre su içmelisiniz?! 
Bu, sadece göz korkutucu değil, temelsiz'dir. 
Yani?!
Hiç kimse fikrin nereden geldiğinden emin değildir?!
Bilim, bunu desteklemez. 
 
Nitekim... 
Avustralya'da Monash Üniversitesi'nde profesör olan ve beynin susuzluğa, diğer hislere nasıl tepki verdiğini inceleyen Michael Farrell"Aslında hiçbir temeli yok" diyor!? 
Nüans?! 
İnsan vücudu'nun yüzde 55-60'ı su'dur. 
Bu oran, kişiye göre değişir?! 
Çünkü, kas, yağ'dan daha fazla su'ya sahiptir. 
Başka?! 
Kan'ınızın yüzde 83'ü su ve beyninizin yüzde 70'i ıslak.
 
Demem o ki: 
Su; sindirime yardımcı olur.. 
Toksinleri karaciğer ve böbreklerden temizler.. 
Fazla sodyumun kan dolaşımından çıkarılmasını sağlar.. 
Vücut ısısını ve kan basıncını düzenler.. 
Cildi ve diğer dokuları korur.. 
Eklemleri yağlanmış tutar... 
 
Sözün özü: 
Bir kişi haftalarca yiyeceksiz hayatta kalabilir, ancak su olmadan birkaç günden fazla yaşayamaz. 
 
Nitekim... 
Çalışmalar; hafif "dehidrasyon"un (bedeninizin çok fazla sıvı kaybetmesi) bile ruh halini, bilişsel işlevi ve fiziksel performansı etkileyebileceğini ortaya koyuyor. 
 
Demem o ki:
Suyu, sürekli olarak, nefes alarak, terleyerek ve tuvaleti kullanarak kaybediyoruz.
 
Ancak su kaybı oldukça değişkendir. 
Misal, Farrell, bir insanın aktif olmadığı serin bir günde, sekiz bardak su için "aşırı olabilir, bu durumda çok fazla su atılır" dedi. 
Nüans?! 
Alternatif olarak, sıcak bir günde egzersiz yapan bir kişinin sekizden fazlasına ihtiyacı olabilir. 
Yani?! 
Ne kadar su içileceğine dair resmi bir öneri yoktur. 
Ancak toplam sıvı alımı için kurallar vardır. 
 
Netice: 
Ulusal Akademiler'in Sağlık ve Tıp Bölümü açıklamalarına göre, ortalama bir yetişkin kadın günde yaklaşık 11.4 bardak, erkekler 15.6 bardak sıvı tüketmelidir.
 
Rapor'da belirtildiğine göre, insanlar sularının yaklaşık yüzde 20'sini yiyeceklerden alıyorlar. 
Nüans?! 
Meyve ve sebzeler su yüklüdür.
Hem domates hem de karpuz, yüzde 90 veya daha fazla su'dur. 
Yani?! 
Yiyeceklerden tüketilen suyun yüzde 20'sini çıkarmak, ortalama bir kadının günde yaklaşık 9.1 bardak, bir erkeğin yaklaşık 12.5 bardak sıvı içmesi gerektiği anlamına gelir. 
 
Demem şu ki: 
Kanadalı Diyetisyenler, gıda dışı sıvı alımı için kadınlara dokuz ve erkeklere 12 bardak su tavsiye ediyor. 
Bununla birlikte, farklı vücut boyutları ve tipleri, değişen ortam sıcaklığı ve aktivite seviyeleri göz önüne alındığında, bu tahminler bazı insanlar için geçerli olmayabilir. 
 
Ve başka uyarılar var: 
Hamile veya emziren kadınların gerekenden daha fazlasına ihtiyacı vardır.
 
Bu arada, yaşlı insanlar özellikle tavsiye edilenden daha az içmeye eğilimlidir. 
 
Nitekim... 
Nutrition and Healthly Aging dergisinde, 2017'de yayınlanan bir araştırma, yaşlıların yüzde 56'sının günde altı bardaktan daha az sıvı içtiğini, yüzde 9'unun da üçten daha az içtiğini ortaya çıkardı. 
 
Diğer araştırmalar, hastaneye yatırılan 65 yaşın üzerindeki insanların yüzde 6 ile yüzde 30'unun susuz kaldığını göstermiştir. 
 
Mayo Clinic ve diğer uzmanlara göre; su, süt, meyve suyu ve diğer alkolsüz içecekler, düzenli sıvı alımınıza dahildir.
Buna kahve bile ilave edilebilir. 
Kafein'in vücudu kuruttuğu fikri, bir efsanedir. 
 
Bununla birlikte, sağlık uzmanları, orjinal sıfır kalorili içecek olan sade suyun değerine vurgu yaparlar. 
 
Demem şu ki: 
JAMA Pediatri dergisinde bu yılın başlarında yayınlanan araştırmalar, çocukların ve genç yetişkinlerin yaklaşık yüzde 20'sinin belirli bir günde düzenli su içmediğiniaynı insanların ortalama olarak günde yüzde 93 daha fazla kalori tükettiğinikalorilerinin yüzde 4,5'ini daha fazla şekerli içeceklerden aldığını gösterdi. 
Nüans?! 
Tatlandırılmış içeceklerin; kilo alımı ve depresyondan diyabete, kalp krizlerine kadar birçok problemle bağlantılı olduğu uzun zamandır bilinmektedir. 
 
Hülasa: 
İnsan Beslenme ve Diyetetik Dergisi'nde bu yılın başlarında yayınlanan 18.300 yetişkinin yaptığı bir araştırmaya göre, daha fazla sade su içmek, toplam kalori alımının azalmasına neden oluyor. 
 
Ezcümle: 
San Francisco'daki California Üniversitesi'nde sinirbilim alanında yüksek lisans öğrencisi olan Christopher Zimmerman"kanınız çok tuzlu hale geldiğinde susarsınız" diyor. 
Nüans?! 
Açık renk idrar, vücudunuzun iyi nemlendirildiğine bir işarettir. 
Başka?! 
İdrar sararmaya başladığında ve özellikle kararırsa, dehidrasyon başladı demektir. 
Başka?! 
Diğer semptomlar arasında; sık idrara çıkmakuru veya mavi dudaklar, lekeli cilthızlı nefes almayorgunlukateş ve baş dönmesi sayılabilir. 
Yani?! 
"Normal şartlar altında, vücut ve beyin, herhangi bir şey gerçekleşmeden önce suya ihtiyacınız olduğunu bildirmek için birlikte çalışır", diyor Zimmerman
 
Hal böyleyken...
Yine de her insanın "susuz hissetme eşiğinin, ağrı eşiklerine benzer şekilde biraz farklı olduğunu" belirten Zimmerman"bu nedenle, aşırı sıcaklık veya efor sırasında olduğu gibi tehlikeli koşullarda, susuz kalmamanızı garanti etmek için henüz susamasanız bile su içmek iyi bir fikirdir" diyor ve ekliyor: 
"Kanınız, yutulan su ile seyreltilmeden önce, susuzluğun giderilmesinde boğaz ve bağırsak aktif bir rol oynar." 
 
Zimmerman, "bir içecek mideye hızla girer, ancak daha sonra bağırsaklara akması, daha sonra kan dolaşımının geri kalanına geçmeden önce karaciğerden akan damarlar tarafından emilmesi gerekir" dedi. 
 
Hülasa: 
Vücudun genel hidrasyonunu değiştirmeye başlamanın yaklaşık 10 dakika sürdüğünü düşünen bilim adamları, bir tatlı su yudumunun neden bu kadar çok, hemen susuzluk giderici, hatta zevkli olduğunu merak ediyorlardı. 
 
Nitekim... 
1990'lardan beri insanlar üzerinde yapılan çalışma sonucu, ağız ve midenin, beyne susuzluk-doygunluk sinyalleri gönderdiği biliniyor. 
Üç yıl önce, Zimmerman ve çalışma lideri Zachary Knight, susuzluk mekanizmaları insanlara benzeyen fareler üzerinde deney yaptılar. 
Susamış fareler su içtiğinde, sinyalleri beynin hipotalamus'una ((Thalamus'un tam altında bulunan ve seks, açlık, susuzluk, zevk, acı ve kızgınlık gibi duyguların işlevleriyle sorumlu olan beyin kısmı. Ayrıca vücudun termostatı işlevini görür, hormonal ve sinir sistemlerinin uyumlu çalışmasını sağlayan ana merkezdir. Birçok hormon buradan salgılanır) yolladı, iştahı ve diğer hayati fonksiyonları düzenledi, susuz nöronları derhal kapattı. 
 
Zimmerman, "Ağızdan ve boğazdan gelen bu hızlı sinyal, ne kadar içtiğimizi, vücudumuzun ihtiyaç duyduğu şeyle eşleştiriyor" diyor. 
 
Fareler üzerindeki diğer araştırmalar, su yutmanın - özellikle de gıdayı yutma hareketinden farklı olan boğazdaki fiziksel hareketin - beynin susuzluk nöronlarına doygunluk sinyalleri gönderdiğini gösterdi. 
 
Caltech biyoloji profesörü Yuki Oka ve yüksek lisans öğrencisi Vineet Augustine tarafından yapılan bu çalışma, geçen yıl Nature'da yayınlandı: 
"Fareler suyu yudumladığında, bu nöronlar aktive olmadı, bu durum yutkunmanın gerekli olduğunu açıkça gösteriyor" diyor, Augustine
Nüans?! 
Araştırmaları, Zimmerman’ınki gibi, bağırsaklardan aşağı inen sıvının yeterli olup olmadığına dayandığını gösterdi. 
Başka?! 
Augustine, "Bu, susuzluğa bakmak için yeni bir yoldur, çünkü sadece beyniniz değil, boğazınız ve bağırsağınız, sindirilen su ile seyreltilmeden önce susuzluğun giderilmesinde aktif bir rol oynamaktadır" diyor. 
Başka?! 
Oka’nın 29 Mayıs'ta Neuron dergisinde yayınlanan son araştırmasına göre, içme suyu da beyni, cinsiyetten, uyuşturucudan kumar oynamaya kadar her konuda iyi hissettiren kimyasal olan dopamin salgılaması için tetikliyor. 
 
Sonuç: 
İçme suyu, sadece doyurmakla kalmıyor, tatmin ediyor. 
 
Ancak beyin kandırılabilir. 
1997'de yapılan bir araştırma, egzersiz yaptıktan sonra insanların daha az karbonatlı su içtiğini kanıtladı?! 
 
PLOS ONE dergisi tarafından, 2016 yılında çok susuz kalmış insanlar arasında gönüllü yapılan araştırmada, karbonat alımında, hem karbonatlaşma hem de su sıcaklığına bağlı olarak farklılıklar bulundu. 
 
Netice: 
Yüzde 98 sağlıklı 4 grup yetişkin, 12 saat boyunca sudan yoksun bırakıldı. 
Daha sonra hepsi karbonatlı veya karbonatsız, soğutulmuş veya oda sıcaklığında, 0.40 litre su içti.
Daha sonra, dört grubun hepsine, ne kadar susadıklarını ölçmek için istedikleri kadar oda sıcaklığında su içmeleri izni verildi. 
Başlangıçta, soğuk su içen insanlar, ılık su içenlerden daha az susamıştı?! 
Soğuk, karbonatlı su içen insanlar daha az susamıştı. 
 
Hülasa: 
Kar amacı gütmeyen Monell Kimyasal Duyu Merkezi'nden kıdemli yazar Paul Breslin: 
"Susuzluk, fizyolojik bir ihtiyaca işaret ediyor. 
Ancak susuzluğun sona ermesi, duyusal bilgilerin beyne entegre edilmesinin sonucudur." 
 
Hasılı: 
Karbonatlı suyun, neden insanların daha az su içmesine neden olduğu bilinmemektedir?! 
Ancak bir görüş, kabarcıkların, midede daha fazla içmeyi engelleyen bir dolgunluk hissi yaratması şeklinde. 
 
Demem o ki: 
Çok fazla su içmek, ölümcül olabilir. 
Hiponatremi adı verilen su zehirlenmesi, vücudun tuz seviyesini seyrelterek hücrelerin şişmesine neden olur. 
Sporculara bu uyarıyı yayınlayan Klinik Spor Hekimliği Dergisi'nin 2015 araştırmasına göre, 14 sporcu bu nedenle hayatını kaybetti. 
Nüans?! 
Suyu, susadığınızda içeceksiniz.
İyi haber şu ki, eğer yeterince suyunuz varsa, vücudunuz size söyleyecektir. 
 
Hasılı:
Monash Üniversitesi profesörü Farrell tarafından yürütülen bir araştırmada, insanların, susadıkları zaman bol su içmek istediklerinde, daha fazla su yutmak için üç kat daha fazla çaba göstermek zorunda kaldıkları ortaya çıktı. 
Araştırmacılar buna "yutma inhibisyonu" yani "vücudun aşırı alımlara tepkisi" adını verdiler. 
 
Ezcümle: 
Mesaj şu:
Doğal olanı yapın. 
İçme ihtiyacı hissettiğiniz zaman için. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.