Hüseyin Ergül

Hüseyin Ergül

GELECEK YÜZYILLARIN,İNSANLIK DÜNYA DÜZENİ İÇİNDİR.(3)

GELECEK YÜZYILLARIN,İNSANLIK DÜNYA DÜZENİ İÇİNDİR.(3)

Bir tane hücre bile önemlidir. İnsan biyolojik vücudu, yiyecek ve içecek türünden ,her şeyi tüketecek, tadacak ,öğütecek bir değirmen taşı değildir. Bu nedenle üretime,''yüzde yüz temel ihtiyaçtır.''denilenlerin dışında izin verilmemelidir.

Her isteyen ,istediği her şeyi üretip, toplum içindir diyerek,(asıl amacı para kazanmaktır.)topluma sunmamalıdır. Aşırı tüketim alışkanlıkları yapacak her türlü bilgi, reklam, tanıtım olayları devre dışı bırakılmalıdır.

Doğayı, yaratılışa uygun biçimde korumalı, ondan yararlanmalıyız.Önce korumak onun varlığına saygı duyarak korumak ,sonra ondan faydalanmak en uygun olanıdır. Bu bilgi paylaşılmalı ,her bireyin görevi olmalıdır. Yöreselde yaşama, var olma eylemleri ön plana çıkarılmalı. Bu nedenle, Dünya'nın öteki ucundan getirilen yiyecek ve içecek gibi temel gıda ürünleri yöreselde üretilmelidir.Çünkü bu olayın biyolojik ve iklimsel özellikleriyle örtüşen nedenleri vardır. Aynı durum mevsimsel ürünler içinde geçerlidir.Yörede hangi mevsim, ve bu mevsimde hangi ürünler, doğal olarak yetişiyor ise o ürünlerle beslenmelidir. Doğanın cömertliliğini bilmeli ve anlamalıyız.

DOĞA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ GERİ İSTİYOR.

Bu VIİRÜSEL olaylar doğanın çığlık sesleridir.Bunları doğru okumalıyız, tüm Dünya insanları içindir bu çığlıklar. Doğa diyor ki; ''Ben, benden zerrelerle içinizdeyim.Benden zerreler gözlerinizle bile göremiyorsunuz.Beni yok ederseniz, özgürlüğüm ve varlığım adına, onları göreve çağırır, hepinizi yok ederim.'' HAKLIDIR DOĞA

Unutmayın insanlar doğal düzeni bozdukça doğanın asıl varlıkları da, doğal varlığını bozmaya ve yok etmeye başladı. Bırakın tüm akarsuları, özgürce, toprakları ve üzerlerindeki tüm varlıkları besleye besleye ulaşsın gideceği yere.Yaratıldıkları gibi, tertemiz, pırıl pırıl, berrak kalsınlar. Aynı şekilde, gölleri ,denizleri, okyanusları kendi doğal özgürlüklerine bırakın.Onların doğallıklarından tüm yeryüzü varlıkları zaten fayda sağlıyor. Ormanları, dağları ,taşları, kuşları, börtü böcek ne varsa kendi özgürlüklerine bırakın ,çünkü; Çünkü o zaman yaratılış görevlerini ,yerine getirebilirler. Her varlığı, her canlıyı kendi aleminde koruyun ve kollayın.Onun varlığına onu ve seni yaratanın aynı TANRI olduğu bilinci ile saygı duyun. SEKURALTI FELSEFE Yani güvenli alem felsefesi, (Hücreye Saygı) temelinde kurulmuştur. Bir hücre bile önemlidir.Bir hücre bile saygıya değerdir. Unutmayın, insanların özgürlüğü, özgür gelecekleri,

DOĞANIN ÖZGÜRLÜĞÜNE BAĞLIDIR

Virüslerin, Bireysel ve Ortak Akılları. Virüsler çoğalmaya başladıkları zaman ortak akılları devreye girer.Ve geometrik dizi olarak çoğalıp, kapsama alanlarını genişletirler. Yaşadıkları ortamdaki, bakterileri yiyerek, hücresel, dokusal, organsal ve sistemsel ne varsa onları yiyerek yok ederler. Çünkü, yaratılış yapı ve görevleri öyledir. Virüslere ‘’BAKTERİYOFAJ ‘’ ,yani bakteri yiyen virüs denmesinin nedeni budur.Yani gerçeklik özellikleridir. Bireysel davranan virüsler, bireysel güçleri kadar, şifrelenmiş görevlerini yerine getirirler.Yani akıllarınca davranırlar .Organlara, dokulara fazla zarar vermezler. Yapılarında bir tür protein molekülü olana (RNA),yani RİBONÜKLEİK ASİT vardır.Bir tür protein olan (DNA), DEOKSİRİBO NÜKLEİK ASİT molekülü de eşlik eder.Başka bir şeyde yoktur. Bu gerçeklik, onların varoluş, doğal gerçekliğidir. Dikkat edilirse, moleküler yapının temelinde evrensel bir disiplin vardır.Bu disiplinlere (MOLEKÜLER DİSİPLİNLER) diyebiliriz. Moleküler Disiplinler , insanların ve tüm varlıkların varoluş nedenlerini içeren bilgilere sahiptir. Öğrenilmesi gereken yapılar ve bilgilerdir. Yaratılış disiplinleridir bunlar.

Önceki ve Sonraki Yazılar