G20'de Küresel Serbest Ticaretin Geleceği Belirlenecek

G20'de Küresel Serbest Ticaretin Geleceği Belirlenecek

G20'nin Osaka’da gerçekleşecek liderler zirvesinde, dünya liderleri, ABD Başkanı Donald Trump’ın “Önce Amerika” politikasından kaynaklanan eylemlerine karşı "ticareti daha da serbestleştirme" görüşünü masaya getirecek

BERLİN (AA) - Dünyanın en büyük 20 ekonomisini bir araya getiren G20'nin Osaka’da gerçekleşecek liderler zirvesinde, küresel ticarette korumacılığın artması, istihdam, küresel verinin yönetişimi, kalkınma için altyapı, küresel sağlık, iklim değişikliği, yaşlanan nüfus ve küresel ekonomik dengesizlikler, dijital ekonominin vergilendirilmesi ve ticaret ve jeopolitik gerilimler gündeme gelecek. Dünya liderleri, küresel ticaret ihtilaflarını çözmeye çalışarak, "ticareti daha da serbestleştirme" görüşünü masaya getirecek.

Küresel ekonomik sorunların çözümünde önemli platformlardan biri sayılan G20 Liderler Zirvesi, 28-29 Haziran'da Japonya'nın Osaka şehrinde yapılacak.

G20 Dönem Başkanlığı'nı 1 Aralık 2018’de Arjantin’den alarak küresel sorunlar konusunda çalışmaya başlayan Japonya, “küresel ekonomi, ticaret ve yatırım, inovasyon, çevre ve enerji, istihdam, kadının güçlendirilmesi, kalkınma ve sağlık” gibi 8 ana başlık altında gündemler hazırlayarak, dünyanın büyük ekonomilerini ağırlamaya hazırlanıyor.

Küresel verinin yönetimi konusunda G20 Osaka Zirvesi'nin dönüm noktası olmasını isteyen Japonya, zirvede "küresel veri yönetişiminde" ciddi adımların atılarak küresel ticaret savaşlarını konusunda ortamın değişmesini hedefliyor. Japonya, verinin özel mülkiyete mi yoksa kamu mülkiyetine mi tabi olması, veri akımlarının serbestliği ve dijital vergi politikalarının tasarımının masaya yatırılmasını planlarken, Japon bilim insanları tarafından önerilen bilgi toplumundan süper akıllı topluma geçişi ifade eden Toplum 5,0'ın tartışılmasını da bekliyor.

Japonya, söz konusu zirvede okyanuslardaki plastik atıkların azatılması konusunun öncelikli olarak ele alınmasını istiyor.

Analistler, ABD Başkanı Donald Trump'ın “Önce Amerika” politikasından kaynaklanan, tehdit içeren ve tutarsız açıklamalarının, küresel ticareti sıkıntıya sokarak dünyadaki belirsizliği artırdığını belirtirken, G20 Liderler Zirvesi'ne üçüncü kez katılacak Trump'ın serbest ticaret, küresel ekonomik dengesizlikler, iklim değişikliği, mülteci krizleri ve kural esaslı çok taraflı küresel ticaret sistemi konularında dünya liderlerine karşı göstereceği tavır merak ediliyor.

Dünya ekonomisinin yüzde 80’ini, dünya ticaretinin yaklaşık yüzde 75’ini gerçekleştiren G20'nin gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerinin liderleri, Osaka Zirvesi'nde 14’üncü kez bir araya gelecek. Liderlerin, ticaret ihtilaflarının çözümü, serbest ticaret, finans piyasalarının denetlenmesi, istihdam, iklim değişikliği, altyapının geliştirilmesi, terörizm, göç, kural esaslı çok taraflı küresel yönetişimi ve iltica konularına odaklanmaları ve yeni taahhütlerde bulunmaları bekleniyor.

Küresel sorunlara çözümler bulunması hedeflenen G20 zirvesinde sadece ekonomik ve finansal sorunlar değil, özellikle ikili görüşmelerde mülteci krizi, Avrupa’da aşırı sağın yükselişi, küresel ekonomiyi tehdit eden belirsizliklerin kaynakları arasında gösterilen jeopolitik gerilimler ve Birleşik Krallık ile Avrupa Birliği'nin geleceği konularının da damgasını vuracağı tahmini yapılıyor.

Geçen yıl Arjantin'de düzenlenen G20 Liderler Zirvesi'nde dünya liderleri, Dünya Ticaret Örgütü'nün (WTO) işleyişini geliştirmek için reforma edilmesine destek vermişti. Osaka’da bu yönde yapılan çalışmalar masaya yatırılacak.

Zirve, Lehman Brothers'in çöküşünün ardından genişleyen (2008) küresel finansal krize çözüm bulmak için ilk defa toplanmıştı. Krizin etkilerinin giderilmesi için G20 ülkeleri liderleri uluslararası finans kuruluşlarına krizle mücadele yardımcı olacak sermaye katkısı yapma kararı alınmış ve bu bağlamda özellikle IMF ve Dünya Bankası’na 1,1 trilyon dolar ek katkı sağlanması G20’nin etkin bir platform olmasında ilk önemli adım atılmıştı.

Türkiye'yi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın temsil etmesi bekleniyor

G20'de, Türkiye, ABD, Japonya, Almanya, İngiltere, Fransa, İtalya, Kanada, Arjantin, Avustralya, Brezilya, Çin, Endonezya, Hindistan, Rusya, Meksika, Güney Kore, Güney Afrika, Suudi Arabistan ve kurum olarak Avrupa Birliği (AB) yer alıyor. Dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisi G20 ülkelerinde yaşıyor.

Birleşmiş Milletler, Uluslararası Para Fonu, Dünya Bankası, Finansal İstikrar Kurulu, Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü, Dünya Ticaret Örgütü, Uluslararası Çalışma Örgütü ve Birleşmiş Milletler, G20 zirvelerinde düzenli yer alıyor. Ayrıca ev sahibi ülke grup içinde olmayan ülkeleri, bölgesel organizasyonları ve diğer uluslararası organizasyonları zirveye davet edebiliyor.

G20 zirvelerinde İspanya düzenli olarak kalıcı bir konuk ülke olarak katılırken, Japonya dönem başkanı olarak Vietnam, Hollanda ve Singapur'u zirveye davet etti.

Haziranın son haftasındaki zirveye aralarında ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Almanya Başbakanı Angela Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı Emmenuel Macron ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping'in aralarında bulunduğu çok sayıda ülkenin devlet ve hükümet başkanları katılacak. Türkiye’yi zirvede Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın temsil etmesi bekleniyor.

Erdoğan’ın G20 zirvesinde dünya liderleriyle yoğun bir diplomasi trafiği yürütmesi bekleniyor. Erdoğan'ın, zirve kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Suriye krizi ve hava savunma sistemlerinin satın alınması gibi kritik konu başlıklarını ele alması öngörülüyor.

Öte yandan, Suudi Arabistan, Arap dünyasında bir ilk olarak Kasım 2020'de gerçekleşecek G20 Liderler Zirvesi'ne ev sahipliği yapacak.

G20 veri ekonomisinde yavaş kaldı

AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan, G20 Çalışma Grupları içerik sağlayıcısı ve Kanada merkezli Cuiriak Danışmanlık Üst Yöneticisi Dan Cuiriak, G20’nin en önemli başarısının 2008 finansal krizinde görüldüğünü ve grubun aldığı kararların o dönem küresel ekonominin çöküşünün önlendiğini söyledi.

Cuiriak, söz konusu finansal krize, G20’nin sistematik öneme sahip finansal kuruluşlara destek sağlayarak, korumacı önlemlere karşı durarak ve güçlü bir mali politikada fikir birliği içinde kalarak cevap verdiğini belirtti.

G20'nin daha sonra küresel ekonominin karşı karşıya kaldığı diğer sorunları gidermede daha az belirgin bir başarı elde ettiğine işaret eden Cuiriak, şunları kaydetti:

“Temel reformlar aranmayarak, artan gelir eşitsizliği ile sonuçlanan küreselleşme modeli ele alınmadı. Emekleme döneminde olan ticaret korumacılığının yayılmasına izin verildi. Veri odaklı ekonominin ortaya çıkışına ve bunun yol açacağı ihtilaflara cevap vermekte yavaş kaldı. Sonuç, Brexit kararı alınması, Donald Trump’ın ABD Başkanı seçilmesi ve ABD ile Çin arasındaki ticaret ve teknolojik savaşın patlamasıyla küresel yönetimde sismik bir sarsıntı oldu.”

"G20, Ticaret ve teknolojik savaşa karşı koymada öncülük edebilir"

Cuiriak, G20’nin uluslararası ticareti ve yatırımı canlandırma ve daha açık küresel ekonomisi oluşturma hedefinde de başarısız kaldığını belirterek, “Aynı zamanda G20 küresel kalkınmadaki eşitsizliği ve dengesizliği azaltmak için kapsayıcı büyümeyi teşvik etmede de başarısız oldu” dedi.

“Bugünün perspektifinden G20'nin bir şeyleri yeniden düzene koyan kurum olduğu konusunda tartışmaların olduğunu hatırlatan Cuiriak, ”G20 Ticaret ve teknolojik savaşın dünyayı karşı karşıya bırakacağı krize karşı koymada öncülük edecek kurum olabilir. Uluslararası Para Fonu (IMF) Direktörü Christine Lagarde, daha önce G20'nin buna hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı.” ifadesini kullandı.

G20'nin Çin ile ABD arasındaki ticaret ihtilaflarının artmasından ve ticarette korumacılığın genişlemesinin ortasında küresel büyümeyi ve ticareti artırma rolüne değinen Cuiriak, “G20 bu konuda şunları yapabilir. İlk önce, G20, ABD Başkanı Trump ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’ın buluşmaları için bir mekan olabilir. Bu bağlamda diğer dünya liderleri gerilimi düşürmek ve müzakerelere geri dönülmesi için kendilerine cesaret verebilir.

İkincisi, G20, tek taraflılığa karşı durmalı ve Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) gibi kilit çok taraflı kurumu desteklemek için bir uzlaşma sağlamalıdır. Üçüncüsü, bu küresel gerilimleri Afrika perspektifinden görmenin özellikle yararlı olduğunu düşünüyorum. G20 Afrika’nın sesini dinliyor olmalı. Afrika Birliği'ni tam katılımcı olarak G20'ye getirme zamanı.“ değerlendirmesinde bulundu.

"Veride uluslararası yönetişimi hayata geçirmede somut başarılardan çok uzağız

Cuiriak, veri yönetişimin küresel gündemin en sıcak konulardan biri olduğunu hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Dijitalleştirme veriyi daha değerli kıldı. Ekonomik ve sosyal faaliyetler giderek daha fazla çevrimiçi hale gelmekte ve artan bir şekilde yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulmaktadır. Verilerin varlık değeri (veri yeni petrol), ulusal telif hakları da dahil olmak üzere, geri dönüşlerin paylaşılmasıyla ilgili sorunlar ortaya çıktı.

Nesnelerin İnterneti'nin (IoT) temelini oluşturan 5G ağlarının oluşturulmasıyla, veriler bir ülke ekonomisinin somut olmayan altyapısının ayrılmaz bir parçası haline geliyor. DTÖ’de dijital ekonomiye dair acil atılması gereken adımlar var. Kısaca; Osaka’daki G20 zirvesinde veri yönetişimi konusunda bir bildiri yayınlanabilir fakat bu konuda uluslararası yönetişimi hayata geçirmede somut başarılardan çok uzağız.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler