FİDYE(RANSON)

İyi bir pazar günü geçirmenizi dilerim değerli okuyucularım.
Hayvanlar ve tabiat ile ilgili belgeselleri izlediğimizde şunu görürüz, sürüde yaşlanan ,hastalanan erkek ve yetişkin dişilerin kaybı ile ortada kalan yavrulara vahşi hayvanlar saldırır. Doğanın kanunu bu deriz.
İnsan hayatında konular aynı şekilde gelişir. Bir ailede bir birey hayattan göçtüğünde yalnız kalan gerideki korumasız hayat tecrübesi olmayan çocuklara maddi manevi sömürmek için çeşitli kişilikler ve guruplar musallat olur, öksüz çocuklara.
Fakirse bir ailenin yanına verilir evde işte çalıştırılması için bedava buna anadolu lisanında BESLEME denir.
Zenginse malına mülküne çökmek için çok çeşitli planlar yapılır, çocuklardan bu serveti elde edebilmek için ailenin içinden veya yakınları bu işlere girişir, anadolu lisanında buna verilen ad YETİM S.....EVMEK denir.
Yazımın başlığı FİDYE ingilizce karşılığı RANSOM.
1997 yılında gösterine girmiş başrolünü MEL GİBSON oynadığı çok iyi bir sinema yapııtı.
RANSOM yani FİDYE.
Konusu kısaca şu amerikalı büyük bir işadamı olan filmin baş aktörü MEL GİBSON’nun çocuğu kaçırılıp fidye isteniyor büyük bir mücadeleye giren baba çocuğunu fidyecilerden istedikleri fidyeyi vererek kurtarıyor ama filmin sonunda öyle bir şey öğreniyor ki devamlı ona yardım eden FBI yetkilisi bu kaçırılma ve fidye konusunun senaryosunu yazan ve operasyonu başlatan ve çocuğu kaçırtan kişi.
Filmin sonunda onu da bertaraf ederek Mel Gibson filmi mutlu sonla bitiriyor.
Devletin ve milletin güvenliğini sağlayacak kişilerin bu tip işlere bulaşması ne getiriyor ülkeye zarar her konuda ülkeye hasar veriyor.
Uzun zamandır Avrupa’da basında ülkemiz aleyhine bir çok yazı yazılıyor, istihbarat örgütlerimizin de adları geçiyor.
Tüm röpörtajlarımda şunu söylemişimdir kurumların içindeki bazı yanlış, hukuksuz hareket edenlerin yaptıkları kurumlara mal oluyor, aslında bir bütün olan kurumlar bundan haksız şekilde yara alıyor.
Geçtiğimiz hafta DW, IP, Guardian gibi yabancı yayın kuruluşlarında ülkemiz istihbarat servisi için mafyacılık yapıyor şeklinde haberler yapıldı.
Akil bir insan olarak bu bana neyi hatırlatıyor, yıllarca buradaki bu tip suçları işleyen yapılara destek veren yada görmemezden gelen BATI dünyası ülkemizde onlar için zamanı gelmişse suçlar açığa vuruluyor kendi içlerinde yaşadıkları dürüst sosyal ahlak ve yönetim şeklinin kuralları bir anda bizim ülkemizin yüzüne vuruluyor.
Ben şu anda MİT (MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI) kurumunun açtığı iki davadan dolayı yargılanıyorum.
Yargılanma konusuna değinmeyeceğim, kısa şunu anlatacağım, bu hadiseye sebep olan kurum personellerinden bir çoğu ile kurumla ilgili hiç bir konuda çalışmam veya tanışıklığım yok.
Bu beyefendileri ve hanım efendileri ben yakın akraba bağından ve doğup büyüdüğüm semtimden tanıyorum sadece, onlarla bir samimiyetimde yok yakınları ile çocukluktan mahalleden arkadaşız.
Bu kişilerin haksız ve mesnetsiz aileme ve bana yaptıkları karşısında korkup susup herkes gibi konuşmayıp toplumu ve ilgili kurumların başkanlarına itirazlarımı bildirmese miydim başıma kaçırılma, baskı, adalet mekanizması bu şekilde çalıştırılmazdı.
Batı devletlerinin en güzel yaptıkları kurumların içindeki yozlaşmayı çabuk fark edip hemen müdahale edip oradaki yozlaşmayı temizlemesi bunu da halkına beyaz perde sinema ve dizi filmlerle seyrettirip göstermesidir.
Kırk yıl çektiğimi bu dava içinde kırk yılın hatırı olsun anlatmayalım mı deseydik.
Özal suikastinin soruşturan C.SAVCISI sayın UĞUR TÖNÜK beyin kızı kaçırılmıştı soruşturma kapatılması amacı ile ve başarılı olmuşlardı.
Sonucu rahmetli ÖZAL beyden çok kime oldu biliyor musunuz MİLLETE.
KOZMİK görevler İstihbarat ve Devlet istihbaratı yapan kişilerin önüne öyle ekonomisi büyük konular gelir ki bu görevleri yaparken maddiata aldanmaman gerekir.
O yüzden zamanında giyemediğin simokin yiyemediğin kebap içinde kaldıysa bu görevleri MİLLET adına yapman zor.
Zürih sokaklarında yeniçeri kıyafetleri ile dolaştırmıyorlar KAFA KOPARDIK diye nara atanları, her zaman MİELLE yok sahte Çin malı emitasyon ALP TUFAN yedirin biraderlere.
Dürüstlük en güzel insan yaşamına yakışan hadise, kırk yıl yaparsın yanına kar kalır bir gün senin bu yanına kar kalanlar seni bir kaç saat içinde yok eder.
Rize’nin unutulmaz EMİCESİ İPSİZ RECEP merhumun yeğeni Sakarya’nın medari iftarlarından doçent sayın EMİN GÜRSES hoca ne diyor.
İbrahim suresi 42.ayet diyor.
Allah yarına bırakır ama yanına bırakmaz diyor.
Saygılarımla,
Alp Tufan.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.