"FARKLIYSAN FARK EDİLİRSİN, FAKAT İLK SEN YOK EDİLİRSİN"

"FARKLIYSAN FARK EDİLİRSİN, FAKAT İLK SEN YOK EDİLİRSİN"

Merhaba sevgili okurlarım;

Merhaba dava arkadaşlarım;

"FARKLIYSAN FARK EDİLİRSİN, FAKAT İLK SEN YOK EDİLİRSİN" Benim için söylenmiş kimlik bilgilerimin kısacası sanki.

2015 yılından bu yana her alanda, katıldığım tüm toplantı ve davetlerde vatanımın bölünmez bütünlüğü için yurt dışında Kuzey Irakta yaralandığımı uzuv kaybı his kaybı sinir kaybı ve kalıcı bir sakatlık olmadığı için 1053 nizamname yüzünden gazilik ünvanı verilmediğini tanıdık tanımadık her yerde anlatmaya gayret ettim.

Hak aramak için Yola çıktığımda benim gibi aynı durumda olan en yakın dava arkadaşlarım tarafından her türlü aşağılama, ağır hakaretlere, akla hayale gelmeyecek dedikodu, iftira ve fitnelere maruz kaldım.

Yola çıktıklarım bu davada benimle aynı yolda yürüyemedikleri için her türlü etiketi yaftaladı. İtibarsızlaştırmak için bütün enerjilerini harcadılar. Keşke benimle uğraşmak yerine bu enerjilerini davaları için kullansalardı.

2 yıl önce kahraman Mehmetçiğimize destek vermek ve yanında olduğumu göstermek için kınalı kuzularımızın yanına giderek gösterdim.

Bu yolculukta çok değerli, çok kıymetli, çok güçlü bir kalem olan Nuray BAŞARAN hocam ile tanıştım.

Bendeki bu değişim rüzgârını gören kıymetli Nuray hocam 17 yıllık AK Parti hükümeti tarafından gazilerimizin üzerine çökmüş karabulutu dağıtacağımı bir türlü doğmayan güneşi gazilerimizin üzerlerine doğduracak, yazılarımı kara bulutları dağıtacak rüzgârı sende görüyorum dedi.

Nuray BAŞARAN hocamın keşfetmesi Levent DEMİR beyin desteği ile 2 yıldır NGazete gazim ne diyor köşesinde, 3713 terörle mücadele sırasında yurt içinde ve yurt dışında vazife başında yaralanan fakat malul olamayan gazilerimiz ile ilgili ele almadığım konu kalmadı. Yine de sesimizi Vekillere, Bakanlara ve Cumhurbaşkanımıza duyuramadım.

Tanıdıklarım vasıtası ve Gazeteci yazar kimliğim ile çalmadığım kapı, görüşmediğim kimse kalmadı. Aralıksız gazilik hakkı için mücadele ettim. Devlet yetkilileri ve bürokrasi ile bir çok görüşmelerim oldu.

1953 yılından buyana onca darbe yapılmasına rağmen ve her darbede yeni anayasa hazırlandığı halde 1053 nizamnamenin değişmeyen ve değiştirilmekte istenmeyen bir düzenleme olduğunu dile getirdim.3713 terörle mücadele sırasında yurt içinde ve yurt dışında vazife başında yaralanan fakat sinir kaybı uzuv kaybı his kaybı ve kalıcı sekeli olmadığı için Malul olamayan gazilerimizin en büyük engeli TSK sağlık yönetmeliği kanunu ve 1053 nizamname olduğunu ve vücutlarındaki engelin engel olmadığını fakat 70 yıllık nizamnamenin engel olduğunu anlattım.

Amerika'dan 1953 yılında getirilerek ve Türkiye’ye uyarlanarak, bakanlar kurulu kararı ile düzenlenen 1053 Nizamname karşımızda bir engel olarak durmakta. Meclisten geçen bir yasa da değil.

1953 yılındaki 1053 nizamnameye dikkat çekmek için, Mustafa KURUBACAK olan Soyadımı neden Mustafa GAZİM yaptığımın hikâyesine de gelince

1934 yılında soyadı kanunun ve soyadı değişikliğinin çok zor olması bu davada samimi olduğumun bir ıspatıdır. Biz dava adamıyız diyenlere de en güzel cevaptır.

Biz bitti demeden bitmez diyenlere cevaptır. Madalya bizim maaş sizin olsun sloganının tarihe gömülmesine cevaptır. Onca karalama ve itibarsızlaştırmalara rağmen davasını camii avlusuna bırakmayan tek kişiyim. Zor olan kolayda, kolay olan neden bu kadar zor?

Cumhurbaşkanımıza sunulan brifinglerde Çalışma yapıldı. 684 KHK ile hakları verildi. Maaşları bağlandı gibi yalan yanlış bilgiler bürokrasi ve bakanlar tarafından anlatıldı. Numan Kurtulmuş’un konuşmalarına bakınca malul sayılmayan gazilerimizin tamamı maaşa bağlandı, Başka bir yetkili ne istediler ise verdik.

SGK'nın bu nizamnameyi bildiğide yok. Bilseydi kolu bacağı kopan gerçek gazilerimiz çalıştıkları halde emekliliği hak edip 6 yıl maaş aldıktan sonra, 230 gazimizin maaşı kesilmezdi.

Birde can alıcı söz söyleyen Bakanlar var ki yaralarımızı kanatıp vücut uzuvlarımızı yerinden koparan sözler. Bizler devletten maaş almak için yaralanmışız, bu işi sektör haline getirmişiz, başka bir bakan ise ufak sıyrık diyerek bizleri rencide edip hakaret edici ve aşağılayıcı sözler söylemesi bizleri paramparça eyledi. Ağrılarımızın nöbetleri bunları duyunca sıklaştı. Şimdi malul olamayan gazilerimiz başkanlık seçimi olduğunda ne diye oy verecekler? Bunu bir AK Parti hükümet yetkilisi cevap verebilir mi?

Yurt içinde ve yurt dışında vatan savunmasındaki kahraman Gazilerimizin önünde en büyük engel olan 1053 nizamnameye dikkat çekmek için soyadımı değiştirdim.

Mustafa GAZİM olarak bundan böyle tüm sevdiklerimle birlikte olmaya devam edeceğim.

Makamımız, sevgi, dostluk, muhabbet, sohbet, makamıdır. Sevgiyle ve dostça kalın

Mustafa GAZİM

3713 terörle mücadele sırasında 1995 yılında Kuzey Irak’ta yaralanan 1053 nizamname ve TSK sağlık yönetmeliği mağduru yaralısı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Önceki ve Sonraki Haberler